Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '13

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Tarifi olmayan sensizlik

Tarifi olmayan sensizlik
 

Kaynak: http://www.google.com.tr/search?q=sensizlik&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ei=F_aMUfH7MofiPLn5gLAP&ved=0CAcQ_AUoAQ&biw=1440&bih=809#imgrc=5f8DP62BlAneSM%3A%3BuKRzYZVQKfp2bM%3Bhttp%253A%252F%252Fwww


Kemiklerine giydirilen et parçasından başka bir şey olmayan insanın diri diri gömüldüğü bir mezardır içine düştüğüm bu şey. Bu et parçasına mana kazandıran hissiyatın bir sonucu olarak kalbine gömüldüğüm bu mezarda nefes alıp verirken, seni kalbime gömdüğüm bu mezarda derin uykularına devam etmekte sana dair düşlerim.

 

Ölüm, sonsuzluk kadar uzak olsa dahi, sensizlik kadar çok yakındır bana…

 

Ölüm, kalbin durması ise senin yokluğunda atmayan bu kalp; bu gözlerin bakmasını, bu dilin konuşmasını, bu kulakların duymasını, bu ellerin dokunmasını, bu bedenin solumasını, hareket etmesini ve benzeri bütün fonksiyonlarını yerine getirmesini sağlamış olsa dahi, hissetmek denen tek bir fonksiyonu sağlayamıyorsa yaşıyor olduğumu kim iddia edebilir ki?

 

Her zerresinde sessizliği ihtiva edip beni karanlıklara sürükleyen bu yolda, gecenin üzerine giydirilen gündüz yok benim hayatımda. Tarifi imkânsız olan bu duygular içindeyken ben… Dünya, dönmeye devam ediyor olsa da… Ay, gecenin karanlığına ışık tutuyor olsa da… Güneş, bir elmas misali parlayıp geceyi gündüze kavuşturmuş olsa da… Kalbimin tek yaşam kaynağı olansen yoksan eğer… Bu ne ölmektir… Ne de yaşamak…  

 

…gecenin sonunda ve günün başlangıcında… Uykuya daldığım ve uyandığım her anda… Karşılaştığım ve bana karşı koyabilen tek şeysin sen…

 

Sen de, ulaşılamayacak derecede benden uzaklarda isen, hangi arz ile arş arasında hayat sağlanabilir ki bana? Derin derin alınıp verilen hangi nefes yaşatabilir ki beni? Tarifinin imkânsız olduğu ve kelimelerin ifade etmekte yetersiz kaldığı bu duruma şahit olup birçokları gibi aldırış etmeden yaşamak gerekiyor olsa dahi, senin hayatımda olabilme ihtimalini içerisinde barındıran sensizliği doya doya yaşamak en büyük tercih sebebimdir şu hayatta.

 

Öyle bir manadır ki kalbimi kuşatan, ne küçülüp arza düşer; ne de haddini aşıp arşa yükselir. Bir manadır ki; işiten, gören ve bilen bu tılsıma sarılır da, azametine kapıldığı acziyetine ağlar… 

 

Gidişinin ardından bir kıyamettir kopar. Dağlar dümdüz olup da arza karışır. Arş yarılır da Güneş, bir yumruk misali kapanır ve söner. Bir çığlıktır duyulur kalbimin en uzak köşelerinden, bu çığlıkların ta dibindeymişim gibi. Sonra bir sessizlik kuşatır etrafı ve başka bir karanlık çöker mevcut karanlıkların üzerine. Bu öyle bir karanlıktır ki, damarlarda gezinen kan donarak katı bir hale bürünür. Bir korkudur sarar etrafı. Bir korku ki, bunu hisseden kalp atmaya korkar ve bir anda durur. Ve sonra, bir ateştir yanar gözbebeklerimin en kuytu köşelerinde. Öyle bir ateştir ki, arzdan arşa yükselip, arştan arza düşer. Öyle bir ateştir ki, tüm âlemi kuşatır da bütün hisleri yakar, kavurur ve bir toz parçası haline getirir. İşte bu, gözyaşlarımı kalbime akıtarak söndürmeye çalıştığım sensizlik ateşinin ta kendisidir.

 

Söndürmeye çalıştığım ve fakat söndüremediğim bu sensizlik ateşi dolayısıyla yanarak kavrulan hislerimin yok olduğunu sanma sakın. Şimdilerde yeryüzünde yanan bu hisler, kara bir is halinde de olsa, gökyüzünde seninle buluşup sensizliği imha etme uğruna yoluna devam eder.  

 

Sensizlik tarifsiz olsa da, sensizlik içinde dahi seni yaşamış olmak bu ızdırabı yaşamaya değer kılıyor her zaman. Sensizlik bir bakıma sen demek olduğu için, bu tarifsizlik içinde tarifi olan bir durum ortaya çıkmaktadır. İşte bu yüzden, sen zaten kendin iken, benim için sensizlik de sen olmakta…

 

Bir tek sensizliğim kaldı ellerimde…

Bir de sensizlikte dahi seni barındıran bir kalp içimde…

 

https://twitter.com/MURATTAS20

 
Toplam blog
: 102
: 1428
Kayıt tarihi
: 24.06.11
 
 

Çukurova Üniversitesi Maliye Bölümü mezunuyum. 8 Nisan 1987 doğumluyum ve Adana'da Seyhan ilçesin..