Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '12

 
Kategori
Kent Tarihi
 

Tarih kayıplara mı karışıyor?

Tarih kayıplara mı karışıyor?
 

Erdemli Köyü - Kayseri


Rum Kralının damadının sarayı Kayseri Yeşilhisar’ın Erdemli köyü

İsmini Battal Gazi’den alan tarihle dopdolu bir köy

Duyarlı insanların olması ne kadar güzel... Bir yazımdan dolayı bir okurumuz Yeşilhisar’da ki tarihi kalıntılar hakkında bilgi verdi. Her zaman söylüyorum. Güzel yurdumuzun her yerinden tarif fışkırır. Hiçbir şehir, kasaba, köy yoktur ki altında tarih yatmasın. Kapadokya bölgesi için zaten durup düşünmek gerekir tarih diyince…

Ben tarihi eserlerde yapılan tahribatlara çok üzülüyorum. Kimler nasıl kıyıyorlar? Ne yapmak istiyorlar. Onlar bizden sonraki nesiler içinde gerekli. Kimin hakkı var tarih hazinelerini katletmeye. Kimin hakkı var onları korumamaya anlamıyorum.

Sizlere Kayseri Yeşilhisar – Erdemli’yi anlatmak istiyorum.

Erdemli, Kayseri ilinin Yeşilhisar ilçesine bağlı bir köy. Burada anlatacak, aktaracak o kadar çok şey var ki… Vikipedi’de burası ile ilgili neler yazıyor:

Kayseri işgal altında iken bir komutan:(Tahminlere göre Battal Gazi)Bu köyü düşmanlardan kurtaracağım der.

“Eğer ben bu köyü düşmandan kurtaramazsam bana Er demesinler” der ve Erdemli köyünü feth eder.

Böylelikle köyün adı Erdemesin Köyü olur.

Daha sonra değiştirilerek Erdemli köyü olarak anılır.

İlk yerleşim kayadan oyma evlerin olduğu İçeriköy vadisinde oluşmuş, daha sonra yerli halk köyün dışına çıkarak taştan evler yapmış; böylelikle Dışarıköy ortaya çıkmıştır.

Şu anda İçeriköy’de yerleşim bulunmamaktadır.

Köyde birçok tarihi eser bulunmakta olup bunun yanında Kiliseler, mağaralar, eski resimler, kabartma sütunlar, tüneller, sifalı olduğu düşünülen yeraltı suları ve bu su için yapılmış bir havuz, keşfedilmeyi bekleyen yeraltı şehirleri bulunmaktadır.

Kayseri - Yeşilhisar - Erdemli Köyü Kaya Kiliseleri hakkında çıkan bir yazıyı sizlere aktarmak istiyorum.

Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesinin Erdemli köyünde bulunan ve binlerce metrekarelik alana sahip tarihi yaşam alanları ilgisizlikten dolayı harabeye dönüşmüş durumda.

Evrensel Değerleri Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Güray Gülentürk,

“Hıristiyanlığın ilk yayılma dönemlerinde kurulduğu tahmin edilen yerleşim alanlarında birçok gizli tüneller, gözetleme, savunma, aydınlanma pencereleri, kuşluklar, hayvan besleme alanları, kiliseler bulunmaktadır” dedi.

Yaklaşık 2000 yıllık olan kiliselerde bulunan dini resimlerin yıpranarak yok olmaya yüz tuttuğunu söyleyen Gülentürk,

“Kayalar üzerine oyulan işlemeler hala eşiz güzelliğini koruyor. Halk arasında anlatılan ilginç hikâyeler ile gizemine daha çok gizem katmakta, her Perşembe gecesi karanlıklar içerisinden Kur’an okuyanların seslerinin geldiği, çeşitli ilginç olayların yaşandığı belirtilen bölgede yaşayan halk zamanla bu bölgenin dışarısına çıkarak bölgeye oldukça yakın yeni yaşam alanları kurmaya başlamışlardır” diye konuştu.

Dedelerinin bu bölgede doğup yaşadığını belirten Evrensel Değerleri Koruma ve Yaşatma Derneği Üyesi ve köy halkından Hakan Serbest:

“Kaya Kiliseleri tarihin derin sayfalarından günümüze kadar gelmiştir. Artık ilgisizlik nedeniyle yok olmaya yüz tutmaktadır. Kayaların üzerine yapılan işlemeler, kiliseler içerisine yapılan resimler turizme açılarak köyümüzün canlanmasını sağlamak gerekiyor. Geçmiş yıllarda bir takım kişiler bölgede incelemeler yaparak turizme açılacağı yönünde vaatler verse de hiç birinin aslı çıkmadı. Devletimizin bir an önce bölgemizde ki bu tarihi alanlara ilgi göstererek ülke ve yöre turizmine katkı sağlayacak çalışmalara adım atmalarını beklemekteyiz” dedi.(alıntı)

Yetkililerin isteklerini sizlere aktardım. Başka ülkelerde böyle bir hazine için neler yapılmazdı. Düşünün lütfen;

Kayaların üzerine yapılan işlemeler,

Kiliseler içerisine yapılan resimler,

Gizli tüneller,

Gözetleme,

Savunma,

Aydınlanma pencereleri,

Kuşluklar,

Hayvan besleme alanları,

Kiliseler,

Mağaralar,

Eski resimler,

Kabartma sütunlar,

Tüneller,

Şifalı olduğu düşünülen yeraltı suları ve bu su için yapılmış bir havuz, keşfedilmeyi bekleyen yeraltı şehirleri olsa ellerinde dünyanın haberi olmaz mıydı?

Okuduklarım Ürgüp ve çevresini hatırlattı. Özellikle yabancıların ilgi gösterdikleri Yurdumuzu tanıtmak için büyük bir fırsat, tarihimizi anlatmak için büyük bir imkân değil midir?

Her ihmal edilen yer turizm açısından büyük bir kayıp, bizden sonrakilerin hakkından almak ve ciddi şekilde haksızlık değimlidir? Bence öyledir…

Bir başka yerde yazılan birkaç cümle içimi acıttı;

Kiliseler koruma altına alınmadığı için vatandaşlar o değerli yerleri ahır olarak kullanıyorlarmış.

Ne yapsın bilinmeyen değerli değildir ki…

Bakın bir başkası orası için ne yazmış;

“İnsanlığın ortak mirası olan bu yapıların emaneti şimdi bizlerdedir. Onlara gerekli değeri vermek ve onları korumak bizlerin görevidir.”

Battal Gazi ile ilgili bir efsane varmış. Onu da anlatmak istiyorum.

Burada saray kalıntılarına benzeyen bir yer varmış. Sarayın  hemen arkasında da uzun bir kaya varmış. Kudret kayası deniliyormuş…

Kayseri’deki Rum kralının damadının sarayı imiş burası… Battal Gazi’nin Kayseri’yi fethedeceğini anlayanca kral bütün servetini bu saraya, damadının yanına göndermiş.

Bu minik anlatıda bile ne çok tarih ve merak ettiklerimiz var.

Tabi sadece bir anlatı bu... Ne kadarı doğrudur bilinmez… Bilinen her taraftın tarih ve efsanelerle dolu olduğu…

Bu konuda bilgisizdim. Mustafa Şenol beye teşekkürler ederim.

Benim yazılarımı okuyanlar, kendi bölgelerinde böyle tarihi kalıntılar varsa beni de bilgilendirirlerse araştırırım ve elimden geldiğince yazı yazdığım on gazeteden birinde yayınlanmasını sağlarım.

Tarih büyük hazinedir. Herşeyden daha değerli…

 

Nazan Şara Şatana

 

https://twitter.com/#!/nazansarasatana

http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....