Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '08

 
Kategori
Dans
 

Tango

Tango
 

İki ileri bir geri, böyle öğretmişlerdi Tango dansını.

Bugünlerdeki ruh halimi tarif etmem gerekiyorsa, bu kelimeler en güzel özetleyebiliyor onu.

Hayat bazen böyle, iki ileri bir geri. Bazen de tam tersi.

Kendi kendine ne kadar yenik olabiliyor insan. İç çatışmalarım çok oluyor. Burçlarla ilgilenmediğimi söylesem de, ikiz ruhlu birisi olduğumu kabul etmem gerekiyor bazen.

Kavgalarımı çoğu zaman kendimle yapıyorum

Kendime yenik düşüyorum bazen.

Yine bilgisayarımın başımda yazma denemeleri yapıyorum.

Şu an CD çalardan Zara’nın Yetmişli Yılları Şarkılarını dinliyorum.

Tangolar…

İki ileri bir geri…

Yaşadığım her olay, her kelime, dinlediğim her müzik, okuduğum her kitap, izlediğim her şey; önüne duramadığım ve istesem de karşı koyamadığım bir yazma arzusu ile karşı karşıya bırakıyor beni.

O kadar geri götürdüler beni bu şarkılar... Çocukluğuma… Bulgaristan’ da geçen çocukluğuma. Yazmak istiyorum, her şeye rağmen.

Hatıralarım içimde, onları yazarak tekrar yaşıyorum. Kalıcı kalmalarını istiyorum.Kendim için yazıyorum.

Yazmak bana inanılmaz büyük mutluluk veriyor. Ve ben kendimi bu mutluluktan mahrum etmek istemiyorum, her şeye rağmen yazıyorum...

Bir plak hatırlıyorum, küçük ve siyah, ortası sarı turuncu ebruli renk. Çok güzel bir plak

Dario Moreno'ya ait 45’lik bir plak.

Çocukluğumun, Türkiye ile ilgili tek bağı.

Oldukça geniş plak koleksiyonumun en değerlisiydi. Bazen dinlemeye korkuyordum zarar vermemek için. İki şarkı vardı. Birisi “ Her Akşam Sarhoş” diğeri “ Deniz ve Mehtap”

Dario Moreno’ nun usta yorumu.Bence, O şarkıları en güzel, O söylüyor. Bir Ahhh… çekişi var ki…

“ Deniz ve Mehtap “ şarkısının ayrı bir yeri var, kalbimin derinliklerinde, silinemeyecek bir çizik.

Martıların sesi, Deniz dalgaların sesi… Çok güzel…. Hiç unutamıyorum…

Denizin, bir avuç suyu, göz yaşlarının yerine tekrar doldurma teklifi… Bazen benim de çok ihtiyacım oluyor.

Kırmızı siyah renkli pikabımda çalıyordu bu olağanüstü güzel plak, hep bitmesini istemiyordum, daha uzun, biraz daha uzun çalsın….. ve

Hayallerimde Türkiye…

İnsan hayallerinde sınır tanımayan özgürlükle bir ülke çizebiliyor.Ve ben alabildiğine güzel bir Türkiye hayal ediyordum.

Ancak hayallerimden de daha güzel Ülke ile karşılaştım ve tanıdım - 29 Eylül 1989.

Hayallerim çok, çok sönük kalmış meğer…

Benim Ülkem… Eşi, benzeri olmayan….Aşık olduğum Ülkem.

En son okuduğum Oya Baydar’dan “ Sıcak külleri kaldı ” romanından çok etkilendim. İnsanlar doğdukları yerde ölmek istedikleri, konusu vardı.Gurbette yaşayanlar bu duyguyu daha derin hissedebiliyorlar.Ben de kendime sordum; Doğduğum yerlerde ölmek istiyor muyum?

Cevabım kesin ve net: HAYIR! Oralara hiçbir zaman ait hissetmemiştim kendimi.

Ben buralarda, Anadolu toraklarında ölmek istiyorum.

İki ileri bir geri…

“Tango hayattır, hayat tutkudur. Yaşamın kendisidir Tango ve hayat; bir Tango gibi olabilmeli, hayat olacaksa eğer tam anlamıyla” demiş birileri … ve ben onlara katılıyorum.

İki ileri bir geri, Dört ileri iki geri, Altı ileri üç geri….

İleri adımlar hep biraz daha fazla…..

 
Toplam blog
: 144
: 1854
Kayıt tarihi
: 13.03.08
 
 

Doğduğum ve büyüdüğüm şehir Kırcali, Bulgaristan. Yıl 1964. Makina Mühendisiyim. Evli ve iki çocu..