Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '09

 
Kategori
Siyaset
 

Tarafî yeşil devrimi öncüsüne demokrasi soruları

Tarafî yeşil devrimi öncüsüne demokrasi soruları
 

Diyelim ki, darbe kültürüne karşı çok büyük savaş veriliyor ve bu savaş sonunda darbeciler/askerler tamamen kışlalarına çekildiler.

Anlaşıldı ki Türkiye'de hiç kimse darbe yapmaya kalkışamayacak duruma getirildi. (Lütfen okuyunuz - Türkiye'de darbe yapılabilir mi?)

İnsanlarımız sokaklara dökülüp ellerinde "tarafî yeşil" bayraklarla bu zaferi kutladı...

Ahmet Altan'ın deyimiyle fırtına sona erdi ve Ahmet Altan yüz yıl önce İttihatçıların Bab-ı Aliyi basarak yaptıkları "ilk darbenin" tüm öcünü almış demokrasi kahramanı olarak işçi sınıfına yasak olan Taksim meydanında kitlelere hitaben boynunda "tarafî yeşil kaşkoluyla" konuşma yaptı.

Ve "onlar" yenildi...

Dağlarına bahar mı gelmiş olacak memleketimin?

Gerçekten demokrasi gelmiş olacak mı?

Ahmet Altan baldırı çıplaklarla Çiçek Pasajı'nda kadeh tokuşturacak mı? (Lütfen zaman kalırsa bunu da okuyunuz - Türkiye'deki Yeni "Nihilizm")

Baldırı çıplakların baldırı kapanabilecek mi?

1789 Fransız Devrimi'nde köylüler, işçiler ayaklanıp sarayı basarak tüm soylu asalakların pudralı peruklarını kafalarından atarak sokaklarda kurulan giyotinlere gönderdiler. Ancak bu hareket burjuva demokratik devrim olarak anıldı.

1861-1865 yılları arasında olmuş Amerikan iç savaşının nedenleri arasında köleliğin kaldırılması vardı. Savaşı kölelik karşıtı Kuzeyliler kazandı. Kölelik kaldırıldı. Peki 4 Kasım 2008 günü Amerika'da başkan seçilen Obama neyin sembolüydü? Irk ayrımı ve kölelik Amerika'nın gündeminden çıkmış mıdır?

1917 Ekim Devrimi'nde aynısı Rusya'da gerçekleştirildi; sonradan anlaşıldı ki o da politbürokratik devrimdi. İşçi sınıfı diktaörlük kurması gereken bu koca ülkede bir gün olsun iktidar olabildi mi?

1876 ile başlayan mutlak iktidarın meşruti iktidara dönüşmesi sürecinin, 1908 Temmuz'unda büyük bir devrimle doğmasından yüz yıl sonra büyük umutlarla sabırla gelişmesi beklenen burjuvazinin artık ergenlikten çıkarak reşit olmasından başka bir şey değildir bugün Türkiye'de olup bitenler.

Kuşkusuz sancılı olacaktır.

Çocukluk ve ergenlik yıllarında bir sürü görgüsüzlük, kültürsüzlük, hovardalık yapmış burjuvazinin bir anlamda tüm gelişme sürecini yakından izlemiş ve aslında ona destek olmuş bürokrasinin oturduğu yerden bir günde kaldırılması beklenmemelidir. Ayrıca ona Ahmet Altan'ın baktığı gibi aşağılayıcı bir gözle de bakılmamalıdır.

12 Eylül günü iktidara el koyan Türkiye bürokrasinin en güçlü aygıtı 24 Ocak kararlarını uygulamak, bugün serpilmiş olan burjuvazinin elinden kaymakta olduğu iktidarını tekrardan tesis etmek ve onu tekrardan asıl sahibine teslim etmek için süngüsünü takıp, tanklarıyla sokaklara çıkmıştı. Demokrasinin temel aktörleri

Bizler o gün çocuk yaşlarda olabiliriz; ancak annelerimizin, babalarımızın özlük haklarının birer birer ellerinden alınmasını hiç unutmadık. O özlük haklarının dahası bugünkü tarafî iktidar sahipleri ve uluslararası kriz yönetimi eliyle daha da ortadan kaldırılmaktadır. Öyle ki, patronlar daha kolay adam işten çıkarabilsin diye kıdem ve ihbar tazminatlarının işçiye ödenmesi bile yasalarla zorlaştırılmaya çalışılmaktadır.

Kenan Evren'e herşeyi anlatabilirsiniz de işte bunu anlatamazsınız. O da mahkemede son konuşmasında çıkıp "herşeyi sizin için yaptım." derse ne cevap vereceksiniz? Onlar bir darbe daha yemeyi ve yaşamayı hak edenlerdir

Emeklilik yaşı 70'lere dayandırılmaktadır. Peki 70 yaşına kadar iş garantisi verilmekte midir?

Tarafî yeşilin en coşkulu kalemşörüne tekrardan soruyorum.

"Baldırı çıplaklarla omuz omuza mücadeleye var mısın?"

"Bugün bürokrasiyi yenilgiye uğratıp, iktidarı asli sahiplerine verdikten sonra işin bitecek mi? Emekli mi olacaksın?"
"Yoksa, sonra sen de kadınlara aşk şiirleri yazmaya mı döneceksin?"

"Yarın içinde bulunduğun ve kazanacağına çok inandığın bu mücadelenin rotasını bu sefer ezilenlerin haklarını korumak ve kollamaya çevirebilecek misin?"

"Demokrasinin oy vermek demek olmadığı, asli olanın onların emeklerinin korunması ve yaşam mücadelesi vermeden insanca hayat yaşamaları demek olduğu bilinciyle bu sefer iktidar sahiplerine karşı yazacak mısın?"
Demokrasi nasıl bir şey olacak?

Ben o günü bekliyorum.

İşte o gün geldiğinde asıl demokrasi sınavı başlamış olacak. O gün çok uzak bir gün değil.

Uzay Gökerman
 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..