Tarih ağlama duvarı değil..

Televizyonlarda oldukça kaliteli bir program var.. “ Oradaydım " . Bir olayın içinde olanlar, bilenler konuşuyor… Gördüklerini bire bir anlatıyorlar. Oldukca doğru bir program. Dün Bir kanalda , “ Adnan Menderes’i konu eden Hatırla sevgilim “ dizisini ele alarak, o zaman ki iktidardakilerin yakınlarını konuşturarak İhtilal’e ve İnönü’ ye hücum ederek kendilerini haklı çıkarmaya çalışıyor, şimdiki genç nesle , o günleri bilmeyen kişilere yanlış , tek taraflı mizansenler yaratmaya çalıştılar.. Dizinin senaristti olarak orada bulunan Sayın Yılmaz Karakoyunlu doğruları söylemesine de tepki koymaya çalıştılar…

Şimdi ben söylüyorum…BEN ORADAYDIM… Askerliğini yapmış , ikinci Üniversite ( Diş hekimliği) yapmakta olduğum için orada Beyazıt meydanında , İstanbul Üniversitesi içinde öğrenci topluluğu olarak olayları , polisin ateş açmasını , atlı polislerin üzerimize saldırmasını ben yaşadım. Orada masa başında oturup tarihi ve halkı yanıltmaya çalışanlar değil.. Aileleri , kurdukları rantlı düzenleri bozulduğu , sıkıntılara girdikleri için tek yönlü düşünmelerini de normal buluyorum.. Bu bir oyun değil , ihtilaldi.. İhtilallerde kendi yasaları , istedikleri olur. Onun için demokratlık , adalet , eski yasalar yürürlükte değildir. Bu işe ihtilale soyunanlar canlarını ortaya koymuşlardı. Şöyle düşünün ; Bu hareket başarılı olmasaydı bu subaylar ya idam edilecek veya kurşuna dizilecekti. Misal mi ; Albay Talat Aydemir.. O halde sızlanma niye ?.. Canını kurtaranlar işi tarihe bırakıp susmalılar.. Siz Üniversite içinde Yumruklanıp yere yıkılan yüzünden kanlar akan 80 yaşında Üniversite Rektör’ünü ( Ord. Prof. Sıdık Sami Onar ), yerlerde sürüklenen , üzerlerine jip sürülen ( Polis amiri Bumin Yamanoğlu), öğrencileri ( ben de hırpalandım ), Uşak’ta kafasına taş atılarak başı yarılan İsmet İnönü’yü, Topkapı’da linç etmek için İnönü’ye saldıran partilileri , Mecliste kurulan tahkikat komisyonu adı altında Anayasayı çiğneyenleri, “ Battal gazi ordusu , ben orduyu yedek subaylarla idare ederim “ , “ “ Üniversitenin çanına ot tıkayacağım “, “ Odunu koysam seçtiririm” diyen bir Başbakanı gördünüz mü ? Ben gördüm , yaşadım diyorum..

Müdahaleler , ihtilaller tabidir ki siyasi hayat içinde istenmeyen şeylerdir.. Ama ama… Şartlar kötüye giderse bunun olabileceğini tarih kitapları yazıyor.. Her yerde mesele Fransa’da , Rusya’da , Çin ‘de ihtilaller olmadı mı ? Kısaca gördüğüm için yazıyorum ( ORADAYDIM ) , Demokrat parti ve liderleri de sütten çıkmış ak kaşık değillerdi.. Bile bile , göre göre, bütün ikazlara rağmen işin üzerine gittiler , havayı sertleştirdiler, sonunda da fırtına koptu.. Öyleyse öyleyse bunca yıldan sonra ağlamak , masum insanlar rolü oynayıp , gençleri yanıltmak niye.. O zamanda yakışmıyordu , hele şimdi hiç yakışmıyor. Bu böyle biline…