Tamirci çıraklığından dünyaca ünlü tasarımcılığa: Erbakan Malkoç

Ardahan’ın Göle ilçesinde askerlik görevimi geçtiğimiz aylarda tamamladım. Daha önce duymadığım ilçede 5 ay yaşadım. Az nüfuslu bu küçük ilçeden iş adamı çıkmış mıdır dedim ve gelince araştırdım. İş adamı, akademisyen ve birçok başarılı insan çıkmış buradan. Tam bir başarı öyküsü ise kendisini medyadan takip ettiğim dünyaca ünlü lüks otomobil tasarımcısı Erbakan Malkoç. Erbakan Bey Göle’de doğmuş ve ilkokula kadar burada yaşamış. Yurt dışı seyahatler, yoğun iş temposu ve üniversite konferansları derken yoğun programının arasında güzel bir röportaj gerçekleştirdik.

11 çocuklu çiftçi bir ailenin çocuğudur. Eksi 40 derecede tezek yakıp ısındıkları, camı çerçevesi olmayan bir okulda okumuş. İlkokul ikinci sınıftan dörde geçmiş ancak maddi imkânsızlıktan okuyamamış. Erken yaşta anne ve babasını kaybedip yetim kalınca Göle’den İstanbul’a ağabeylerinin yanına gelmiş. 10 yaşında tamirci çırağı olarak başlamış. Şimdi ise dünyanın en iyi tasarımcıları arasında yer alan başarılı bir girişimci. Erbakan Malkoç gençlerin idolü…

Neredeyse gitmediğiniz üniversite kalmadı. Neden bu kadar çok konferansa gidiyorsunuz?

Ardahan’dan Amerika’ya uzanan başarı öykümle gençleri cesaretlendirmek için sadece 2015 yılı içerisinde yaklaşık 50 üniversitede binlerce öğrenciye konferans verdim. Türkiye’nin doğusundan batısına kadar neredeyse her ildeki üniversitelere gittim. Tüm üniversitelerdeki öğrencilerin hayatlarında farkındalık oluşturmak, onların rol modeli olmak bana çok büyük gurur ve mutluluk veriyor. Bu kadar çok konferansa gitmemin sebebini ise size şöyle özetleyebilirim: Henüz 10 yaşındayken, Ardahan’dan İstanbul’a gelip bir tamirhanede çırak olarak iş hayatıma başladım. Şu anda ise otomobil dönüşümünde dünyanın takip ve taklit ettiği en önemli isimlerden biriyim. Öyle ki dünyanın en önemli insanları DizaynVip by Erbakan Malkoç’un dönüştürdüğü araçları satın almak için 3-4 ay öncesinden sıraya giriyorlar. Çok büyük zorluklarla ama geldiğimiz yerin önemine göre çok kısa zamanda kazanmış olduğumuz bu başarının altında ise inanılmaz bir hayal gücü, zor ama ulaşılabilir hedeflere yönelme isteği ve hiç yılmadan çalışmak yatıyor. Başarı Zorluklarla Mücadele Etme Sanatıdır!

Tam bir Girişimcisiniz!

Şu anda Türkiye ekonomisindeki en büyük eksikliklerden biri, girişimciler. Fakat girişimcilikten kastım bir cafe veya dükkan açıp “Ben girişimciyim.” demek değil. Girişimcilik demek, zorlukların içerisinden gelip ülkeye ne katacağını düşünerek, gerçekten yeni fikirler üreterek onları hayata geçirmek için var gücünüzle çalışmaktır. Ben ilkokul mezunuyum ve bu ülkede hiç olmayan yeni bir sektörü ortaya koyarak ülkemize önemli bir değer katıyorum. Dünyada Erbakan Malkoç’u, “Çılgın Türk” olarak tanıyorlar. Demek ki, zorlukların içerisinden gelip tüm dünyanın konuştuğu bir marka olmak, “Ülkemizde imkânlar kısıtlı” gibi bahanelerin arkasına saklanmadan başarıyı yakalamak mümkün. Niçin bunu pırıl pırıl zekalara sahip üniversite öğrencileri de yapmasın? Eğer gerçekten isterlerse, hayallerine ulaşma konusunda gençleri hiçbir güç tutamaz. Ben sadece gençlerin içindeki kıvılcımı harekete geçirip, onların kendilerine olan güvenlerini kazanmalarını sağlıyorum. Önlerinde böyle bir rol model varken, yapamayacakları hiçbir şeyin olmayacağına kendilerini inandırmalarında yardımcı oluyorum. Hayatına dokunulan her genç, bu ülkeyi aydınlatacak bir ışıktır ve geleceğimiz bu ışıklarla aydınlatılacaktır.

Gençlere yönelik nasıl projeleriniz var? Firmanızda gençlere nasıl yer veriyorsunuz?

Hiç param olmadan kendi hayallerimi gerçekleştirmek için 20 metrekarelik bir atölyede iş yapmaya başladım ve bugün 10 bin metrekarelik bir alan üzerinde 110 çalışanımız ve DizaynVip’e dolaylı olarak iş yapan 1000 kişiyle otomobil dönüşümü yapıyoruz. DizaynVip fabrikasında ilk göze çarpan ekibimizdir. Bu kadar genç bir ekipten böyle bir dünya başarısının ortaya çıkması pek çok insanı şaşırtıyor. Yazılımından tasarımına kadar bir aracı A’dan Z’ye dönüştürüyoruz ve bunu çok genç arkadaşlarımızla yapıyoruz. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinin mühendislik bölümü, teknoloji - tasarım bölümü ve diğer ilgili bölümlerden mezun kişilerle çok profesyonel bir ekip oluşturdum ve her geçen gün büyümeye devam ediyoruz. Ekip arkadaşlarımızın arasında tabii ki, meslek lisesi mezunu daha çok genç arkadaşlarımız da bulunuyor. Onlar da çekirdekten yetişiyorlar. DizaynVip çalışan profiline baktığınız zaman en az 5 yıldır DizaynVip’te çalıştığını görebilirsiniz. Bununla birlikte, konferans verdiğim üniversitelerde öğrenimi boyunca yapmış olduğu projeleri veya hedeflerini hayallerini öyle güzel sunan gençler var ki onlara kesinlikle kayıtsız kalamayarak ekibimize dahil ediyoruz. Paylaşılmayan bilgi buzdolabında çürüyen muz gibidir…

Zor şartlarda büyüdünüz. Peki siz zor durumda olan öğrencilere yardım yapıyor musunuz?

Bir oyuncak sahibi bile olmadan bugünlere geldim. İstanbul’da bir tamirhanede çırak olarak çalışmaya başladığım zaman daha 10 yaşında bir çocuktum. Şu anda ise tüm dünyanın takip ve taklit ettiği bir şirketin sahibi olarak, başarımı öykümü, hayat mücadelemi Türkiye’nin her köşesindeki üniversitesinde okuyan gençlere anlatıyorum. İmkânsız olarak görülen şeylerin nasıl başarılabileceğini kendi hayat öyküm üzerinden onlara aktarmaya, onların hayatlarına dokunmaya çalışıyorum. Gerektiğinde iş programlarımı öteliyorum ama konferans tarihlerimde bir değişiklik yapmıyorum. Hayatımın bu döneminde gençlere bir şey aktarmak, iş hayatımdan daha önemlidir. Bence gençlere yapılabilecek en büyük yardım, benim gibi iş hayatında belli bir noktaya gelmiş, başarıyı yakalamış kişilerin bilgilerini kendisine saklamayıp bunu gençlerle paylaşmalarıdır. Çünkü bugün gençlerimiz en güzel üniversitelerde, en iyi eğitimleri alıyorlar. Aileleri mümkün mertebe onlardan hiçbir şeyi eksik etmiyorlar. Ancak gençlerimizin hayata atılmak konusunda çok fazla korkusu var. Başarısız olmaktan korkuyorlar, hayata nereden başlayacaklarını bilmiyorlar. Bu anlamda bizlerin onların feneri olması gerekiyor. Konferanslarda tanıştığım gençler içerisinde ışık gördüklerimi tabii ki DizaynVip bünyesine katmaya çalışıyorum. Eğer sorunuzu maddi anlamda zorluk yaşayan gençlerse, bu soruya cevap vermek istemiyorum. “Sağ elin verdiğini sol el görmemelidir” sözümüz, sanırım ne demek istediğimi daha iyi anlatacaktır.

 “Dünyada otomobil tasarımında teknolojiyi en iyi kullanan firma” ödülünün sahibi DizaynVip. Bu ödülden bahseder misiniz?

Bugüne kadar dünya çapında, ülkemiz adına büyük gurur verecek çok önemli ödüllerin sahibi olduk. Bunların arasında en önemlilerinden bazıları ise; 2013’te Uluslararası Marka Liderleri Zirvesi Lob’in Europe’ta “Avrupa’nın En İyi Otomobil Tasarımı Ödülü, 2014’te ise ABD’nin en prestijli organizasyonu IMA IMPACT Teknoloji Zirvesi’nde “Dünya’da Otomobil Tasarımında Teknolojiyi En İyi Kullanan Firma” ödülüdür. Bu ödülü bize kazandıran sistemimiz ise dünyanın her noktasından kontrol edilebilen otomobil sistemi olmuştur. Şöyle ki siz Dubai’desiniz fakat otomobiliniz Türkiye’de. Özel bir yazılım sayesinde siz, otomobilinizi tabletiniz veya telefonunuz aracılığıyla istediğiniz şekilde yönlendirebilir, kontrolünü sağlayabilirsiniz. Yapmış olduğumuz bu sistem, bize ve ülkemize dünyanın en saygın ödüllerinden biri olan IMA IMPACT ödülünü kazadırmıştır.

Fabrikanız İstanbul’da. Doğduğunuz topraklara, doğuya yatırım yapmayı düşünmüyor musunuz?

İstanbul, Türkiye’nin ve hatta dünyanın ticaret merkezidir. Bizim gibi teknoloji ağırlıklı ve butik üretim yapan bir firmanın, İstanbul’da yer alması da çok doğal. “Doğuya yatırım yapılamaz mı?” sorunuza gelince… Tabii ki doğuya yatırım yapılabilir ama hangi yatırım şekliyle, nasıl bir yatırım yapacaksınız? İşte yatırım yapmadan önce belirlemeniz gereken ana konu bu. Örneğin; ben doğduğum topraklara vefa borcumu ödemek, oradaki gençlerin yolunu açmak, dünyayı parmağında oynatacak akla, vizyona sahip ancak okuma fırsatı olmayan gençleri ortaya çıkarmak için önümüzdeki günlerde kuracağımız dernek üzerinden Türkiye’deki tüm gençlere ulaşacağız.

Başka ülkelerde de DizaynVip gibi şirketler mevcut. DizaynVip’in bu şirketlerden farkı nedir?

Benim için iyi yok, hep daha iyi vardır. Birileri iyi yapıyorsa, siz daha iyisini yapmak zorundasınızdır. Çok fazla hayal kuran bir insanım ve hayal kurduğum şeyleri hayata geçirme noktasında ise hem çok çalışırım hem de insanlardan kesinlikle etkilenmem. Yani kim ne derse desin, kesinlikle hayallerimin peşinden koşarım. Her hayalimi gerçekleştirdiğim vakit, ben yeni bir hayal kurmaya başlarım. Bu özelliklerim, şirketimin profiline de yansımış durumda. Ekip arkadaşlarım da benim perspektifimde çalışmalarını yapıyorlar. Hayata bakış açım sayesinde bugün, 20 m²’den 10 bin m²’ye ve 100’den fazla çalışan sayısına ulaştık ve Türkiye’de adı bile konuşulmayan bir sektörü yaratarak, bunun gerek Avrupa’da gerek Amerika’da değer görmesini sağladık. Artık dünyada bu işi en iyi yapan birkaç şirket arasında yer alıyoruz. Bu tarif edilemez bir duygu. DizaynVip olarak Almanların kum taşımak için ürettikleri otomobilleri, Rolls-Royce’un müşterilerine satıyoruz. Avrupa bizi, sadece otomobil dönüşüm şirketi olarak tanımıyor. Aynı zamanda sürdürülebilir rekabet ve inovasyon noktasındaki en iyi şirket olarak da tanıyor. Amerika’dan davet edilip “Dünyada otomobil tasarımında teknoloji en iyi kullanan firma” ödülünü almanız çok önemli. Bugün DizaynVip, tüm dünyanın takip ve taklit edildiği bir şirket oldu. DizaynVip’i 3 ayaklı bir sac üzerine kurdum. Otomobilin öyle bir tasarımı olacak ki hiçbir otomobile benzemeyecek. Bizi diğer rakiplerimizden ayıran en önemli özelliğimiz budur. Biz taklit etmeyiz. Dünya otomobil üreticileri dahil herkes bizi taklit eder. İki farklı tasarımımıza öyle bir teknoloji adapte ediyoruz ki dünyada hiçbir otomobil üreticisinin hayalinde olmayan bir teknoloji donatıyoruz. Üç, bu tasarımı ve teknolojiyi öyle bir kalitede sunuyoruz ki Avrupa standartlarının üstüne çıkıyoruz. Yani dünyanın hiçbir yerinde bizim sunduğumuz kalitede üretim sunulamıyor. Bu üç olgu DizaynVip’i dünyada kendi sektöründe iş yapan insanlardan ayrıştırıyor. Bizim en önemli özelliğimiz, zamandan ve mekandan bağımsız olan yapımız, teknolojide dünya otomobil üreticilerinden hiçbirini taklit etmeden, kendi hayal gücümüzü kullanıp ve üretip onu otomobillerimize monte etmemiz. Bu üç özel yapımıza dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir kimse ulaşamaz ve bizim üç özelliğimiz bizi farklılaştırıyor. Çünkü biz iz bırakırız, izi takip etmeyiz.

Erbakan Malkoç’a kısa sorular

En sevdiğiniz araba ve modeli: DizaynVip fabrikasından çıkan kendi üretimlerimiz

Küçükken ne olmak isterdiniz: Tamirci çırağı

Üniversite okusaydınız hangi bölüm isterdiniz: Endüstri Mühendisliği

Olmazsa olmazınız nedir: İtibarım

En sevdiği spor: Dövüş Sporları

Erbakan Bey röportaj sırasında benim kaz eti yemediğimi öğreniyor. Kaz etinin çok güzel tadının olduğunu söylüyor ve diğer görüşmemizde bana bu lezzeti birlikte yiyeceğimize söz veriyor. Heyecan ile bekliyorum J

İletişim için Marka Sanat ve Tuğçe Parlak’a teşekkür ederim.

Röportaj: Anıl Sural

twitter.com/AnilSural