Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '12

 
Kategori
Tarih
 

Tarih notları: Ruslar ve Türkler

Rahmetli Attila İlhan konuk olduğu bir tv programında anlatmıştı: Bir Rus kendisine bir vesileyle "Zaten Yunanistan ve Türkiye düşman kardeşlerdir" demiş. Bunun üzerine şairimiz celâllenmiş ve Rus'a "Yunanistan nerden Türkiye'nin dengi, akrânı, kardeşi oluyor? Ruslarla 12 büyük savaş yaptık, 6-6 berabereyiz!" karşılığını vermiş.

Tv ekranından böyle uluorta aktarılan bu tarihi bilgi, ilgi uyandırmış olmalı ki Taha Akyol köşesinde isim vermeden konuya değinmiş ve Türk-Rus savaşlarında durumun 9-3 aleyhimize olduğunu belirtmişti. Malesef bu bilgi de doğru değildir. Doğrusu Türk-Rus savaşlarında durum kötü, hâlimiz haraptır.

Tarihin bu kadar güncel ve ilgi çekici olmasının bir sebebi de bu. Yumak gibi. Çöz çöz bitmiyor. Hep yeni bilgiler, yeni bakış açıları. Ve malesef tarihin karanlık ve acı sayfaları da pek çok. Şanlı tarih lâfı pek doğru değil. Tarihimizin "şan"sız ve "şans"sız pek çok safhaları var. Ama renkli bir tarihimiz olduğu ve tarih liginde üst sıralarda olduğumuzu söyleyebiliriz.

Tarihe meraklı biri olarak Rus Tarihi'nin biz Türkler için çok heyecan verici olduğunu belirtmem lâzım. Hatta Rus Tarihi, Türk ve Osmanlı Tarihi'nden daha çok heyecan veriyor. Çünkü hem ortak tarih var hemde Rusların Asya'da ilerleyişleri var.

Rusların tarihleri çok şanlı ve Ruslar büyük bir millet.

Ruslar 1240-1380 arası Moğol işgali altındalar. 1487'de Kazan şehri ilk kez Ruslar tarafından işgal ediliyor. 1552'de ise Korkunç İvan Kazan Hanlığı'na son veriyor. Bu tarihte Osmanlı tahtında Muhteşem Süleyman bulunuyor! Sultan Süleyman herhangi bir girişimde bulunmuyor. İran tahtında ise Tahmasb var. İran Tarihi'nin en kudretli şahı. Hindistan'da ise Babür Devleti var. Onlarda güçlü. Ama kimse Kazan'ın, Tatarların imdâdına koşmuyor!

Ruslar 1556'da Astrahan'ı alıyor, 1559'da Kırım'a ilk büyük seferlerini açıyorlar. 1567'de Terek'te (Karadeniz'e dökülen bir nehir) ilk Rus tahkimatı görülüyor. Karadeniz'e, Batum'a, Osmanlı topraklarına çok yakın bir yerde! 1569'da Osmanlı Astrahan'ı kuşatıyor ama şehir düşmüyor. Ama bu sefer Korkunç İvan'ı korkutuyor. Terek suyu boyundan çekilmeye ve oradaki Rus kalesini yıkmaya razı oluyor. (1)

1571'de Kırım Tatarları Moskova'ya saldırıyor. 1637'de Ruslara bağlı Don Kazakları Azak Kalesi'ni zaptediyorlar. Osmanlı hemen karşılık veremiyor. 1642'de Moskova hükûmeti Kazaklara Azak kalesini boşaltma emri veriyor. Görüldüğü gibi Ruslar yaş tahtaya basmıyorlar ve Osmanlı'yı karşılarına almak istemiyorlar. Ama Ruslar güçleniyor ve güçlendikçe de sabırsızlanıyorlar. 1672'de Rus Çarı Osmanlı Padişahı'na bir tehdit mektubu gönderiyor. Mektupta eğer Padişah Lehistan'a açmayı düşündüğü seferden vazgeçmezse bütün Hristiyan devletleri ve İran'ı Osmanlı'ya karşı seferber edeceğini, emrindeki Kazak ve Tatarları Osmanlı'ya hücum ettireceğini söylüyor. (2)

1678'de ise ilk Osmanlı-Rus harbi oluyor. Bu savaşı Ruslar kaybediyor. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Çihrin'i zaptediyor. Her savaştan sonra bir barış anlaşması yapılır. Bu savaşın anlaşması 3 yıl sonra 1681'de yapılıyor. Osmanlı, Rusları küçümsediğinden ve muhatap kabul etmediğinden anlaşmayı Bâbıâli adına Kırım Hanı yapıyor.

1683'te Merzifonlu ve Osmanlı tefsir ve tevil edilemez bir ahmaklıkla Viyana'yı kuşatıyor! Oysa Avrupa Osmanlı'nın sınırlarını kabul etmiş. Zaten sınırlar aşağı yukarı 155 yıldır aynı. Değişmemiş. En son yapılan büyük savaşta (1592-1606) berabere bitmiş. O hâlde? Ve neden istikamet Viyana? Neden Kazan değil?

Osmanlı'daki garabetlerden biridir bu. Rusların büyümeleri plânlı ve programlı olmuştur. Osmanlı'da ise ne plân ne program! Üstad Necip Fazıl'in ifadesiyle: "Doğu ile Batı arası, eksiksiz ve çelişkisiz bir plân içinde hareket edemeyen, idarecilerine göre rastgele büyüyen" bir Osmanlı var tarihte! (3)

1552'den 1683'e 131 yıl var. Uzun bir süre. Ama plânı, programı ve ufku olmayan etrâk-ı bi idrak yöneticiler için elbette yeterli bir süre değil!

Tarih okurken tarihin kendisi olup çıkabilenler için tarih çok heyecan verici bir şey.

Notlar:

1. Necip Fazıl, Moskof, S.34

2. Akdes Nimet Kurat, Rusya Tarihi, S.236

3. Necip Fazıl, Moskof, S.26

 

 
Toplam blog
: 2
: 9007
Kayıt tarihi
: 05.03.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü mezunuyum. Bodrum'da yaşıyorum. Düşüncede ..