Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '08

 
Kategori
Blog
 

Tam Bir Yıl Önce.....

Tam Bir Yıl Önce.....
 

Şiir Parkı'ndan alınmıştır.


Merhaba Sevgili Arkadaşlar!

Geçen yıl, bugün başlamıştı Milliyet Blog'daki yazma serüvenim. Hemen geçti 365 gün desem yeridir. Bu 311. yazım, günde bir yazı yazarım, diye başlamıştım, ama 54 tane fire vermişim. Yıllık izinden bile fazla. Biz öğretmenler zaten 30 günden fazla tatil yapıyoruz. Canım sağolsun, telafi olur nasıl olsa, yeter ki okuyan olsun!

Burada 1. yılı kutlamak farklı bir duygu. Epeyce kazanımlarım oldu, kendime güvenim geldi. Geçen yıla göre kendimi daha iyi ifade edebiliyorum, her açıdan. Fakat sosyal çevremdeki insanlar benden şikayetçiler. Hep bir ağızdan "asosyalleştiğimi " söylüyorlar. Eskiye göre daha az geziyorum ve katıldığım toplantılarda daha az konuşuyorum. Üstüme bir ağırlık geldi sanki, öyle mi acaba? Yoksa, yazar havalarına mı girdim? Ondan mı, bu az konuşayım ,öz konuşayım durumları?

Bir yıllık bilançoya gelince, raporlarımdaki K çizgisi, her zaman E çizgisine fark atardı, son zamanlarda eşitlendi. Nedeni ise futbol yazılarım olsa gerek. Yemek ve elişilerini bir süreliğine rafa kaldırdım. Yaz gelsin indiririm tezgaha. Şimdi heyecan ve motivasyon zamanı. 21 Mayıs'ta her şey bitmiş olur ...

"Ellerimde çiçekler
Kapında sırılsıklam
Görürsen bir gün şaşırma, "

şarkısında olduğu gibi.

Tek bir farkla; ellerimizde kupalarla, hep birlikte mutluluktan uçarken.

*****
Şimdiye kadar yazar arkadaşlarım için; severek okuduğum, beni güldüren, kızdıran ya da sevindiren gibi değerlendirmeler ya da sınıflandırmalar yapmadım. Şimdi Ümit Culduz Bey, Fatmanımcılar, diye bir tez atmış ortaya. Bana cevap hakkı doğdu.

Ben de sizler kadar merak ettim, acaba kimlere öncülük ediyormuşum, ben neymişim be abi???

Darbecilik filan benim işim değil. Malda, mülkte, makamda gözüm yok, çok şükür! Hele hele siyaset, hiç işim olmaz. Geçen yaz bana, belde kadın kolları için teklif gelmişti, o en büyük partiden. "Ben kendime ihanet etmem," dedim, kısa ve öz.

Ümit Bey, büyük ihtimalle, Büyük Fenerbahçelilerden bahsetmiştir, başta Ahmet Balcı olmak üzere Ahmetler, Murat Bey, Karga, Mesut Bey, Efsane Metin Bey, Mehmet Bey, Talip Bey, ilginç yorumlarıyla, şen-şakrak Necip Köni/ ADANA-TR Bey, gibi....yani MB.nin ağır topları, oturaklı yazarları. Hepsiyle gerçekten gurur duyuyorum, hiçbiri başımızı öne eğdirmiyor:))) Çizgileri belli, konumları ve yazıları, sade ve örnek yazarlarımız, polemiklerden ve kavgadan uzaklar, aynen FB. Cumhuriyeti gibi...Kıskanmayın bakalım!!!

Ne kadar objektif olmaya çaılşsam da Fenerli arkadaşlarıma önceliğim var. En sevimli Fenerli, KARGA. Başkalarıyla polemiğe girse bile bana karşı hep saygılı ve ölçülü oldu. Onun kadın versiyonu da, YEKRUSEHA. Onu da gerçekten yakın ve sevimli buluyorum, deli-dolu Karadeniz gibi dalgalı, ama samimi. Önemli olan da bu benim için.

Değerli bulduklarım var, Alev Hanım ve İlyas Bey gibi. Yine her zaman okunmaya değer Tijhal, Serap İnce, Kevser ve Özlemler var. Nilgün Hanım var es geçemediğim. Taa uzaklardaki Yurttaş (Kane) Zadig var, o da değerli benim için, hem kişi olarak, hem de fikir olarak.

Beni en çok güldüren Ahmet Balcı kardeş. Yaşıt olduğumuz için kardeş diyorum. Sevimli ve eğlenceli, en az benim kadar Fenerli, hem de çocuklarına ve eşine verdiği değer yüzünden benim gözümde torpilli.

Yaşı benden oldukça küçük olmasına rağmen, yazılarına yansıyan olgunluk nedeniyle saygı duyduğum Dadaşlar diyarından Murat Bey var. Aramızda gelenek, görenek ve fikir ayrılığı olsa bile, bir noktada buluşabileceğimize inandığım ve işte bu nedenle saygı duyduğum bir insan, Murat Bey.

Okuduklarım sadece Fenerlilerden ibaret değil, baştan beri izlediğim, bazen onaylayıp bazen tepki verdiğim ama hep çekindiğim bir Ümit Bey var ki, herkes tanıyor zaten... İlk yazılarımdan birine yazdığı bir yorum nedeniyle biraz kızmıştım ona. Kimmiş acaba bu kişi, diye sayfasına gittiğimde, Mordoğan ile ilgili bir yazısı vardı. O yazıda, benim tanıttığım bir kitaptan alıntı cümlelerden yola çıkarak, sokak köpeklerine gönderme yapıyordu. Benim yazılarla kafa bulduğunu düşünerek, tepki verdim. Birkaç olaydan sonra öğrendim ki hayvandostu Sevgili Alev Hanım, Ümit Bey'in ablasıymış. O da sahipsiz kedi ve köpeklerle ilgileniyormuş...Belki de onlardan bahsediyormuş kardeşi, nereden bileyim? Önyargı işte!

Tabii ki bu durumda ilk adımı atmak bana düşecekti, ama nasıl? Neyseki 21 Mayıs'ta doğum günü vardı Herr Culduz'un ve kutlama mesajı yazarak arayı yumuşattım. O, bu girişimi pek yutmadı ve hayli bir zaman sonra yazdı bana, demek ki kırılmış, yoksa kolay kolay etkilenmez. Hele ki hemcinslerimle yaptığı atışmalarda asla pes etmez.

Bu da son bir yılın ilk ve tek itirafı olsun!

Bir kişi daha oldu kızdığım, ama onu ciddiye almadım, kendi haline bıraktım.

Yine severek okuduğum Ali Gülcü var, Kerem Oğuz var, Homeros var mesela. Gs'li ama olsun, en azından kimseye zararı yok, çizgisi belli. Emekli Bir Subay Kemal Bey var. Halide ve Nursen var. Bluemother var, blogcu.com'dan arkadaşım. Mine Hanım (Sevinçoğlu), birçok ortak noktamız var. Şair Erol Bey var. Yine en centilmen Gassaraylı meslektaşım Fahrettin Bey var. (Adını değiştirmiş Yalnıztürk yapmış nedense, Yalnız Kurt'u duyduk da Türk'ünü duymamıştık:))) Şükriye Kayhan ve Mudo var...

Eee, hepsini yazarsam Fenerlilerin önceliği nerede kalacak!!!

Bu kadar değil tabii ki, ilk anda aklıma gelen isimleri sıraladım. Yazmayı unuttuklarımdan tüm kalbimle beni bağışlamalarımı umarım.

Bakalım gelecek yıl bugün nerelerde olacağım, neler yazacağım. Hala burada yazıyor olursam nasıl bir konumda olacağım. Hele o gün bir gelsin.

Sağlıcakla kalın, mutlu kalın!

















 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..