Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '09

 
Kategori
Felsefe
 

Tamahkar olmak basitliktir

Tamahkar olmak basitliktir
 

Tamahkârlık, eğitim seviyesiyle ya da fakirlikle, zenginlikle alakalı bir konu değildir. Sadece basit insanlara özgüdür. Ellerindekiyle yetinmesini bilmeyen basit insanlar, küçük hesap peşinde koşarlar. Onlar için, menfaat her şeyden önce gelir. İçlerinde hep bir hırs ve mutsuzluk vardır.

Tamahkârlık sadece maddi değerlerle sınırlı değildir. Tamahkâr insanlar, konuşmalarıyla da kendilerini belli ederler. Hiç lafın altında kalmadıkları gibi karşısındaki insana söz hakkı da tanımazlar.

Bazen maddi değerlerde, bazen de manevi değerlerde, kendilerinden ödün vererek, küçük çıkarlar peşinde koşarak, onurlarını hiçe sayarlar.

Anlık menfaatleri için, her şeye tenezzül edebilirler.

Toplumun her kesiminde rahatlıkla görebileceğimiz bu insanların davranışlarına örnek verirsek; beş yıldızlı bir otelin açık büfesinden, yiyeceğinden daha fazla yemek alması, havaalanında, otobüs durağında, ya da bankada, markette… hep öne geçmek isterler. İkaz etseniz cevap hazırdır; acelem var.

Hâlbuki çok küçük düşürücü bir tutum içinde olduklarının farkında bile değildirler.

Bazen markette, yiyecek tartarken 50 100 gram daha eksik tartmak için yiyeceğin üstüne elini koyarlar dikkat ettiyseniz.. ne kadar basit bir davranıştır.

50 gram eksik tartınca zengin mi olunur? Hem ayıp hem de günah.

Allah bir ayetinde tamah edip hile yapanlar için;

Eksik ölçüp tartanların vay haline, ki onlar, insanlardan ölçerek aldıklarında noksansız alırlar. Kendileri onlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksiltirler.” (Mutaffifin Suresi, 1-3) buyurmuşlardır.

Tamahkâr insanlar, bencil oldukları gibi, merhamet duyguları da yoktur. Acımasızdırlar ve bu dünyanın geçici olduğunun farkında değildirler.

Tamahkar olmak basitliktir.

Oysaki asil bir insana yakışan, kendinden önce, diğer insanların menfaatini gözetmek olmalıdır. Böyle davranarak hem bu dünyada mutlu olurlar hem de Allah’ın rızasını kazanmış olurlar.

Bazen ihtiyacı olduğu halde; kimseye halim şudur demeyen insanlar görürüz öyle değil mi? Hatta yardım etmek istersiniz, teşekkür ederler ve kendilerinden daha fazla ihtiyacı olanlar olduğunu söylerler.
Böyle insanlar asil insanlardır.
Onlara yardım etmek istediğimizde, asla incitmemeliyiz.
Yapılan yardımı da sadece Allah rızası için, kimseye söylemeden gizli yapmalıyız.

Peygamber Efendimiz (sav) bir hadis-i şerifinde iman edenleri tamahkârlığa karşı uyarmış, dünyayı hırs edinen ile edinmeyen insanlar arasındaki farkı şöyle bildirmiştir:

Kaynak: http://harunyahya.com.tr/

“Kim ki arzusu, amacı dünya olursa Allah o kimsenin aleyhine işini darmadağın eder, fakirliğini iki gözünün arasında kılar (yani dünyalığı elde etmek uğrunda sıkıntılar çeker, ihtirası da dinmez) ve dünya (nimet ve malın)dan kendisi için (kaderinde) yazılmış olan miktardan başka hiçbir şey ona gelmez. Kimin niyeti, arzusu ahiret olursa Allah o kimse için (dağınık) işini toparlar (düzenler), zenginliğini kalbine yerleştirir, dünya (nimetleri ile malı) da boyun eğerek (rahatlıkla) gider.” (İbni Mace, Cilt10, Sf.374)

Yüreğinizdeki sevgi hep daim olsun.

 
Toplam blog
: 287
: 13046
Kayıt tarihi
: 22.11.08
 
 

Öğretmenlik yapıyorum ve anneyim. Çocukları çok seviyorum. Yüreği sevgi dolu olan insanlara, sela..