Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '08

 
Kategori
Futbol
 

Tarih tekerrür değil, hak tecelli etmiştir

Tarih tekerrür değil, hak tecelli etmiştir
 

Hak tecelli etmiştir, olay budur..


2008-09 sezonunun "erken tatile" girmesine ramak kala Fenerbahçe, önündeki rakipleriyle puan farkını kapatarak maç fazlasıyla da olsa liderliğe oturdu.

Sezon başında gerek kadrodaki isimlerin yeni ve uyumsuz oluşu, teknik ekibin ligi ve takımı tanıyamamaları, hepsinden de öte devam eden sakatlık illeti yüzünden ideal 11 ini bir türlü "hiçbir" maçta çıkartamayan Fenerbahçe, ligin ikinci yarısına daha bir umutla bakıyor Konyaspor maçı sonrasında. Burası kesin...

1 Ekim 2005 tarihinde Konya'da oynanan ve Anelka'nın "faulle" attığı gol sonrasında çıkartılan yaygara, estirilen hava, "paylaşılan" pankartlar, yapılan multivizyon ve sinevizyon gösterileri, dilenen özürler, çıkartılan arşiv görüntüleri, sunulan temenni ve dilekler, açılan "üçüz pankartlar" gibi Türk futbolunun 2005-06 sezonuna damga vuran bütün ögelerini hatırladı aslında bu akşam "sağduyulu" Türk izleyicisi.

Haftalar önce Trabzonspor maçında Servet Çetin'in "bariz bir şekilde el ile" attığı golü sorgulamayanlar, Eskişehir'de Milan Baros'un eliyle alıp attığı golde bir gariplik aramayanlar nihayet bu sezonu da kendi paylarına "kurtardılar" Önder'in "göğsüyle attığı" golden sonra...

Kuddusi Müftüoğlu'nun maç sonunda "ofsayt değerlendirmesinde bulunacaktık..." cümlesinin bile manasını sorgulayamayacak kadar farklı düşünen, dahası işin "hinliğine" kaçan düşünce simsarlarına inat, bu akşam hak tecelli etmiştir Konya'da. Hem de senelerdir süren haksızlıklara rağmen.

Alex'in ortasında topa yükselen Oğuzhan ve Önder'in tek hamleleri top iken Oğuzhan'ın kısa düşen yumruğu, hemen önündeki Önder'in kol ve omuzunun birleştiği noktadan sekerek filelere giderken aslında bir fizik kuralını da beraberinde gözler önüne sermiştir. O da, eğer bir pozisyonda top elle oynanırsa o kadar sert bir şekilde yön değiştirmez, tam tersine oldukça yumuşak bir şekilde hemen yanıbaşınıza düşer. Halbuki Önder Turacı'nın pozisyonunda top oldukça sert bir şekilde kaleye yöneliyor. Çok basit bu örnekleme bile o topun el ile kaleye atılmadığın en açık delilidir.

Geçmişte estirilen olumsuz havanın etkilerini unutmayan "necip Türk futbol otoriteleri" şimdilerde aynı söylemin peşinden gitmektedirler. Nitekim daha maçıın bitiş düdüğü ile birlikte başta yayıncı kuruluş yorumcuları olmak üzere ağız birliği etmişçesine aynı sözleri terennüm etmekte sakınca bulmamışlar, hatta 2005 teki maçın görüntüleriyle birleştirerek ekranlarına taşıma cüretinde bulunmuşlardır.

"Üçüz pankart" açanların şimdilerde birbirlerine söyleyecek sözleri olmasa gerek. Zira hem o sezon hem de sonraki sezonlardaki "müthiş dayanışmaya" tanık oldu bu ülke insanı. 20 Ekim 2008 deki Galatasaray-Trabsonspor maçında Servet Çetin'in attığı ve bilerek eliyle kaleye topu göndermesinden sonra orta sahaya koşarken Arda Turan'a "göz işareti" yapmasını "muzip çocuklar canım, şakalaşıyorlar" diye fütursuz bir şekilde ülke televizyonlarında yorumlayanların, Önder Turacı'nın attığı gole söyleyecek tek bir cümleleri bile olmaması gerekmektedir.

Tarih tekerrürden ibarettir evet, ancak bu akşam "tarih tekerrür değil, hak tecelli etmiştir."

Olay budur...

 
Toplam blog
: 39
: 1659
Kayıt tarihi
: 12.11.08
 
 

1973 doğumluyum, İstanbul'da ikamet etmekteyim. Özel sektörde görev yapmaktayım. Yaklaşık 5 yıldır..