Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '13

 
Kategori
Futbol
 

Taraftara ayıp oluyor

Taraftara ayıp oluyor
 

Fenerbahçe taraftarı kendi sahasında, yeni umutlarla geldiği bir karşılaşmada 2-1 mağlup olarak büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Sadece tribünlerde değil, evde, kahvede, kafede gönül verdikleri sarı lacivert renkleri izleyen çocuk, kadın, erkek, işçi, memur, öğrenci, patron, emekli, işsiz herkes kahroldu. Taraftarın sinir sistemi tam anlamıyla harap oldu. Bu tabloyu devam ettirmek ve taraftara bu zulmü reva görmek artık sürdürülebilir bir durum değil. Sabır, kenetlenme, 3 temmuz, 5 Temmuz derken, taraftara artık ayıp olmaya başladı! 

 

Maçın teknik analizi basit. Defans dörtlünüz kötü ve uyumsuz. Cristian ve Kuyt gibi formsuz iki isme 90 dakika sabrediyorsunuz. Üstelik bunları da uzun süre yanlış yerlerde oynatıyorsunuz. Sahada mutlaka olması gereken Salih ve Semih gibi iki formda ismi kenarda tutuyorsunuz. 4-2-3-1 takıntınız nedeniyle solda Sow' u kaybediyorsunuz. Haftalardır formsuz olan Bekir ve Volkan' a ilk 11' de ısrarla forma veriyorsunuz. Orta sahanız Emre dışında tamamen eli belinde bir maç oynuyor. Rakibin tek silahı olan Eneramo' yu iki kişiyle dahi tutmayı başaramıyorsunuz. Bu şekilde de kaybetmeyi sonuna kadar hak ediyorsunuz. 

 

Türkiye' de bu takımın 4-4-2 oynayamayacağını düşünen tek futbol adamı Aykut Kocaman! 4-2-3-1 sistemi, Cristian ve Kuyt konusundaki ısrarına akıl sır ermiyor. Hele Cristian' ı inatla ilk 45 dakikalarda Alex' in yerinde oynatmaya çalışıp, ikinci 45' lerde geriye çekmesi anlaşılır gibi değil. 

 

Fenerbahçe takım olarak savunma yapmayı hala başaramıyor. Defans dörtlüsü uyumsuz. Tandemde görev yapan iki stoper, rakiplere sadece uzaktan eşlik ediyor. Pozisyonları sadece izliyor. Sezon başından bu yana bu takıma neden stoper takviyesi yapılmaz anlamak zor. Hatta hatırlanırsa, Yobo bile son anda takıma katıldı. Bu kadar kötü bir transfer planlaması sonucu işte elinizdeki defans dörtlüsü bu! Ara transferde buraya en az 1 stoper takviyesi yapılması gerekiyordu. Bunları kim yapacak? Bu takıma kim defans yapmayı öğretecek? Bu bölgedeki zafiyeti kim görüp tedbir alacak?

 

Fenerbahçe' de futbolcuları karman çorman bir sistemle, futbolcuların dahi anlamakta zorlandığı bir taktik kaos ile sahada yönetmeye çalışan hoca, maç sonu demecinde "biz futbol adına herşeyi yaptık, en iyi maçlarımızdan birisini oynadık" diyorsa diyecek bir şey de kalmıyor. En iyi maçlardan birisi bu ise, Şampiyonlar Liginde yarı finali 1 golle kaçıran Zico' ya, 2 sene üst üste şampiyonluk kazandırmış olan Daum' a yazık etmiş sayın Başkan! 

 

Son 20 maçta, 13. defa yenik duruma düşen, defansı dökülen, orta sahası üretkenlikten uzak bir takım ve onun kötü futbolundan hoca memnun ise, hocayı destekleyen kesim durumdan memnun ise, spor yazarlarının büyük bir kısmı durumdan memnun ise, olmayanlar ve bu durum nedeniyle kahrolanlar olarak sorun bizlerde herhalde!

 

Bu kadar transfer, taraftar desteği, maddi manevi imkanlar Fenerbahçe tarihinde hiçbir hocaya nasip olmamıştır! Ancak hoca, bu kadar imkana rağmen helva yapmayı başaramıyor. Başaramaz da! Çünkü artık sahadaki futbolcular da hocanın otoritesini tanımıyor. Saygı duysalar, istifa etmesine neden oldukları Kocaman' ı bu kadar kötü durumlara düşürmezler. Otoriteye ve hocaya inansalar, maç başı 11-12 km mesafe kat ederler. İnanç duysalar, ciğerleri patlayana kadar mücadele ederler. 3 defa istifa edip dönen, kendi gönderdiği futbolcuları geri kabul eden, başkanın soyunma odası ziyaretlerine ses çıkartamayan, formsuz isimlere ısrarla forma verirken formda isimleri kenarda tutma yoluna giderek takım içi adaleti zedeleyen bir hoca, takımında otoriteyi nasıl sağlayabilir? Ekibine nasıl güven verebilir? Futbolcular da zaten herşeyin farkında. Sahada ne olursa olsun taraftarın kendilerini değil, hocayı ve başkanı suçlayacaklarını bildiklerinden işi en fazla bu kadar ciddiye alıyorlar. 

 

Sayın Kocaman' ın istifadan dönmesi hataydı. Başkan' ın hocayı bırakmaması en çok hocaya kötülük oldu. Bu takımda otoritenin ve disiplinin sağlanması artık mümkün değil. Fenerbahçe' nin futbolundan ve gidişatından memnun olan kitlenin aksine ben futbol mantığı ve futbol realitesi açısından 6 puan farkın, hele de Galatasaray gibi bir takıma karşı, kapatılabileceğine inanmıyorum. Fenerbahçe bu maç ile şampiyonluğu altın tepsi ile rakibine bırakmıştır. Taraftarın saf ve temiz duygularını sömüren umut tacirleri ne derse desin, gerçek budur!

 

Aykut Kocaman' ın aksine futbolda "şansa yer yok" diyen Emre Belözoğlu' na sonuna kadar katılıyorum. Sahada ne yaptığını bilen, işine saygı duyan, arma öpme şovları yapmadan gönlünü ruhunu ortaya koyan Emre Belözoğlu' na helal olsun diyorum. Fenerbahçe' ye yakışan Emre' dir. Emre gibilerdir. 

 

http://twitter.com/bertankaya

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..