- Kategori
- Siyaset
- Okunma Sayısı
- 1185
Tarih neler yazacak biliyorum!..
Tarih neler yazacak biliyorum !..
Bu yakın tarih var ya... Şu son 70 yıl... Ben bunu yaşadım.
Şu gördüklerim, yaşadıklarım, tanık olduklarım..
Dün yaşananlar, bir de bugüne kalanlar... Ahh. Ah..
Mesela Yassıada savcılarını ve hâkimlerini gördü bu gözler...
Sonra 12 Mart -12 eylül savcı ve hâkimlerini...
Sonra bakanlık basan 28 Şubat savcıları geçti bu gözlerin önünden...
En son da Beşiktaş’ın, Silivri’nin kudretli savcılarını, hâkimlerini...
İnsanları tir tir titretip de sonradan bir gecede korkup kaçan başka diyarlara sığınanları...
Ne idamlar, ne müebbetler gördü bu yaşlı gözler...
Vicdanlarımızı cız ettiren... Yazık.. Asıl kahramanlar bunlar dedirten.
“Devlet benim” diyen siyasetçileri, durumdan vazife çıkarıp “Güç bende” diye böbürlenen, kanunların yıkıp geçenleri gördü..
Sonra yıllar yıllar geçti... Olanlardan hiç ders almayanlar geldi..
Yine bu gözler bir baktı ki, idam edilenlerin naaşları şehirlerimizin en müstesna yerlerinde anıtların altına nakledilmiş...
Naaşı nakledilemeyenler için ise halk gönlünde sevgi anıtları dikilmiş...
Bir bakmışız ki, idam edilen o insanların adları en büyük havaalanlarına verilmiş...
Şu gözler var ya... Feri giderek kaçırılan şu bezgin gözler...
Şu geçmiş zaman... Ve şu hafıza... Neler gördü neler.
AKP’yi kuran Abdullah Gül –Bülent Arınç – Abdullatif Şener idi, sonradan Tayyip Erdoğan katıldı. Şimdi asıl kurucuların haline bakın.
Darmadağın, yerden yere vuruluyorlar. Hain ilan edildiler.
Niye derseniz, siyasetin kirliliğini ülke insanının kalitesi bu.
"Dur" denmesi gerektiği zamanda "dur" demediler.
Yalakalar -trol ve troliçe yığınakları yapıldığı, Ergenekon-Balyoz zamanlarında seslerini çıkarmadılar.
Kafayı azıcık çıkaranın tepesine binen ve hiçbir ahlaki kaygı gözetmeyen bir medyanın oluşumunu sessizce izlediler.
Adım adım bir tek adam (Tayyip Erdoğan) anlayışının yer etmesinin önüne geçemediler. Zaman zaman onunla birlik oldular.
Kendilerine verilen makam ve koltuklara fit oldular.
Bugün rahatsız oldukları anlayışın ülkeye egemen olmasına hep birlikte omuz verdiler. Görmediler duymadılar.
Risk almadılar, cesaret göstermediler, “hayır” diyemediler, “olmaz” demediler, karşı çıkmadılar.
Velhasıl... Çalmadılar çarpmadılar ama çarpıldılar.
Bugün itelendikleri ve ötelendikleri yerden bir huruç başlatabilecek ne güçleri var artık, ne de zeminleri...
Olacak olan şudur: Gitgide daha fazla eriyen bir reytingle birkaç kez daha konuşurlar ve bu defter kapanır.
Tarih yazan savcılar vardır... Bir de tarihin ya hiç yazmadığı...
Hayır hayır en berbat sayfalarına yazdığı savcı ve hâkimler...
Çok iyi biliyorum, eminim, tarihe kalsın diye şuraya bir kere daha yazıyorum. Çok yakın bir tarih, Can’ları, Erdem’leri iyi yazacak...
Ötekileri baştaki ve sondaki için kimbilir neler yazacak neler.
Ülkemde 8 şehit geldiği günde Cumhurbaşkanında, Başbakanında Yurt dışında gezide olduğunu da yazacak.
Ama tarihin şimdiden halk vicdanının neler yazacağını bildiğini çok iyi biliyorum.
ozcanvural33@hotmail.com
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
