Tanrı ülkemizi korusun

32 Ölü, 8 kayıp. Milyarlarca TL, maddi hasar ve iş kaybı. Bunun hesabını doğaya mı keseceğiz, yoksa, asıl suçlulara mı? Kim verecek bu hesabı? 15 yıl önce, Ayamama dere yatağını, tüm uyarılara ve mahkeme kararlarına aldırmadan, imara açan R.T.E mi, Ondan sonra başkanlığa seçilen, aynı görüşün temsilcileri mi? Kim verecek bu hesabı. Bir an önce, vicdan muhasebesi yapıp, karar versinler artık.

R.T.E nin başkanlık yaptığı dönemde, yaptığı yanlışların ceremesi, yavaş, yavaş ortaya çıkıyor. İstanbulu ne hale getirdikleri, doğanın yardımı ile ortaya seriliyor. Bu, beklenenin biraz üstünde gelen yağmurla oldu. Sırada, beklenen başka bir afet daha var. DEPREM... Allah korusun. Felaket tellallığı yapmıyorum, sadece olacaklara şimdiden dikkat çekiyorum. Bu sel felaketi, belki de doğanın bir uyarısıdır. Deprem de neler olacağını, tahmin etmek bile güç. Sana yazık oluyor İstanbul. Sana yazık oluyor. Aslında, İtanbul, İstanbul değil. Bu kutsal kent, artık bir cehennem. Rant için, üç beş kuruş için, avantadan pay almak için, nasılda kıydılar sana. Melekler kenti İstanbul, zebanilere mekan oldu. Recep Tayyip Erdoğan, Ali Müfit Gürtuna, Kadir Topbaş, çıkın ortaya, önce af dileyin, sonra yargıya hesap verin. Bu, bir doğal afet değildi. 40 kişi, bizim yüzümüzden öldü, deyin, vicdanınızı rahatlatın. Edinmeye çalıştığınız, dünya malı, dünyada kalıyor. Sizinle öte tarafa gelecek olan, bu kırk kişinin vebali olacak. Hiç olmazsa onlardan helallık alın.

R.T.E nin İstanbula yaptığı kötülükler, 15 yıl sonra gün yüzüne çıktı. Ülkeye yapılanlar ne zaman gün yüzüne çıkar, merak ediyorum. Medeniyetlere beşik olmuş Anadolu, seni Tanrı korusun. Tanrı, bu topraklarda yaşayan tüm insanlara basiret bahşetsin, akıl fikir versin.Tanrı, bu ülkeyi ihtiras sahibi olanlardan korusun.

AMİİN.