Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '18

 
Kategori
Öykü
 

Tarhana mı Pilav mı

Tarhana mı Pilav mı
 

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde köyün birine uzaylılar inmiş. Geceymiş. Kimse yere inen uzaylıları görmemiş. Uzaylılar araçlarından inip bir evin bahçesine girmişler. Bahçede taze taze marulları gören uzaylılar marullardan tatmak istemiş.

Marullar çok hoşlarına gitmiş. On on beş uzaylı kısa zamanda bahçede ki tüm marulları yiyip bitirmiş.

Uzaylıların başkanı “Ev sahibinin marullarını yiyip bitirdik. Marullar çok güzeldi. Ama üzerine birde bulgur pilavı yersek daha güzel olacak. Değil mi?” demiş.

On on beş uzaylı aynı anda “Evet evet.” Demiş. Başkan uzaylı “Öyleyse gelin bu bahçenin sahibine gidelim. Bize bulgur pilavı hazırlasın. Ama önce insana dönüşelim. Herkes belindeki kuşağın düğmesine bassın.” Demiş.

O an uzaylılar bellerindeki kuşaklarının üzerinde ki düğmelere basınca hepsi birlikte on beş yaşlarında öğrenci insanlara dönüşmüşler.

Başka uzaylı evin kapısını tıklatmış. Kapıyı yaşlı bir teyze açmış. “Buyurun ne istediniz?” demiş.

Başkan uzaylı “Teyzeciğim çok uzaklarda arabamız bozuldu. Biz öğrenciler yurdumuza gidiyorduk. Çok yol teptik. Çok acıktık. Bize bulgur pilavı yapar mısın?” demiş.

Yaşlı teyze “Tabi buyurun geçin içeriye.” Demiş.

Öğrenciler içeriye girmiş. Yaşlı teyze de mutfağa girip bulgur pilavı hazırlamaya başlamış.

Öğrenciler çok sessiz ve usluymuş.  Pilav mutfakta pişerken yaşlı teyze öğrencilerin oturduğu odaya girmiş. Elinde de sofraltı varmış. “Sizin açlığınız hiç bir şeye benzemez. Siz gençsiniz. Çok yemelisiniz. Size bulgur pilavı yanında et kavurması da getireceğim. İkisini birlikte yersiniz.” demiş.

Uzaylı başkan tıpkı bir insan sesi ile “Teyze Allah ne muradınız varsa kabul etsin. Bizi gözetip kolladığınız için size şimdi dua edeceğiz. İsterseniz oturun siz de amin deyin.” demiş.

Yaşlı teyze elinde ki sofra bezini odanın ortasına serip kenara oturmuş. Başkan uzaylı başlamış duaya. Arapça dua sözleri okumaya başlamış. Dua o kadar uzun sürmüş ki yaşlı teyze “Pilav pişmiş olmalı. Gidip bakayım. Altı yanar şimdi.” demiş. Odadan çıkmış.

Uzaylı başkan “Arkadaşlar bu teyze bizim duamıza amin diyor. Dua sözlerimiz Arapça. Müslüman duasından dua ettik. Bizi yad içinde güzel düşüncelerle anacak. Ama marullarını yediğimizi öğrenirse sevimliliğimiz ortadan kalkar. Bunun için karnımızı doyurduktan sonra yaşlı teyzeye ccx isimli cihazımı vereceğim. Biliyorsunuz bu cihazın düğmesine dokununca evin içindeki tüm toz, pislik, leke bir anda ortadan kaybolur. Teyzeye bu sayede borcumuzu ödemiş oluruz.” demiş.

Yaşlı teyze bir süre sonra elinde tepsinin içinde içi pilav ve kavurma dolu kaselerle içeriye girmiş.Az sonra da uzaylı öğrencilerin ziyafeti başlamış.Teyze de bir kenara oturmuş. Ekmek, bulgur pilavı, kavurma et uzaylıları tahrik etmiş. Lezzetten gözlerinin ferleri dönmüş. O an uzaylı başkanın kılığı birden değişmiş. İnsan suretinden kendi kimliği uzaylı görüntüsüne dönüşmüş.

Yaşlı teyze buna bir anlam verememiş. Uzaylı başkan “Teyzeciğim gerçekten biz uzaylıyız. Evine girmeden önce bahçendeki marullarını yedik. Bize bunun için kızabilirsin. Bizim amacımız insanların yediğinden yemek, içtiğinden içmekti.” demiş.

Yaşlı teyze gayet olgun şekilde “Siz de Allah’ın yarattığı kişilersiniz. Kılık değiştirmeniz ise kim olsa aynısını yapar. Siz şunu söyleyin. Pilav ile kavurmamı beğendiniz mi?” demiş.

Uzaylı başkan “Teyze gökteki gezegenimizde böyle güzel böyle lezzetli yiyecekler yok. Seni bizim yaşadığımız gezegene götürsek ne dersin?” demiş.

Yaşlı teyze “Oraya gittiğimde ben nasıl yaşayacağım. Ne yiyip ne içeceğim?” demiş.

Uzaylı “Sen onu hiç merak etme. Orada kimsenin bilmediği yiyecekler, kimsenin bilmediği yaşantılar var.” demiş.

Teyze “Ne yapalım. Sizin yaşadığınız yeri görmek, oraya gitmek ayrıcalıklı bir şey. Peki geleyim sizinle.” demiş.

Uzaylılar kuşaklarında ki düğmeye basıp odanın içindekiler birden ışınlanmış.

Sabah babaannesinin evine gelen ama onu bulamayan genç torun telaşa kapılmış. Köylü komşulara gidip babaannesini sormuş. Köydekileri bir telaştır almış. Yaşlı teyzeyi aramışlar taramışlar köyde bulamamışlar. Jandarmaya polise baş vurmuşlar. Yine bir netice çıkmamış.

Köylü kadınlar yaşlı teyzenin evine toplanıp ağıtlar yakmışlar. Hatimler indirmişler. Ruhuna dualar etmişler. Bir süre sonra köylü yaşlı teyzenin yokluğuna alışmışlar.

Yaşlı teyze Kulukse isimli gezegende hayatından memnunmuş. İçinden  “Keşke köylülerim de burada olsa.” diyormuş. Uzaylılar insanın içinden geçen düşünceleri okumayı bildikleri için yaşlı teyzenin yanına gelmiş.

Başkan uzaylı “Teyze senin isteklerini kabul etmemek için şartımız yok. Yalnız buraya getireceğimiz köylülerin ve sen bir daha dünyaya dönemezsiniz. Bunu kabul ediyorsan şimdi hemen köylülerin yanında olacak.” demiş.

Yaşlı teyze uzaylıların bu yönde isteğini kabul etmiş. Aradan yarım saat geçince yaşlı teyze köylülerinin kendine doğru yaklaştığını görmüş. Ne hayal ne serapmış bu. İşte köylüleri.

Uzaylılar yeni gelen insan oğullarına bir bir kendi yaşantılarını öğretmiş. Uzaylı cihazlarının nasıl çalıştığını, bir daha tarla ekip ekin biçmeyeceklerini bir bir anlatmışlar.

Gel zaman git zaman dünya toplu halde kaybolan köylülerin haberleri ile çalkalanıyormuş. Başkan uzaylı arkadaşlarını bir araya toplamış. Konuşma yapmış. “Arkadaşlar dünya medyası insanları buraya getirdiğimizi kısa zamanda öğrenebilir. İnsanlar çok meraklı ve bir şeyi öğrenmeye çok hevesliler. Onlara bir mesaj iletmek istiyorum. Reytingi yüksek olan yeryüzünde ki bir tv kanalı frekansına gireceğiz. Ve o kanala buraya gelen köylülerin görüntülerini gireceğiz. Artık insanoğluna uzaylıların gizlilik perdesini açma vaktidir.” demiş.

Ve uzaylılar Kulukse Gezegeninde ki köylülerin videosunu çekip yeryüzünde ki o tv kanalına aktarmışlar. Dünya yeniden çalkalanmaya başlamış. İnsanların heyecanı hat safhaya çıkmış.

Yeryüzü devletlerinin başkanları bir araya gelip bu konu hakkında konuşmuşlar. Bir karara varmışlar. Kulukse Gezegenine giden köylülerin videolarının gerçek olduğuna artık, uzaylıların varlığının bir daha yatsınamayacağına karar vermişler.

Dünyadaki gizli bir devlet istihbaratı aracılığıyla Kulukse Gezegenine mesaj göndermişler. Mesajın içeriği aynen şöyleymiş. “Siz uzaylılar köylülerimizi oraya taşıdınız. Sizin gönderdiğiniz mesajda siz uzaylıların bulgur pilavını marul ile yemeyi çok sevdiğinizin konuşmaları var. Bizimle iletişime geçerseniz size tarhana çorbası pişireceğiz. Tarhana çorbası bulgur pilavından daha lezzetli.” demişler.

Ve insanlar ile uzaylılar arasında tarım ürünleri ticareti böylece başlamış.

Tuna M. Yaşar

 
Toplam blog
: 235
: 350
Kayıt tarihi
: 14.09.10
 
 

1973 Karabük doğumluyum. Üniversite uluslararası İlişkiler mezunuyum. Arkeoloji ve okültizm ilgi al..