Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '06

 
Kategori
Eğitim
 

Tarih mi? Iyyy hiç sevmem

Tarih mi? Iyyy hiç sevmem
 

Tarih öğretmeniyseniz çok sık karşılaştığınız bir durumdur. Hemen ardından okuldaki tarih derslerinin sıkıcılığı, öğrenilen bilgilerin tamamına yakınının mezun olunur olunmaz unutulduğu, aslında tarih eğitiminin ne kadar önemli olduğu ile ilgili küçük bir konferansla devam eder karşınızdaki. İşin sizi üzen tarafı ise onun haklılık payıdır. Çünkü siz de mevcut tarih programının, ders kitaplarının ve bazı öğretmenlerin çocuk ve gençlerimizi araştırmaya yöneltmekte, olaylar arasında neden-sonuç ilişkilerini kurdurmak yoluyla zihinsel gelişme olanakları sağlamakta, olaylara eleştirel bir bakış açısı ile yaklaşmayı öğretmekte, kendini ve ülkesini tanımak, tanımlamak ve dünyadaki yeri hakkında fikir sahibi edindirmek konusunda yetersiz kaldığını bilirsiniz.

Bir nefeste yazılanlara daha eklenmesi gereken bir çok şeyin olduğu da muhakkak. Ancak ben burada tarih eğitimi ile ilgili başka bir boyuta değinmek istiyorum.

Tarih sadece okulda verilmesi gereken bir dersten mi ibarettir? Sadece okulda mı sevdirilir? Ebeveynlerin çocuklarının tarih eğitimi ile ilgili yapacağı bir şeyler var mıdır?

Evet, “Ebeveynler Farkı Yaratır”.

Anne-baba olarak çocuğunuzun tarihe ilgi duymasını, sevmesini sağlayabilirsiniz. Aslında bu sanıldığından daha da kolaydır. Çünkü çocukların tarihe karşı doğal bir ilgileri vardır. Çocuğunuz tarihin içine doğar. Hafızasında hiçbir anısı bulunmamasına rağmen kendisinden önce başlamış bir hikâyenin bir karakteri olmuştur.

Aynı zamanda bu hikâyeye dâhil olmak ister. Anne-babalar olarak içine doğdukları dünyayı nelerin şekillendirdiğini öğrenmelerine yardım ederek, çocuklarınızı tarih içindeki yerlerini bulmayı başarmalarına hazırlayabilirsiniz. Çünkü ebeveynler olarak onların bu ilgilerini cesaretlendirecek en iyi pozisyona sahipsiniz. Çocuğunuzun “Nereden geldim?”, “Hep burada mıydık?” ve benzeri soruları “tarihin” iki temel anlamını içerir; “insanların/olayların hikâyesi” ve “geçen zamanın kaydedilmesi/ kanıtlar”.

Şimdi tarihsel kanıtları getirme ve aile hikâyenizi çocuğunuzla paylaşma zamanı geldi. Doğum belgesi, çocuğunuzun yazdığı ilk yazı veya yaptığı resim bir de fotoğraflar ki bunların hepsi çocuğunuza anlattığınız hikâyenin tarihsel kaynağını oluşturur.

Fotoğraf albümleri, aile yadigarı eşyalar, çocuğunuza anlattığınız ya da okuduğunuz hikâyeler, kültürel mirasınızın ve aile tarihinizin bir parçasıdır. Çocuklar kendi tarihleri ile ilgili bilgiler edinmeden, çevrelerinde gördükleri ve duydukları şeylerden çok şey alamazlar. Oysa sizinle birlikte tarihi mekanlara ya da müzeye yapılacak bir gezi tariheolan ilgisini artırmakla kalmayacak, araştırmaya yönlenecek ve belki yeni ilgi alanları geliştirmesini sağlayacaktır.

Tarih önemlidir çünkü bu günü anlamamıza yardım eder. Kişi ve ülke olarak...

 
Toplam blog
: 4
: 940
Kayıt tarihi
: 26.07.06
 
 

İnsanlar gençken yapacakları, yaşlıyken yaptıkları ile tanımlıyorlar kendilerini. Ben şu anda ortada..