Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '08

 
Kategori
Anılar
 

Tarihe geçmiştim !..

Tarihe geçmiştim !..
 

Net 'ten alıntıdır.(1972 olaylarından bir görüntü)


1970'li yıllarda üniversitede öğrenci olmak zor işti dostlar!..Gençliğin birbirine acımasızca kırdırıldığı;ABD'nin Sovyetler Birliğiyle olan soğuk savaşının, geri kalmış ve az gelişmiş ülke çocukları üzerinde oynadığı kanlı senaryolarının büyük bir bölümünün tatbik edildiği İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesinde öğrenci olmanın dayanılmaz acılarını çekmiştik.

Ankara'dan çıkıp gelen ,çok nüfuslu ,dar gelirli memur ailesinin çocuğu olmak işimi daha da zorlaştırıyordu.

Fakültelerde hemen her gün olan olaylar nedeniyle ;işgalci öğrenci guruplarının boykotları;ya da üniversite yönetimlerinin öğrencilere karşı almış oldukları süresiz boykotlar, öğretim yaşamını tamamen felç etmişti.

Yüksek öğretim yurtlarının tamamı değişik fraksiyonlara bağlı gençler tarafından işgal edilmişti.Yoksul bir öğrenci olarak ucuz öğrenci yurtlarında barınmak zorundaydık.

Hangi yurda girseniz,mutlaka ertesi günü bir çatışmanın piyon elemanı olarak geceden hazırlık (?) yapmanız gerekiyordu.

Ama ne hazırlık !..Molotof kokteyl hazırlamak,silahla binaların değişik yerlerinde nöbet tutmak;uykusuz gecelerde ideolojik seminerlerde görev almak...

Kulağınız transistörlü radyoda,bir gün önceki olaylarda öldürülen insanların haberlerini dinlemek...Ve gün ağarmadan işgal edilecek fakülte binalarına doğru yürüyüşe geçmek...Kısa aralıklarla açılan fakültemizde sözümona ders yapmak...

Zor işti çok zor !..

Ankara'daki üniversitelerde eğitim,İstanbul'a göre daha huzurluydu...Ailemin Ankara'da olması nedeniyle de Başkent'te okumayı kafama koymuştum.

Okuduğum Edebiyat Bölümü'ne benzer bir kürsü, DTCF'de mevcuttu.Bir yolunu bulup kaydımı, ''naklen '' Dil Tarih'e '' aldırmalıydım. Ama bu, öyle kolay bir iş değildi...

Üniversite yönetiminin boykot ilan ettiği ve ''Canıma tak ettiği ''bir gün, Edebiyat Fakültesi Dekanı'nın sekreterinden randevu alarak Dekan Bey'in odasına girmiştim.

Dekanımız,öğrenci olaylarından yılmış,bezgin ve yorgun bir edayla bana bakıyordu.

''Günaydın hocam !..Size bir maruzatımı arzetmeye gelmiştim...Müsaadeniz olursa...''

'' Günaydın !..Evet !.. Seni dinliyorum !..''

''Efendim ben !...Eeee...Şey !...Edebiyat Bölümü öğrencisiyim...Bu anarşi nedeniyle okuyamıyorum...Çok zor şartlarda yaşamaya gayret ediyorum...Ama artık dayanacak gücüm kalmadı...Benim amacım artık !..''

''Evet !..Artık ?..Yoksa fakülteyi bırakmak mı istiyorsun ?..''

''Hayır,benim amacım,eğer uygun görürseniz Ankara DTCF,Edebiyat Bölümüne naklen gitmek istiyorum !..''

Dekan,gözlüğünün altından acı bir gülümsemeyle derin bir bakış atarak...

''Evladım,burası lise değil...Olur mu öyle şey ?..Naklen gitmek ancak liselerde olur...Mümkün değil !..''

''Ama efendim,benim ailem Ankara'da oturuyor...Burada okumam mümkün değil...Aynı bölüm DTCF'de var !..Neden olmasın ki ?..''

''Sen beni anlamak istemiyorsun !..Ben 30 yıllık idareciyim böyle bir şey görülmedi !.. Bak,sana burs sağlamada yardımcı olurum...Ama böyle bir nakil talebi mevzuata aykırı !..Hem biraz sonra toplantım da var!..''

Dekan Bey, beni dolaylı yoldan, kibarca ''Kovuyordu ''... Anlaşılan,öğrenci olayları nedeniyle de benimle fazla muhatap olmak istemiyordu. Umudun bittiği yerdeydim...Boynumu bükerek odasından çıkmıştım.

Fakültede,ürpertici bir sessizlik vardı.Öğrencisi olmayan bir eğitim kurumu ne kadar da acıklı bir durum arzediyordu.

Fakülte öğrencilerinin ''Ana '' gibi sevdiği öğrenci işleri şefi Nezaket Abla'nın odasına yönelmiş ve tüm derdimi onunla paylaşmaya başlamıştım.

Ablamız çok tecrübeliydi ve birçok dekanla çalışmıştı ; mevzuata da hakimdi.Benim ,nakil talebimi dinledikten sonra tüm dünyamı aydınlatan bir öneri sunmuştu:

''Bak Mesut !..Üniversiteler Kanunu'nun falan maddesinde, bölüm başkanlarının karşılıklı ''Onayı '' alındığı takdirde ,üniversiteler arasında öğrenci nakli mümkündür.Bu güne kadar hiç uygulanmadığı için de dekanlar bu mevzuatı bilmez.Sen şimdi bir dilekçe yaz...Ben dekan beyi ikna ederim ;ancak DTCF'deki bölüm başkanının da onaylaması gerekecek !..''

''Ablacığım,sen o işi bana bırak;yeter ki buradaki bürokrasiyi aşalım yeter !..''

Hemen dilekçe ve muhteviyatını hazırlayıp Nezaket Ablamızın marifetiyle onay işlemlerimi bitirip yurttaki valizimi almaya gitmiştim.

O gün Beyazıt Meydanında siyasi afiş indirme sevdası nedeniyle tarihi bir kavgaya tanık olmuştum.İki siyasi kutup mensubu, polis derneklerinin üyeleri birbirini dövüyordu.

Yani polisler afiş yüzünden birbiriyle kavga ediyor;gençler de onları ayırmaya çalışıyordu.

Bir gün önce de aynı yerde,Gırgır Dergisinin ünlü karikatüristi Oğuz Aral,çizdiği siyasi bir karikatür bahane edilerek karşıt görüşteki bir gurup genç tarafından öldüresiye dövülmüştü.

Yakın tarihte kaybettiğimiz,rahmetli Aral'ın kafasındaki derin yara izleri de ölene kadar, o günün acı anısını yansıtmıştı.

Bir an önce Ankara'ya garantili ulaşmak için ,o güne kadar lüks terminalinde çay içmeye bile cesaret edemediğim önemli bir otobüs şirketinden biletimi almış ve yola koyulmuştum. Üç günlük harçlığımı bu şirketin bilet parasına yatırmıştım.

Ertesi gün sabah indiğim Ankara sokakları bir başka güzeldi.Bir solukta DTCF Edebiyat Kürsüsü'ne kavuşmuştum.

Danışmanların ve asistanların bariyerlerini aşarak bölüm başkanı merhum Prof Dr.Kenan Akyüz'ün odasında bulmuştum kendimi.

Bir insanlık abidesi olan Prof. Akyüz,beni hiç oyalamadan ''Onayını ''vermişti.Elini öpüp odasından ayrıldığımda sırtımdan bir dinazorun kanatlanıp uçtuğunu hissetmiştim.

Ülkede anarşi gittikçe artıyor Ankara da bundan nasipleniyordu. Ama baba ocağının sıcaklığı biraz da olsa acılarımızı hafifletiyordu.

Benim nakil işlemimi örnek alan onlarca öğrencinin İstanbul'dan ayrıldığını duymuştum.

Zor yıllardı !...Çok zor günlerdi o günler !..

Tarihe geçmiştim...İstanbul Üniversitesinden, Ankara üniversitesine ''Naklen geçen ''ilk öğrenci olmuştum.

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..