Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '20

 
Kategori
Güncel
 

Tank-Palet Fabrikası Gerçeği-2

Tank-Palet Fabrikası olayına "Uluslararası Rekabet, Siyaset, Ticaret ve elbette Stratejik" pencereden bakılmadıkça, arka planda yaşananları anlamak mümkün değildir. Sırası ile sayılanları açmaya çalışalım...

* * *

Rekabet : Sözkonusu rekabetin, "Uluslararası" ve "Yerli Üreticiler" olmak üzere iki ayağı vardır.

Uluslararası Ayak (Örneğin; Tank üretiminde iddialı Almanlar) :  Türkiye’nin tank üretmesiyle birlikte bir müşterisini kaybetmekle kalmayacak; aynı zamanda Türkiye’nin, Almanya pazarlarına tank satmasıyla ikinci kez zarar edeceklerdir.

"Almanya'nın en çok okunan dergilerinden Der Spiegel, özellikle yerli İHA ve SİHA üretiminde Türkiye'nin bir dünya gücü haline gelmesine geniş yer ayırdı. 'Türkiye'nin ürettiği MPT-76 Piyade Tüfeği'nin, Almanya'nın silah pazarındaki hakimiyetini olumsuz etkilediği'ne dikkat çekildi." (*)

Rekabetin İç Ayağın'a bakıldığında : Tank üretimine aday olan yerli üreticiler, (hazır müşterisi olan) katma değeri yüksek, stratejik bir ürünün imalatını (ve bunun yüksek kazancını) kaybetmek istemeyecek, örtülü-açık şekilde her türlü imkanlarını kullanarak, konu ile ilgili açılan ihaleyi kazanmak isteyeceklerdir.

Her ne kadar nihai ihale teklif rakamları resmi olarak açıklanmamış olmakla birlikte, medyada ALTAY Tankının üretimi için aday iki firmadan birisinin, 7 Milyar USD, diğerinin ise 4 Milyar USD teklif verdiği yazılmaktadır. Aradaki fark nerede ise 2 katıdır. Bu arada ihaleye giren firmaların sayısının artmasının en büyük yararını da devletimiz görmüştür.

...

Ticaret : Türkiye yakın tarihe kadar, "tarım ürünleri ve maden ihraç eden bir ülke" konumundadır. Bu nedenle sanayileşmiş olan rekabetçi devletleri kadar yüksek gelir sahibi değildir. Durum böyle olunca, ihtiyacı olan enerji-petrol kaynakları için her yıl yaklaşık 35~50 Milyar USD borçlanmaktadır. Bu çarpık ekonomik sistem maalesef uzun yıllar böyle devam etmiştir.

Bir örnek: Bir ton domates karşılığında, 100 gram'lık bir mobil telefon satın alınmaktadır.

Yine tonu 220 USD olan 100.000 ton Buğday karşılığında ise, bir adet 22 Milyon USD değerinde 10 tonluk savaş uçağı alabilirsiniz.

Bize neden yıllarca Tank, Motor, Otomobil-Uçak üretimi yaptırılmadığını, neden yıllarca içeriden ve dışarıdan engellendiğimizi verilen bu basit  örnekle anlayabilirsiniz. (Burada, geçmişteki çalışmaları için Prof.Dr. Erbakan'ı rahmetle anıyoruz.).

Günümüzde Amerika, Fransa, Almanya, Yunanistan ve kuklaları olan kimi Körfez Ülkelerinin kıvranmalarının arkasında, Türkiye’nin yüksek askeri teknoloji üretmeye başlaması ve bu güçle tam bağımsızlığına kavuşacak olması vardır.

...

Siyaset : Burada da Dış ve İç olmak üzere iki ayak vardır. Yüksek askeri teknoloji üreten bir ülke, uluslararası alanda ve yurtdışındaki siyasi uygulamalarında etkin olmasının yanında, ihtiyacı olan Askeri-Sivil Yüksek Teknolojiyi üretmesi nedeniyle rekabetçisi olan devletler ile masaya eşit şartlarda oturacaktır.

Bu etkinin iç ayağına bakıldığında: Japonya’nın kalkınmasının arkasında dışarıdan görüldüğü gibi (ilk adımda) çok çalışma ve teknoloji üretimi yoktur. Japonlar, kalkınma hamlelerinin en başında önce ülke içerisindeki birliği sağlamışlardır. İçeride birlik-huzur dengesini kuramayan ülkeler, enerjilerini kalkınmaya değil; kardeş kavgasına harcarlar. (Örnek : Güneydoğu - Gezi vb.olaylar) Bu nedenle rekabetçimiz olan devletler, en küçük bir fırsatta bizim içerideki birliğimizi bozmak için büyük çaba harcamaktadır. Bu nedenle ülkedeki birliği sağlamak, İktidarın olduğu kadar Muhalefetin de ana sorumluluğudur.

...

Stratejik Boyut :

- ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 18 Kasım 2020 tarihindeki Ülkemizi ziyaretinde Türkiye’nin askeri gücüne değinerek : "Türkiye’nin giderek artan askeri kabiliyetleri bir endişe kaynağı"(dır) ifadelerini kullandı. (1)

ABD'li Bakan'a sormak gerekir:  Bölgede Nükleer silahlarla desteklenen İsrail ve dünyanın en büyük silah alıcılarından olan, kontrollerindeki Suudlar neden endişe kaynağı değildir de, onlar için Türkiye bir endişe kaynağıdır ?

Yukarıda da açıklandığı üzere Almanya'nın en çok okunan dergilerinden Der Spiegel, özellikle yerli İHA ve SİHA üretiminde Türkiye'nin bir dünya gücü haline gelmesine geniş yer ayırmış, “Türkiye'nin ürettiği MPT-76 Piyade Tüfeği'nin Almanya'nın silah pazarındaki hakimiyetini olumsuz etkilediğine” dikkat çekmiştir. Der Spiegel'in Türk savunma sanayisinden övgü ile bahsettiği o yazı :

"TÜRK SAVUNMA SANAYİSİ ATAĞA GEÇTİ. Türkiye, aralarında Ukrayna, Katar, Umman, Bahreyn, Kazakistan, Türkmenistan, Endonezya, Pakistan ve Libya gibi ülkelerin de bulunduğu birçok ülkeye ihracat faaliyetlerinde bulunurken, Alman basını, gittikçe artan faaliyetlerin ardından Türkiye'nin başarısını ele aldı.

Yurt içi ve yurt dışındaki operasyonlarda aktif olarak kullanılan Bayraktar TB2 İnsansız Hava Aracı (İHA) ve ANKA hakkında dikkat çekici ifadelerin yer aldığı bir yazı yayınlayan Der Spiegel, Bayraktar TB2' ve ANKA'nın Türk savunma sanayisindeki en başarılı ürünler olduğunu söyledi.

DRONE ÜRETİMİNDE BİR DÜNYA GÜCÜ. TB2'nin, dünya çapındaki sıralamada 'sınıfının en iyisi' olduğunu söyleyen Spiegel, ülkenin insansız hava aracı üretiminde bir dünya gücü haline geldiğini söyledi.

Yurt dışı bağımlılığını bitirmenin yanı sıra, savunma sanayi pazarında (da) güçlü bir tedarikçi durumuna gelindiğinin belirtildiği yazıda, Türkiye'nin 2023 yılında silah ihracatının yıllık 9,3 Milyar EUR (11,25 Milyar USD) üzerine çıkmasını da beklediğine yer verildi.

TÜRK ORDUSUNUN ELİ GÜÇLENDİ. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde uzun yıllardır kullanılan Alman piyade tüfeği G-3'lerin yerine, yerli üretim olan milli piyade tüfeği MPT-76'ların kullanılmasının Alman silah sektöründe endişeye neden olduğunun belirtildiği yazıda, Türk helikopter gemisi 'TCG Anadolu'nun da Türk ordusunun elini önemli derecede güçlendireceğinden bahsetti...” (2)

* * *

İlk iki bölümde yazılanlar özetlenirse :

- Katar’ın, BMC Firması ile birlikte 25 yıllığına Arifiye 1.Ana Bakım Fabrikasının İşletme hakkını devir alması, hem Katar’ın hem de Ülkemizin yararınadır. (Burada ne bir satış sözkonusudur, ne de bir özelleştirme). Burada üretilecek tankların Katar tarafından alınacak ve hatta pazarlanacak olması, Tankların maliyetini ciddi manada aşağıya indirecektir.

- Türkiye, 83 Milyon; Katar ise 3 milyon nüfusa sahiptir. Türkiye, Katar’a bölgesinde uygulanan ambargo esnasında destek olmuştur. Türkiye’nin halen Katar'da askeri üsleri bulunmaktadır.

- Büyük Devletler, doğrudan savunma sanayiinde (üretimde) değildir. Fabrikalar, çokuluslu olmalarının yanında, halka açık şirketlerdir. Elbette her türlü stratejik üretim-satışlar hakkında ilgili devletlerin denetimi vardır.

- Arifiye’deki 1.Ana Bakım Fabrikası, Tank konusunda bugüne kadar ağırlıklı olarak tank paletlerinin üretimi ve tanklarımızın bakımını yapmıştır. Fabrika, yaklaşık 45 yıllık geçmişinden dolayı makinelerinin yenilenmesine ihtiyaç duymaktadır. (Eğer denildiği gibi bu fabrikamız yeterli olsaydı; Tanklarımız, modernizasyon için Ecevit Hükümetince, 2002 yılında  İsrail IMI Firmasına gönderilmezdi). Bu fabrikada bugüne kadar tasarıma bize ait yeni bir tank (seri) üretimi olmamıştır.

Ülkemizde Yerli Tank (tasarımına) üretimine, bir özel  firmanın çalışmaları ile başlanılmış, ancak, aktarma sistemleri ve motor yerli olarak üretilemediği; alınması hedeflenen Alman Devletinin de motor satışına engel çıkarmasıyla, (ABD’nin Atak helikopterlerine engel çıkardığı gibi) yerli tank üretiminde gecikmeler yaşanmıştır. Bu olaylar üzerine gündeme Tank-Palet Fabrikasının İşletmesinin devri tartışmaları gelmiştir. Devlet, bu konuda stratejik nedenlerle gizli bilgileri kamuoyu ile paylaşamamakta; Dış-İç muhalefet de bunu bildikleri için kamuoyuna kasıtla yanlış bilgi vererek havayı bulandırmaktadır.

Örneğin: TUSAŞ tarafından 1984 yılında TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAI), Türk-ABD ortak yatırım şirketi olarak 25 yıllığına kurulmuştur. Demek ki, gerektiğinde ülke dışında teknoloji veya sermaye (ortaklığı) transferi olabilmektedir. Konu Batılı-Avrupalı yatırımcı olunca (etkili -!-) kimselerin sesleri çıkmamakta, konu İslam Ülkeleri ve Araplar olduğunda kızılca kıyamet -!- koparılmaktadır. Peki, neden ?

- Bunun çok basit bir nedeni bulunmaktadır: Türkiye, ihtiyacı olan sermayeyi kendi bölgesinden, özellikle de İslam ülkelerinde karşıladığında; eskiye oranla Batıya olan ihtiyacı azalacak ve Batının dümen suyundan çıkarak Büyük Denizlere yelken açacaktır.

... 

Devam edecek...

...

- Tank-Palet Fabrikasının (Özelleştirme değil de) İşletme Hakkının özel sektöre devrinde, Muhalefet neden bu kadar tepki vermektedir ?

a) Söz konusu devir, Ülkemizin / Ordumuzun çıkarlarını mı zedelemektedir ?

b) Söz konusu devir bahane edilerek :

b.1) Birileri kuyruk acısını çıkartmaya mı çalışmaktadır ?

b.2) Ya da birileri Türkiye’nin bu operasyonla “Tank üretiminde ciddi bir yola girecek (ve bu konuda kendilerine rakip olacak) olması sebebiyle zarar edecekler diye mi itiraz etmektedirler ?

... 

www.canmehmet.com

...

AÇIKLAMA VE KAYNAKLAR :

(*) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turk-sihalara-ovgu-yagiyor-gizli-guc-haline-geldi-281951h.htm

(1) https://www.yenisafak.com/dunya/rum-lobisinin-borazani-pompeo-turkiyede-ne-yapti-3575577    

(2) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turk-sihalara-ovgu-yagiyor-gizli-guc-haline-geldi-281951h.htm

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..