Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '13

 
Kategori
Güncel
 

Tam demokratik Cumhuriyet!

Tam demokratik Cumhuriyet!
 

Demokrasi olsa dardeler olur mu?


Düşünüp kaldım bir an...

Lafta çok güzel ama iş, yapmaya geldi mi o denli kolay değil!

Bunun için öncelikle,  ülkede “demokrasi bilinci” ortaya çıkmalı.

Halk geniş anlamda “demokrasi nedir?” bilmeli.

Bilmekle kalmamalı bu iş, yaşamak istemeli de!

Bu konuda temel adım örgütlenmedir, bunun için örgütlenilmeli.

Sivil toplum örgütleri “demokrasiyi” öncelikle yaşamalı, yaşanması için örnek olmalı.

Stklar’da Pedagojik çalışmalarla “demokrasi”, üyelerin bilinçaltına yazılmalı.

Üyeler demokrasiyi içselleştirmeli bir kere...

Durum “herkese verir talkını, kendisi yer salkımı” atasözündeki gibi olmamalı yani.

Bu aşama nicelden nitele geçme aşamasıdır.

Bir de nitelden nicele geçme aşamasına geçilmelidir.

Yani nitelikli insanların sayıca çoğalmasını da sağlamak gerekir ki “tam demokrasi” yaşanabilsin!

Bundan sonraki aşama “olumsuzlanmanın olumsuzlanması” aşamasıdır.

Şöyle:

Adaletin şu günlerdeki olumsuzlanmışı kötüdür.

Adalet yeniden olumsuzlanarak iyi duruma getirilmelidir.

Kardeşlik yanlış olumsuzlanmış düşmanlık haline getirilmiş.

Bu yeniden olumsuzlanarak yeniden sağlam kardeşlik haline getirilmelidir.

Özgürlük olumsuzlanmış kısıtlı özgürlük olmuş bu çok kötü!

Bunu da yeniden olumsuzlamak, tam özgürlük haline getirmek gerekir.

Yani ortaya; gerçek anlamda ve gerçekten halk için bir demokrasi çıkarılmalı.

İnsanlar:

“Adaleti, özgürlüğü, kardeşliği” yaşayabilir duruma gelmeliler, yaşamdan tat alabilmeliler!

Yukarıda yaptığım açıklamalar “Bilimsel yöntem” ilkeleridir.

“Zıtların birliği ve çatışması,

Nicelden nitele ve nitelden nicele geçme,

Olumsuzlanmanın olumsuzlanması” ilkelerinden yararlanarak yaptığım önerilerdir bunlar.

Bu yönteme “Diyalektik materyalizmin çözüm teknikleri” de deniliyor.

 Ya da bir diğer söyleyişle; “Eytişimsel özdekçi yöntem” teknikleri...

...

Başbakanımız geçenlerde “ileri demokrasi”yi getirdiklerini söylemişti.

Ben de itiraz etmiş, insanlarda genel olarak “demokrasi bilinci” oluşmamışken;

 “ileri demokrasi”den söz edilemeyeceğini söylemiştim.

İşte burada bu görüşlerimi ona öneriyorum.

Erk sahibi olarak: “Zıtların birliği ve çatışmasını” iyi yönetsin.

“Demokrasi bilinci” taşıyan ve yaşayanları “pozitif ayrıma” tabi tutsun;

İşe alışlarda ve diğer devlet işlerinde bu nitelikler aransın insanlarda...

Böylece nicelden nitele geçmede önemli bir adım atılmış olur.

“Nitelikli insanların” devleti yönetmesi sağlanır böylece ve “devlet de nitelikli” olur.

Bilinsin ki bu nitelikli insanlar önceden yapılmış ve yanlış olmuş bütün olumsuzlanmaların;

Yeniden olumsuzlanmasını yaparak, var olan tüm yanlış ve çirkinlikleri de ortadan kaldırırlar.

İşte ancak o zaman;

“Adalet, özgürlük ve kardeşlik” çatısı altında “barış içinde bir Türkiye” ellerinizden öper!

Ne iç düşman kalır ortada ne de dış düşman, ne yaşamsal sefalet!

...

Öneriyorum Başbakanımıza:)

Kabul ederse eğer, öncelikle eğitim düzenlemesiyle işe başlamalı tabii...

Küçükten insanlarımızda “demokrasi bilinci” oluşursa işler çok daha sağlıklı olur.

...

Saygılarımla...

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..