Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '14

 
Kategori
Felsefe
 

Tanrı ve Çocuklarının O'nu arayışı

Tanrı ve Çocuklarının O'nu arayışı
 

Arayış


Birkaç sene önce 5-6 yaşlarında olan bir grup çocuğun kendi ailelerinden ve çevrelerinden duydukları bilgilerle "Allah nedir, nerededir?" tartışması yaptığını uzaktan izlemiştim.

Ne kadar da tatlı bir sohbetti o? Saf, merak dolu ama aynı zamanda da birbirlerine fikirlerini ispat etmenin ego vardı o minik, muhteşem insanların sohbetlerinde. Kısa süre uzaktan izlediğim o sohbeti hatırladıkça yüzüme bir tebessüm gelir.

Dün gece dostlarımızda bir restoranda sofra kurduk. Önce Antik Yunan'da "symposion" olarak adlandırılan şölenlerde olduğu gibi önce yedik, karnımızı doyurduk, sonra da gece yarısına kadar da felsefe, Tasavvuf, ruhsallık sohbetleri yaptık ve ruhumuzu doyurduk. Herkes kendi kaşığı kadar aldı...

Çoğu insan hayatını bir kere bile bazı önemli soruları sormadan yaşayıp geçiriyor?
İnsan nedir? Hayat nedir, amacı nedir? İnsanın var olma nedeni nedir? Nereden geldik, nereye gidiyoruz? Ölüm nedir? Ölümden sonrası nedir? Ruhsal boyutta neler olur? Tekamül nedir, insanın tekamül yolları nedir?... Ve bunun gibi birçok diğer sorular...

Dün gece bizler kendi birikimlerimiz, kazanımlarımız, bilinç seviyemiz, olgunluk derecemiz ölçüsünde konuştuk, paylaştık ve birbirimizden feyz aldık.

Sabah kalkınca o uzaktan izleme imkanına sahip olduğum çocukların sohbeti geldi aklıma. Sanırım bizler de dün gece o çocuklardan farklı değildik.

O'ndan geldik ve O'na gideceğiz ve ölmeden önce ölerek, "fenafillah" aşamasını henüz bu Dünya'da yaşarken geçmek, O'na varmak, O'nda erimek istiyoruz, ten kafesinden henüz yaşarken sıyrılmak istiyoruz. Dualist dünyanın zıtlıklarının medcezirine tabi olmamıza rağmen, teklik zihniyeti ile her anı yaşamak istiyoruz. Denge, ölçülülük, tolerans ve Tao ile uyum içinde tekamülün sarmal yollarında ileriye yürümek istiyoruz.

Bizim sohbetlerimiz o küçük, saf minik insanlardan, güzel çocuklarımızdan farklı değildi. Sadece biz onlardan yaş olarak büyüğüz ama aynı şeyi arıyorduk. Ve, haddime değil ama, Allah Hollywood fimlerinde bazen tasvir edildiği gibi ya da kadim Hint metinlerinde Arcuna'nın karşısına etten kemikten çıkan Krişna gibi bir insan suretinde görünseydi bizlere, herhalde bizim çocuklarımızın o saf sohbetlerine bizim tebessüm ettiğimiz gibi, O da bize tebessüm ederdi.

Herkes bir şeyler arıyor bu hayatta. Çocuklar da dahil. Ama hakikatin arayışı yoluna, seyri süluk yoluna çıkan fazla değil. Ancak bu ten bir gün toğrak olduğunda, ahiret hayatında Dünya okulu karnemizi belirleyecek olan da bu seyri süluk yolundaki eylem, düşünce ve duygularımız olacak.
 

Sevgiler,
Kenan

 

 
Toplam blog
: 245
: 1347
Kayıt tarihi
: 29.10.12
 
 

Çocukluğumdan beri kendimden büyük bir şeyleri arayıp durdum. Ve 1999 yılında yaşadığım şoklar il..