Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Taraf'lı Altan'ın tarafı

Taraf'lı Altan'ın tarafı
 

Bay Ahmet Altan


Adının altında “<ı>Düşünmek taraf olmaktır” yazan Taraf gazetesinin Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, bir kaç gün önce köşesinde (23 Temmuz 2009) TSK’yi yıpratma amaçlı saldırılarına destek vermeyenleri “tarafsızlık” kisvesi altındaki “kurnaz sahtekârlar” olarak ilan ve infaz etti. Başlığı “<ı>Tarafsızlık mı?” olan yazısına çok doğru bir saptamayla girmiş Bay Altan. “<ı>Bugünkü çarpılmış, fersudeleşmiş sistemden yana olmayı anlarım. Bu sistemden çıkarın vardır, sistemi desteklersin.”

Bugünkü sistemden, yani yedi yıldır devleti yöneten AKP’nin egemen olduğu Yasama ve Yürütme’nin sisteminden yana olanlar, o sistemi destekleyenler, o sistemin medyadaki yandaşları bu suçlamadan kendilerine düşen payı alsınlar ya da Ahmet Altan’la hesaplaşsınlar kendi bilecekleri bir şey, benim bir diyeceğim yok. Çünkü bu yargı, benim de sonuna kadar katıldığım ve Bay Altan’ın AKP’yi ve mevcut sistemi niçin desteklediğinin kendi ağzından itirafı olan bir yargı. “<ı>Bu sistemden çıkarın vardır, sistemi desteklersin.”

Ama ondan sonra Bay Altan’ın bir “<ı>Tarafsızlık” tanımı var ki, yazıyı okuduğum gece rüyama giren Aziz Nesin gülmekten yerlere yatıyordu! Yazısının devamında içini boşaltıp işine geldiğince doldurduğu tarafsızlık kavramının ne melanet bir şey olduğunu şöyle anlatıyor Bay Altan:

“<ı>Ama çıkarcılığı ya da korkaklığı bir “tarafsızlık” kisvesinin altına saklayıp, bir de bu tarafsızlığın “ideolojisini” yapmayı anlamam.
Bu, bana kurnazca bir sahtekârlık gibi görünür.
Bir ormanda silahlı bir adamla silahsız bir adam arasında mesele çıktığında nasıl “tarafsız” kalabilirsin?
Tarafsızlık, ancak iki “eşit” güç arasında olabilir.
Bir güçlüyle bir güçsüz çatıştığında “tarafsız” kalmak, güçlü olanı, silahlı olanı desteklemek anlamına gelir.
Böyle bir durumda “tarafsızlığın propagandasını” yapmak ise güçlüye yandaş devşirmek için piyasaya sürülmüş sahtekârca bir kurnazlıktır.
“Siz karışmayın arkadaşlar, ikisi dövüşsünler.”
İyi de, bunlardan birinde silah var.
“Rahatça dövüşsünler” dediğinizde “bırakın silahlı, öbürünü öldürsün” demiş olursunuz.”<ı>

Gelin şimdi Bay Altan’ın tarafsızlık tanımını somut bir örnekle irdeleyelim ki tarafsız olmanın ne kötü ve utanılacak bir şey olduğu daha iyi anlaşılsın. Diyelim ki Bay Altan’ın görüşlerine çok değer veren ve sorgulamadan körü körüne inanıp benimseyen, uygulayan bir “demokrat”sınız. Belgrat Ormanlarına pikniğe gittiniz, biraz ilerinizde pikniğe gelmiş bir karı koca var. Adamın bir silahı var çünkü adam bir asker ya da polis ya da savcı ya da milletvekili ya da silah taşıma ruhsatı olan bir sivil.

Siz bir yandan piknikte kebap yaparken bir yandan da hayranı olduğunuz Bay Altan’ın o yazısını okuyor ve ona bir kez daha hayran oluyorsunuz. O sırada aynı ormanda piknik yapan ve sarhoşluktan ayakta duramayan bir adam silahlı adamın karısının yanına gelip kadına sarılıyor. “<ı>Vay, Müjgan’ım benim, gel öpüjem...” Silahlı adam sarhoşu uzaklaştırmaya çalışıyor ama sarhoş oralı değil “<ı>Bırak ulan, Müjgan benim eski sevgilim, öpüjem!” Bu arada kadıncağız kocasına “<ı>Bırak” diye yalvarıyor ama kocası itiyor karısını “<ı>Sen karışma Ayten.” Yani sarhoş ile silahlı adam arasında bir “mesele” var.

Bir itiş kakıştır başlıyor, adamın belinde silah, zavallı sarhoş ise silahsız. Etraftakiler bir tatsızlık olmasın diye sarhoşu uzaklaştırmaya çalışıyorlar ama siz Bay Altan’ı biraz önce okumuşsunuz. Ne diyordu? “<ı>Bir güçlüyle bir güçsüz çatıştığında “tarafsız” kalmak, güçlü olanı, silahlı olanı desteklemek anlamına gelir.” Demek ki bu olayda tarafsız kalırsanız, güçlü olanı, silahı olanı desteklemiş kurnaz bir sahtekâr olacaksınız. Bay Altan’a göre bu olayda taraf olmalı ve silahı olmayan, dolayısıyla güçsüz olan sarhoşu desteklemelisiniz!

“<ı>Siz karışmayın arkadaşlar, ikisi dövüşsünler” derseniz, “ilgisiz ve duyarsız” değil, “tarafsız” olmuş olursunuz! Çünkü bunlardan birinde silah var ve siz tarafsızlık adına onun tarafını tutmuş olursunuz. Onun için, sarhoşu uzaklaştırmaya çalışanlara ve silahlı adama karşı silahsız ve güçsüz olan zavallı sarhoşun tarafını tutmalı ve Müjgan zannettiği Ayten’i öpmesine de yardımcı olmalısınız.

Kadının kocası silahlı adam baktı ki karısı elden gidiyor, silahını çeker ve iş karakolda biter mahkemeye düşerse, o zaman da baş ilkesi tarafsızlık olan yargıç da mesleğini, hukuku, tarafsızlığı falan boş verip taraf olmalı, silahlı ve güçlü olan adamı mahkûm edip silahsız ve güçsüz olan zavallı sarhoşu serbest bırakmalı. İşte Bay Altan’ın taraflı olmak ve tarafsız olmak anlayışı!

Yani siz, siz olun ve bir olayda kimin haklı kimin haksız olduğuna değil de kimin silahlı ve kimin silahsız, kimin güçlü ve kimin güçsüz olduğuna bakıp öyle taraf olun. Yani silahsız olanın tarafı olun, güçsüz olanın tarafı olun haksız olan o olsa bile! Tarafsız olmanın olaya ilgisiz kalmak değil nesnel/objektif yaklaşmak anlamına geldiğine boş verin, tarafsız olmanın haklıyı haksızdan ayırırken hiç kimseyi kayırmamak anlamına geldiğini boş verin, silahlı olana karşı silahsızdan yana taraf olun. Tarafsızlığın içini de işte böyle boşaltıp anlamını saptırıyor Bay Altan.

Gelelim bu yazının sebeb-i hikmeti ana fikrine! Yasama gücünü, Yürütme gücünü, Erdoğan’ın kendi ağızcağızıyla söylediği gibi kendine bağlı olan “Sistemin teminatı polis gücünü”, AKP iktidarının emrindeki medya gücünü yani asıl güçlüyü boş verin, silah kimde silah? (Polisteki silahlar silah sayılmaz!) TSK de. Öyleyse TSK’ye karşı AKP’den yana taraf olmak zorundasınız.

Taraf’lı Bay Altan’ın taraflılık ve tarafsızlık anlayışı işte bu. Bir anlaşmazlıkta haklı ve haksızı belirlerken taraflardan hiç birini kayırmamak anlamındaki etik bir tavır olan tarafsızlık kavramının içini boşaltan ve onu “ilgisizlik ve duyarsız” olmak tavrına indirgeyen Bay Altan’ın demokrasi anlayışı da, insan hak ve özgürlükleri anlayışı da bundan farklı değil elbette.<ı>

Gördüğünüz gibi tarafsızlık kavramının ne olduğu konusunda Bay Altan ile benim aramda bir anlaşmazlık var. Bunu görmezden gelir de ilgilenmez ve birimizden birimizin tarafını tutmazsanız, kurnaz bir sahtekârsınız! Benim tarafımı tutarsanız mesele yok, ben haklıyım demektir! Ama onun tarafını tutarsanız yine ben haklıyım demektir çünkü Bay Altan’a göre tutmanız gereken taraf benim. Onun tanımına inandığınıza göre yine benim tarafımı, yani silahsız ve güçsüz olanın tarafını tutmanız gerekiyor. Bay Altan’ın elinde büyük bir medya gücü ve “Taraf” gibi bir gazete silahı var, ben ise sıradan bir insan ve blog yazarıyım. Silahı olanın, Bay Altan’ın tarafını tutarsanız ona ve tarafsızlık tanımına ters düşmüş olmaz mısınız?

 
Toplam blog
: 195
: 688
Kayıt tarihi
: 04.10.07
 
 

Dünyanın internet sayesinde küçüldüğü günümüzde büyüyen sorunlara ilişkin duygu ve düşüncelerimi pay..