Tanrı'dan diledim bu kadar kupa

Cüzdanınızın kiracılarını sayın desem;, Kartvizitler, kredi kartları, sürekli kaçamak yapan paralar, ehliyet, sevdiklerinizin dar kadraja sıkışmış sevecen yüzleri (resimleri) dilinizden ilk dökülenler arasına girer kuşkusuz. Peki ya kimliğiniz? O kiracı değil ev sahibesidir bence ve cüzdanın baş köşesinde ayaklarını uzatıp keyif çatmak onun hakkıdır en çok. Size ait her şeyinizi koynunda o saklar, hatta resminizi bile yüreğinde taşır. Sırtında bile size sorulan soruların cevaplarını taşır bir yaşam boyu.

Nüfus kağıtlarımızın yol arkadaşlığına bir kimlik kartı atandı yönetim kurulumuzca yaklaşık iki yıl önce. Adı; “Fenerbahçe Taraftar Kart.” Adından da anlaşılacağı gibi, yalnızca biz sarı-laci gönüllülerine özel olarak tasarlanmış bir kart bu. Göğsündeki şanlı logomuzun hemen altında şerefli adımız ve soyadımız yazmakta karizmatik harflerle.

Futbol maçlarımıza kura sonucu kazanılan biletler, antrenman izleme olanakları, müze ve stat gezileri, takımla birlikte yine kurayla belirlenen talihlilere deplasman seyahatleri, mabedin bağrında en az 100 kişiye rezervasyon şartlı deplasman maçlarımızı izleme fırsatı, üye iş yerlerinden 100’de 10’lardan başlayan indirimlerden faydalanma gibi aktiviteleriyle göz kırpmakta taraftar kart cüzdanımıza girebilmek için.

Hiçbir çıkar gözetmeksizin cüzdanlarımızı açıyoruz bu karta inanın. Satın alırken, yukarıda sayılan ödülleri kazanma umudu taşımıyoruz içlerimizde. Sarı-laci’ye olan aşkımızın tescillenmesidir bizi ilgilendiren. Tüm dünyanın bu aşka tanık olup saygı göstermesidir.

Taraftar kart projesini yıllar önce, sarıyı paylaştığımız ezeli rakip geçirmişti hayata yanılmıyorsam. Fakat tanıtım eksikliği, ilgisizlik ve aşk yetmezliği sonucu proje hayata gözlerini bir daha açmamacasına yummuştu. Oysa bir de bize bakın. Renklerimize olan aşkımızı tescillemek için birbirlerimizle yarışır olduk adeta. Bu kombine kartlarımız için de geçerli. Genel satışın başlamasının üzerinden daha bir ay geçmeksizin 25 binleri aşarak rakipleri geride bıraktık her zaman olduğu gibi.

Aşkı tescillenmiş bir sarı-laci gönüllüsü olarak bu Çarşamba düştüm mabet yollarına. Taraftar kartımla üçüncü yılımı paylaşmak adına nikahımız kıyılırken, serçe parmağımca yüreğimin ritmik bir şekilde, hızlı hızlı çarpışına tanıklık etmenin tadına vardım.

O gün, tüm personelin güler yüzlerinde farklı heyecan, bir telaş vardı. “Bir an önce işlerimizi bitirelim de akşam ki şampiyonluğu kaçırmayalım” cümlesini ayna olarak tutsam diyorum yüreklerine.

Beko karizmalı basketbol ligimizde, iki ezeli rakibimizi ardı ardına saf dışı bırakan, Türkiye kupalı Türk Telekom’la final serisinde 7 maçlık uzun yolculuğa çıkmıştık bildiğiniz gibi. Serinin ilk iki maçı Abdi İpekçi parkelerinde oynanmış ve her iki maçı da alıp seride durumu 2-0’a getirerek, düşmüştük Başkent yollarına.

Ankara’da ki maçları kendi aramızda kardeş payı yaparcasına paylaşarak ilkini kaybedip diğerini kazanınca skor 3-1’e gelmiş ve seri tekrar İstanbul’a taşınmıştı. Bilindiği üzere 4’e gelen şampiyon olacaktı. Takımımızın bu maçı kazanacağından hiç birimizin şüphesi yoktu ki, bu yüzden Abdi İpekçi’ye şampiyonluk kostümü giydirilmişti.

Akşamdan beklediğimiz kupa, “ŞAMPİYON” luk sıfatıyla lacivert gecede kanat çırpan sarı kanaryanın gagasında sılaya doğru yola çıktı. Cumhurbaşkanlığı kupası, Avrupa parkelerinde ki çeyrek finalistliğin ardından tarihimizde üçüncü, üst üsteyse ikinci şampiyonluğumuz olarak geçti şanlı tarihimize.

Kupa merasimindeki kareler görülmeye değerdi doğrusu. Önce ligi ikinci tamamlayan Türk Telekom çıktı podyuma. Başkanımız Aziz Yıldırım önderliğinde ayakta alkışlandı Türk Telekom şimdiye kadar Türk Basketbolüne katkılarından dolayı. Ardından şampiyon takımımız isimleri teker teker haykırılarak, ışık gösterileri ve 100’üncü yıl marşımız eşliğinde çıktılar sahneye.

Kupa kaptan Damir Mrsic’in ellerinde havaya kalkarken dile geldi sanki. 100’üncü yılda Aydın Hoca ile gelen şampiyonluğa; “Tesadüf” diyen basketbol kamu oyuna haykırıyordu tesadüf olmadığını kanıtlarcasına.

Voleybolda meleklerimizin ikinciliği. Erkek takımımızın Türkiye kupası ve lig şampiyonluğu. Potanın taçlı kraliçelerinin Cumhurbaşkanlığı, Türkiye kupası ve yine lig şampiyonluğu. kürekçilerimizin şampiyonluğu. Boks, Atletizm, Masa tenisi, yüzme ve yelken şubelerimizin bireysel başarılarının ardından, Erkek Basketbol takımımızın elde ettiği bu şampiyonluk tüm camiamıza hayırlı olsun.