Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Tarih can çekişiyor Ardanuç' ta...

TARİH CAN ÇEKİŞİYOR ARDANUÇ'TA...

Cehennem dersi kanyonuna giderken sanki kayalardan bir barikat örülmüş gibidir.

Siz barikatlara yaklaştıkça kırarsınız barikatların direnişini ve kayalardan yapma dev kapılar buyur eder içeri sizi. Ürkek ama yine de merakla süzülürsünüz kapıdan..

Her adımda içinizdeki ürperti büyür sanki bir korku filmi platosunda gibisinizdir.

Cehennem deresi kanyonu ile ilgili anlatılan korkunç öyküleri duymak istemez kulaklarınız. İçimizde o kanlı tarihin burukluğuyla yola devam ediyoruz.


Ardanuç’a girişte kenti kuşbakışı gözlerle izleyen Gevhernik Kalesi..

terk edilmiş karaya oturmuş bir gemi kalıntısı izlenimi veriyor görünümüyle.

O kalıntıların dibinde derme çatma evlerde yaşayan poşalar, çingeneler, Kürtler..

Sanki onlarda birer kalıntı gibi ilçe dışında ayrı bir dünya kurmuşlar kendilerine.

“Eski Ardanuç orası aslında diyor rehberimiz, 1954 yılında bu tarafa taşınmış Ardanuç’lular, oraya da boş kalan evlere onlar yerleşmişler”

Tecrit edilmiş yalnızlıkların gölgesinde büyüyen çocukların sesleri geliyor onları izlediğimiz tepeye kadar..

Soruyorum rehbere “bu çocuklar okula gitmiyormu?” “Orda okul var” diyor.

“nasıl yani onlar hiç bu tarafa gelmiyor mu? Ne yer ne içer nasıl yaşıyor bu insanlar “ diye soruyorum şaşkınlıkla.. “alışverişe gelirler arada ihtiyaç oldukça ama zaten orada marketleri baklaları var “ diyor…

Onların bölgede tarihi bir camide var diye ekliyor sonra hatta kaymakamlık binası da.. Görmek istiyoruz o mahalleyi kendi gelmek istemiyor bize başka bir rehber temin edeceğini söylüyor ertesi sabah için..

Ertesi gün oraya gidebileceğimi bilmenin huzuruyla izliyorum kürdovanın tepesinde büyüleyici güzelliğiyle ışıyan dolunayı..


Ve beklenen an…

Gevherik’in gölgesinde western film platolarını aratmayan dekoruyla karşılıyor bizi görünce sessizliğini bozan mahalle..

Rüya gibi… sanki arkeolojik bir kazıda bulduğumuz antik bir kent her köşebaşı tarih kokan sokakları dolaşıyoruz.. Gevhernik kalesinin ta altında en az onun kadar heybetli duran yıkık dökük olmasına rağmen mağrurca bize bakan eski kaymakamlık binasıyla göz göze geliyoruz..

Çürümüş tahtaları ince bir el ustalığıyla işlenmiş zamanında..

O başı dik bizi izlemeye devam ediyor. Beklide kendisini kağıt üzerinde korumaya alan kültür bakanlığının onu koruma adına hiçbir şey yapmamış olmasından sanki bize de sitemli bakışları.. siz beni sormayın korumayın ben bakarım başımın çaresine der gibi..

Birden rehberin sesiyle sıyrılıyorum düşüncelerden.. “devlet burayı koruma altına aldı ama hiçbir şey yapmıyor. Tarihin yok olmasına izin veriyorlar. Buraya her yaz yüzlerce turist geliyor, onlar bizden daha çok sahipleniyor.. Rusya’dan Gürcistan’dan, Ermenistan’dan hatta bakanlarına kadar geliyorlar ziyaret ediyorlar..Geçmişlerine sahip çıkıyorlar. Onlarda tarih bilinci var.değerli bir yer burası ama devlet bilmiyor değerini..”

Eskiden Ardanuç Gürcistanın başkentiymiş dolayısı ile gürcüler bu eski ata topraklarını sık sık ziyaret etmek için Ardanuç’a gelirlermiş her yaz..

Biz ülkemizin kültürel değerlerine sahip çıkmazken onlar ata toprağı deyip koşa koşa gelip hasret gideriyorlar.. Her fırsatta milliyetçiliği dillerinden düşürmeyenler acaba kültürel değerlere sahip çıkılmadan milliyetçilik olmayacağını ne zaman öğrenecekler. Milliyetçiliği salt ırkçılığa indirgeyenler bu ülkenin değerleri bir bir yok olduktan sonra fark edecekler mi neler kaybettiklerini?

Kaymakamlık binasının tam karşısında eski tarihi İskender paşa camisini ziyaret ediyoruz.. onunda kaderi aynı ne yazıkki..

16.yyda 1551 yılında İskender paşa tarafından yaptırılan cami ahşap mimarisiyle görülmeye değer ancak oda yok olmaya mahkum can çekişiyor bugünlerde.. Kapılarına kilit vurulmuş, alt katı odun deposu olmuş… inanamıyor insan…


Tarih can çekişiyor Ardanuç’ta.. Taş kubbesine takılıyor gözüm ne kadar güzel hala.

İçimiz biraz daha burkularak sokakları dolaşıyoruz. Merkezde yine talan edilmiş bir başka tarih.. taş çarşı.. Ardanuç merkezi aşağı taşınana kadar buralar cıvıl cıvıldı diyor yüksel amca.. buralar şaheserdi şimdi bakın yollarımız bile köstebek yuvasına döndü delik deşik.. kimse burayı umursamıyor.


Bir de Rabat kilisesi var elbette orayıda unutmamak gerekiyor.. Onun başına gelenler ise hayli trajikomik..
Düşünsenize dönemin kaymakamı bombalayarak yok etmeye çalışıyor bölge halkının anlattığına göre...


Kültür bakanlığı neyin kültürünü temsil ediyor?

Sahip çıkmadığı hangi değerleri kültürel miras olarak koruduğunu iddia ediyor ?

 
Toplam blog
: 16
: 845
Kayıt tarihi
: 29.01.08
 
 

Yaşamı, doğayı ve insanları seviyorum... Hayat Televizyonu'nda program yapımcısı olarak çalışıyorum...