Tarih nasıl okutulmalı ? / Ezberci eğitime son !

Ahmet Hoca derse ilk girdiğinde sınıfın genel havasından memnuniyet duydu. Çünkü hepsi pırıl pırıl, öğrenmeye aç çocuklara benziyorlardı. Ahmet Hoca bundan cesaret alarak ilk tanışma faslından sonra:

-  "Arkadaşlar, diye söze başladı.

- Bu yıl tarih dersini birlikte yapacağız. Ancak ben sizin de yardım ve desteklerinizle değişik bir yöntem izleyeceğim. Evet, milli eğitim müfredattan ayrılmamamızı istiyor ama ben tüm kitaptaki müfredatı ve sınavlarda size lazım olacakları bütün yaz çalışarak 25-30 sayfaya sığdırdım. Size hazırladığım bu metni dağıtacağım. Sınavlarda % 50 bundan sorumlu olacaksınız. % 50' sini ise sizin özgün çalışma ve araştırmalarınız oluşturacak. Dersleri hep bu mantığa göre işleyeceğim ve sizden buna göre ödev ve sınıf çalışmaları isteyeceğim.

Giderek ezber metni, % 40 ve hatta % 20'ye düşürürken kendi araştırma ve çalışmalarınızın oranı 60-80'e çıkacak. Nihai hedefim bütün defter ve kitapların açık olduğu sınavlar yapmak.

Şimdi bu ilk iki deste size tarih kavramını anlatacağım. Ders bittikten sonra vereceğim ilk çalışma ödevini şimdiden söyleyeyim : Hepiniz hayali bir ülke düşünün ve bu ülkenin 100 yıllık tarihini en fazla üç sayfada anlatın. Kütüphane, internet, kitaplar.. Her türlü kaynaktan faydalanabilirsiniz. Ancak asla copy-past istemem. Herşey size göre yani özgün olmalı.. Haydi şimdi dersimize geçelim."

..............................    ..........................................................

Milli eğitim sistemimizi yaz boz tahtasına çeviren ve bu ülkede bilim üretilmesinin en büyük düşmanı ezberci eğitim sistemine karşı küçük bir örnek.. Her ders için bu örnekler çoğaltılabilir. Yeter ki iyi niyet olsun..