Tarihe en çok yön verenler kimlerdir?

Dünya tarihine yön veren çok önemi olaylar hangileridir?

İsa'nın doğumu:

İsa'nın doğumu ile Roma imparatorluğuna ağır ve bedeli ağır bir mücadeleye giren Monoteist Hristiyanlar, Roma devletine karşı destanlar yazmışlardır. her yerde direnen ve asla "yanağının diğerini Sezar'a uzatmayan" Hıristiyan Monoteist devrimciler yakıldılar, arenalarda aslanara yem edildiler ama asla Sezarın yalakası olmadılar.

MS.325 yılında İznik'te toplanan konsül:

Bu tarihe kadar devrimci, inatçı ve adalet temeline oturan monoteist islamcı Hıristiyanlık son buldu, bu tarihte seçilen 4 incil ve eski ahit kitabı mukaddesin tamamını oluşturacak şekilde belirlendi, artık Hristiyanlık teslise bağlı, tokat atana öteki yanağını uzat, "Sezar'ın hakkını ver" diyen saçma sapan ayetlerin olduğu (Arius İsa ve St. Phillipus ve St. Barnabas'ın tüm aksi yönde çalışmalarına rağmen) pısırık, Sezar'ın tahtını ve tarla mahiyetindeki ükesinin üniter yapısını kolayan ve papazların zengin bir kurumsal memur olduğu bir inanca teslim oldu.

MS 571. Hz. Muhammed'in Doğumu:

Çölde başlayan, mekkeli Put Endüstrisi fabrikatörlerine baş kaldırılan Hz. Muhammed, çölün ortasında kabile düzeninden sosyolojik, psikolojik, siyasal ve kültürel bir DEVRİM patlatmış ve dünyayı sarsacak ve etkisi atına alacak bir inancın temelini atmıştı. Bu inanç, sevgi, nefret veya başka duyguların önderliğinde değil, ADALET'in rehberliğinde başarılı bir yol çizebilmişti. 4. Halife'nin katlinden sonra SULTANLIK REJİMİ ile politik şirke bulaşan müslümanar yinede dünya tarihinin önemli aktörleri oldular.

MS. 751 Talas savaşı:

Çinlilerle savaşan Arapları destekleyen Türklerin Müslüman oldukları tarih. Türkler Çinlilerle savaşan arapları desteklediler ve hızla islama girdiler. Gerçi Sultanlar cizye almak için oların müslümanlıklarını kabul etmek istemediler (cizye, zekattan daha çoktur)-İmam Azam Ebu hanfe Türkleri hep desteklemiş ve ayakları yere sağlam basan bir inanç üzerine Türkler uzun süre şamanizmin demokrat yapısyla islamın dinamizmini Osmanlı idaresinde Fatihe kadar devam ettirmişlerdir.

MS. 1071 Malazgirt savaşı:

Türkler Doğu Roma imparatorluğunun, kısacası Asyada ki Avrupa'nın kökünü bu savaşla kazımaya başladılar. Anadolu bir insan ömrü sayıolacak bir zamanda fethedildi. İslamlaşan Anadolu Rum ve Ermenileri çekik gözlü Türklerle ortak kadere imza attılar ve İslam Anadoluyu TÜRKLEŞTİRDİ.

MS. 1453 İstanbul Savaşı:

Bu savaş sonrasında yüzyıl savaşları denen İngiltere Fransa savaşı son bulmuş ve Batı, Türk tehlikesinin farkına varmıştır. İstanbul'un Fethi, batıda iki etki oluşturmuştur, biri Türklere karşı birleşme, diğeri kendi içlerinde oluşan kaçınılmaz bir bölünme.

Türkler bu savaştan sonra TARİHİN EN UZUN SÜRE YAŞAMIŞ OLAN DEVLETİ ROMA İMPARATORLUĞU'NUN SON TEMSİLCİSİNİ Doğu Roma İmparatorluğunu siyasal anlamda yok ettiler fakat Kültürel anlamda (mimari, devlet yapısı, kültür, sanat) olarak bir çok anlamda taklit etmişler ve bir anlamda Roma imparatorluğunu İslamlaştırılmış versiyonu oldular. (Fatihten sonra- bakınız bu dönemden sonra cami mimarileri, devlet yapısı, Fatih'in kendine verdiği paye"Roma İmparatoru"),

Bu savaştan sonra İstanbul'dan kaçan Bizanslı (doğu Romalı) bilim adamları, yüzlerce yıllık birikimerini (Çinlilerin kullandığı matbaa aletinin çizimleri dahil) Avrupaya (italya'ya) kaçırdılar ( yada Fatih bu eserleri oraya yolladı) ve İtalya'da yakılan rönesans ateşi ve aydınlanma, İlimünati tarikatı olmak üzere, Protestanlığın (ki bu mezhebe Kanuni yardımcı olmuştur, Hıristiyanlık bölünsün istenmiştir) ve onun yaygınaşmasını sağlayan matbaa makinasının Gutenbergçe tekrar kopye edilere ortaya çıkarılmasıyla bir mezhep oluşmuş ve Avrupa Birliği dinsel anlamda bölünmüş, laiklik keşfedilerek Avrupa'nın Jakoben inancı katolik baskılardan kurtularak BİLİM ilerleme sağlamıştır. Batılıların buldum dedği bir çok şey Bizans'ın kaçırılan parşömenlerinden kopyalanarak tekrar gün yüzüne çıkaılandevrimsel icatlardır. Bu icatların çoğu İpek Yolu'yla İstanbul'da birikmiş bilgilerdi. Biz yılarca Batı'nın üstünlüğüne salakça inandık, oysa onlar elde ettikleri ve kopyaladıkları Doğuya ait olan birikimlerdi. Buna Matbaa dahil, İtalyan ressamlarının insan yüzünde buldukları Altın Oran 1.618 dahil.

Bu yüzden başta Protestanlık olmak üzere, tüm kuzey Avrupa Müslümanlara, Türklere ve Çinlilere müteşekkir olmalıdır. Son 200-300 yıldır ele aldıkları dünya liderliğinde keşfettikleri ne varsa temelinde Doğunun katkıları ve birikimleri vardır.

Çok az bilinen Kuzey'in tanrısı Odin, Orta Asya'dan İskandinavya'ya göç eden bir Türk kavmi lideridir. (Bakınız diğer yazım, iki tanrı ve iki miletin medeniyete etkisi http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=168686), bu yazı ve diğeri ( Avrupa'nın bölünmüşlüğü- http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=172252) konunun daha iyi anaşılmasına yardımcı olacaktır.

En derin saygılarımla.

Ayhan Özcimbit

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları yazara aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.