Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Tanışmak & Ulaşmak & Yansıtmak

Kişisel ve toplumsal gelişime yoğunlaştığım, on yılı aşkın dönemin son iki yılında devam eden arınma ve katkı sürecini hızlandıran yeni bir yaşam programı seçtim. Bu süreçte olan ve beni kendime, hedefime daha da yaklaştıran daha farklı neler olduğunu sorduğumda…
Birincisi; 2006 yılının başında meme kanseri nedeniyle yaşadığım ameliyat ve tedavi deneyimlerimden geriye sadece şimdi çok sağlıklı olmamı sağlayan çözümler ve onları talep edenlerle paylaşmak var. İkincisi de; bu süreçte tanıştığım bir bilim ve sanat olarak koçluk var.
Yazımda uzun süreçte edindiğim bilgilerden süzdüklerimi, yeni öğrendiklerimi, öz değerlerimi, farkındalıkla yaşamamı ve talep edenlerle paylaşmamı kolaylaştıran bir yol olan “koçluk” ile ilgili deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. 

İlk kazanımım; güzelden yana değişim ve gelişimime çok önemli ivme kazandıran, tavsiye yerine iç kaynağı harekete geçiren “açık uçlu sorular” sormayı öğrenmek oldu. Koç pozisyonunda açık uçlu sorularla yaklaşım, kişinin düşüncelerini harekete geçirerek iç kaynaklarına yönelten harika işleyen bir süreci başlatarak gerçeğe en yakın doğru çözümleri fark edebilmesini, bu ilhamla uygulama yolundaki adımları yine kendi iç-dış kaynaklarından seçerek sürdürmesini, öz değerlerini özümseyerek tatmine ve var oluşa ulaşarak bir üst bilinçle yeni hedefleri gerçekleştirmeye doğru ışıkla yol almasını sağlıyor. 

Erickson Kolej Koçluk Eğitimi’nde Öğrendiğimiz Millton Erickson’un Beş Prensibi:
• Herkes tam,
• Her durum için tüm kaynaklara sahip,
• Olumlu niyet,
• Doğru seçim,
• Değişim kaçınılmaz 

Bu prensiplerden kendime baktığımda gördüğüm doğru seçim, yani o anda yapabildiğimin en iyisini yaptım diye bakmakta zorlandığımı ve bir eksiklik duygusu yaşadığımı fark etmek oldu. “Bu deneyimden ne öğrendim?”, “Daha farklı neler yapabilirim?” gibi öğrenici sorularını ki bunları bilgi olarak biliyor ve uyguladığımı zannediyordum. Bu bilgiyi uygulamaya geçme sürecine kadar geçen bir eksik yapma, kendimi yargılama duygusuyla, dışa fazla yansımayan bir gerginliği içte yaşadığımı fark ettim. Herkes tam bakış açısıyla bu konu üzerinde çalıştıkça şimdi bedenimde hizalanıp, kendi gözlerimden görüp, kendi kulaklarımdan duyduğumda kısacası “Tam olarak ne istiyorum?” sorusunu kendime sorduğumda çok daha dengede ve gerçekten var olduğumun farkındalığını yaşayabiliyorum. Görünenin, duyulanın da ötesini fark eden koç pozisyonuyla yaşamın içinde var olmak, bulunduğumuz yerde ışık olup fark edilemeyenin açığa çıkmasına katkı sağlıyor.
Geçenlerde, annemin sağlığı için bir süre doğal yaşam ve kaplıca kür merkezinde kalmıştık. Orada, olduğu durumdan tatmin olmayan ve değişim için gelen kişilerle karşılaştık. Bir kısmı incelmek, bir kısmı daha sağlıklı olmak için oradaki doğal yaşama destek ve arındırma tedavilerine, farklı bakış açıları kazandırmayı amaçlayan seminerlere katılıyorlardı. Tüm bunlardan bazı yararlar ediniyorlardı ancak diledikleri sonuca ulaşamadıkları için mutlu olamadıklarına tanık oldum. İletişimde bulunduğum kişilerde fark ettiğim; olduğu halden tatminsizlikleri, değişim için adım atmalarına rağmen bunların da tam değişimi sağlamaya yeterli olmadığıdır! Çünkü çoğu geçmişte farklı yerlerde benzer deneyimler yaşamış ve geçmişteki başarısız deneyimlerinin ruh haliyle yola devam edip umutsuzca başarmaya uğraşırken, gelecekte tam olarak nasıl olmak istediklerine ilişkin bir görüntü oluşturamamışlardı.
Onlardan bazılarıyla ayaküstü ya da tam bir koçluk seansında “imgelem ve M.Erickson prensipleri, değerler, Gremlinler” üzerinde yaptığımız çalışmalarda, yaşadıkları değişimlere ve bunu başaranın kendileri olduğunu bilmenin şaşkınlığını, gururunu ve coşkusunu yaşadılar.
Öz kaynağı dışarıda arama eğilimini değiştirmek, yolun aydınlığını arttırıp hedefle buluşmaya alan yaratıyor. 

Önceleri sigara içerken seksen iki kiloyla tepelere rahatça yürüyebilen, şimdi sigarayı bırakınca daha da artan kiloları nedeniyle yürürken bacaklarında çok acılı ağrı yaşadığı için istediği halde; arınma programındaki orman yürüyüşlerini yapamayan bir kişiyle beraber çalışmaya karar verdik. Tepeye giden orman yolunun başında eline uzattığım tek bir papatyadan sigara içer gibi derin bir nefes çekerken seksen iki kilo olan kendini ve o zamanki ruh halini yaşayarak, art arda iki gün tepeye bir saatlik yürüyüşü rahatlıkla gerçekleştirmenin coşkusunu, sevincini yaşadık. Sonrasında başarının; gerçekten değişmeyi isteyen ve bunun için adımlar atıp iç kaynaklarından aldığı güçle yola devam eden kendine ait olduğu, koçun bu alana ışık tutan olduğu, başarıyı sürdürme, buradan yeni deneyim ve hedeflere ulaşma yolunun anlık seçimleri içinde var olduğu gerçeğini paylaştık.
Paylaşmak istediğim diğer bir deneyim; Denge Merkezi’nin EKİP (Eğitimde Koçluk ve Sonuç Odaklı İletişim Projesi) çerçevesinde bir ilköğretim okulunda öğretmenlerle yaptığımız çalışmada gördüklerimdir. İlk uygulamadan sonraki hafta öğretmenlerin ifadelerinden ve gözlemlerimden elde ettiklerim: Değişime, öğrenmeye olan isteklerinin güçlenmesi, öğrencilerine ve kendilerine güvenlerinin artması oldu. Kendi iç kaynaklarını daha farkındalıkla kullanmaya başladıklarını, kişisel motivasyonlarını etkili şekilde dengede tuttuklarında öğrencilerde de benzer motivasyonun oluştuğunu ve onların da iç kaynaklarının harekete geçtiğini; yaratıcı yollarla ve koçun uyguladığı “mantıksal algı boyutları” benzeri soru sorma yöntemleri kullandıklarında öğrencilerin derse ilgiyle katıldıklarını, düşünerek ve kendilerine güvenle cevaplar verdiklerini, beden duruşlarının bile değiştiğini ifade ettiler.
Bir tarih öğretmeninin özellikle paylaşmamı istediği konu; Atatürk’ü model alarak “mantıksal algı boyutları” sorularıyla, örneğin: “Sen Mustafa Kemal Atatürk olsan şimdi nasıl düşünürdün, ne yapardın, bu olayı nasıl çözerdin, o zaman sen kim olurdun, ülkemiz nasıl olurdu?” gibi sorular sorduğunda ve her derste birkaç öğrenciye: “Hadi sen bu ders, bu hafta Atatürk olsan konumuza, yakın çevrendeki, ülkemizdeki, dünyadaki olaylara nasıl bakardın? gibi sorularla ders işlemeye başlayınca öğrencilerde derin sessizliğin ardından düşünerek verilmiş cevaplar ve ardından öğretmenin öğrencilerden söz ederken “Küçüklerden büyük insanlar gibi düşünceler çıkınca, ben de artık onları büyük olarak görmeye başladım. Ve onların beyinleri daha iyi çalışmaya başladı.” şeklinde paylaşımları sonucu, Atamız’ın şu sözünü yoğun olarak yaşıyorum: “Eğitimde reform önce öğretmenlerin kafalarında başlar.” 

Bir Sanat ve Bilim Olarak Koçluk alanında olduğum süreçte kendimde ve birlikte çalıştığım kişilerde etkili bir fark yaratan “çiçek açmak” ya da “çiçek açmasına tanıklık etmek”, o ışıltılı yaratıcı an “…çözümü ben kendim buldum” ya da “o ana kadar hiç düşünemediğim …ben fark ettim” sözcükleri ya da derin bir kavrayışın coşkulu sessizliği yaşanan bu anların hazzının, tatmininin kendimizde ve çevremizde oluşan aydınlığı güçlendirdiğini, bütüne hizmet ettiğini bilmek. Yaşam amacını yakalamanın ve gerçekleştirme yolunda ilerlemenin keyfi, huzuru, bence mutluluk bu!.. 

Mutluluğun bundan daha büyüğü; iç kaynakları daha da güçlü harekete geçen kişilerin ki bunlar özellikle gençler, çocuklar ya da onları eğiten öğretmenlerse bu yansımanın, paylaşımın gücünü hissetmek ve işte bu tam olarak istediğim, aradığım, bu beni daha insan yapan, öz değerlerimle anda yaşamanın biliciyle tanışıp olduran. Geleceğe dair umut ve inançla ülkemizin, dünyamızın olmasını düşleyip beslediğimiz büyük resimde; var olma güçlerinin farkında, bilinçli, dengeli, barış içinde, mutlu olanların sayısının katlanarak sevgiyle çoğaldığı yaşamın, bilicimizdeki her bir artışla daha da bir yakınlaşıyor olma gerçeği.
Bu yolda haritayı doğru okuma anahtarı olarak kendimize sorduğumuz sorulardan bazıları: 

“Bizim için gerçekten önemli ve anlamlı olan ne? Acaba yaşamımızda bu hedefe ne kadar hizmet ediyoruz? Bilinç olarak bu yolun neresindeyiz? Nerede olmak bizim için gerçekten önemli?” sorularını sorduğumuzda acaba hangi değerlerimizi bilinçle yaşarsak daha farklı neler yaparız, nerede oluruz? Hepimize kolay gelsin, yolumuz açık olsun. 

 


Mayıs 2008
Nezahat Sayın 

 

 

 
Toplam blog
: 2
: 592
Kayıt tarihi
: 29.12.10
 
 

Ressam Erickson ICF onaylı Sonuç Odaklı Dönüşüm &; Gelişim & Kahkaha Koçu Yaşam amacı; gerçe..