Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tanı Beni Tanırım Seni

Tanı Beni Tanırım Seni
 

İnsanları anlamak zordur. Tanımak ise daha da zordur. Çünkü tanımak için önce anlamak gerekir. Ancak her zorlukta bir kolaylık vardır ve insanı tanımak bazen çok kolaydır… Yani zor olan bir şey aynı oranda da kolay da olabilir. Bunun tam tersi de mümkündür…

Geçen yazıda tanıma/tanışma üzerine bir şeyler karalayacakken lafı uzatınca meramımızı bugüne ertelemiştik. Bir okurumuzun mailinden hareketle insanı tanımanın zorluğu ve kolaylığı üzerine yazacaklarımıza kaldığımız yerden devam edelim.

İnsanı tanımak hem zordur hem de kolaydır. İşin zorluğu veya kolaylığı temel aldığınız kıstaslar doğrultusunda belirlediğiniz kriterlerin çokluğuna bağlıdır bir yerde. Yani bir kişiyi tanıdım diyebilmeniz için sizin için gerekli olan şartlar nelerdir ve kaç tanedir? İşte bu şartlar tanıma işinde oldukça önemlidir. (Bu şartlara başka bir yazıda değinelim)..

İnsanı tanımak ile tanıdığını zannetmek arasında dağlar kadar fark olabilir. Aksine bazen (kişisine göre) bir karınca boyu fark da olabilir. Görüldüğü üzere hepsi görecelidir ve kişiden kişiye muhakkak farklılık gösterir.

Bu giriş faslından sonra şahsımı baz alarak insanı tanımanın kolaylığı ve zorluğu üzerine konuşmak istiyorum. Benim için insanı tanımak eskiden kolaydı şimdilerde daha da kolaylaştı. Düşünce ve davranışlarımda ciddi değişiklikler (olumlu anlamda) meydana getiren bir kişisel EVRİM sürecini yaşadığım 3 yılda bu hususta da ilerlemeler kaydettim diyebilirim.

Dışarıdaki benden içimdeki bene doğru giden bu yolda edindiğim bilgi ve tecrübeleri eskiden de var olan hasletlerimin üzerine eklediğim içindir ki şimdi insanları tanımakta hiç zorluk çekmediğimi açıkça ifade edebiliyorum. Aslında insanların tanınmaları giderek zorlaşmaktadır. Günümüz yaşam koşulları içerisinde ne yazık ki böyle bir olumsuz etki söz konusu. Ancak şahsen benim için bunun kıymet-i harbiyesi yok. Zira insanı tanımak için şart koştuğum kıstaslar değişti.

Değişmeyen tek şey değişimdir diye boşuna söylememişler. Biz de acizane bu değişimden nasibimizi alıyoruz. Değişimi olumsuz anlamda yani gerileme manasında yorumlamıyoruz hiçbir zaman. Bahsettiğimiz değişim gerek sosyal gerek kültürel yönden kuvvetli doneler içeren bilgi ve tecrübeyle yoğrulmuş düşünce ve davranış değişiklikleridir.

İşte bu minvalde geçirdiğim evrim neticesinde bir insanı tanıdım diyebilmem için gerekli olan kıstasları nicelik ve nitelik açısından değiştirmiş bulunmaktayım. Daha da doğrusu içinde bulunduğum hal bunu gerektirmekte. Bu kıstaslar sayı olarak azalmakla birlikte muhtevalarında ciddi değişiklikleri haizdir.

Bunları açıkça ifşa ederek sırlarımızı dökecek değiliz elbet. Hem zaten döksek bile bundan faydalanacak kişi sayısı çok kısıtlı olur. Zira insan deneyimlerine dayanarak yaşam koşullarını adapte edebilir. Başkalarının tecrübelerini ancak birer öneri mahiyetinde değerlendirip belki kendine az da olsa yön verebilir. Bunun dışında kişisel tecrübeler ve mistik deneyimler sadece muhatabına yol göstericidir.

Saymaya çalıştığım bu gerekçelerle benim için insanı tanımak çok kolaylaşmıştır. Tanımam gerektiği kadarını tanımak ve tanıdığımı da tanımam gerektiği gibi tanımak çoğu kez kafidir. Zira sosyal hayat içerisinde herkes zaten zerine düşen rolü oynamaya devam edecektir. Bu rollerden herkes nasibini alacaktır.

Hem zaten kişilerin birincil yaşamınıza etkisi ve katkısını da farklı bir kulvarda değerlendirmeniz icap etmektedir. Yani siz kendi yolunuzda giderken bir diğerinin gittiği yol sizin yolunuza etki etmemelidir. Belki aynı yolun yolcuları arasında dayanışma babında kimi desteklerden bahsedilebilir ancak bunun dışındaki gidişte rehberinizin gösterdiği istikamet haricine çıkamazsınız.

Her şey söze gelmez. Her söz de dile gelmez. Her gelen de her yerde söylenmez. Bu kadarı yeter bizce..

Sevgi ve muhabbetle..

Murat HACIOĞLU

Denizli/ 5 Kasım 2011

Twitter.com/murathacioglu

murathacioglu.com

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..