Tarihi eser kaçakçılarının tarihi eserlerimizi yurt dışına kaçırmalarına neden üzülmüyorum?

Çeşitli yollarla yurtdışına kaçırılmış tarihi eserlerimiz dostluk ve ticari ilişkilerimiz kullanılarak tekrar ülkemize kazandırılıyor ya üzülüyorum doğrusu. Ne biçim sözler bunlar, ben vatan haini miyim? E napayım, görüyorum, iyi korunmuyor, bakılmıyor, değer verilmiyor!

Halk zaten ilgilenmiyor, kimin umurunda. Müzeler bomboş. Devlet de biraz haklı yani, ilgi olacak ki bakacak. Gerçi ben de fazla eskici değilim ama bunlar tarihin ispatı, deden atan böyle yaşamış. Babasının mezarına gitmiyor ki müzeye gitsin.

Bir de bu konuda şöyle bir anlayış var, işte olduğu gibi bırakırsak inandırıcılığı artar. Ya orası inandırıcı olsun tabi ama çevresinde bir şeyler yapabilirsin, Ankara Savaşı’nın yeri belli olsun diye tarlaları da aynı bırakman gerekmez. Ben gitmedim gerçi de bazı tarihi yerlerin yolu bile yokmuş, adam helikopterle mi inecek.

Halk anlamıyor, devlet ilgilenmiyor. Elin adamı nereden ele geçirdiyse almış Hitit Güneşini, Midas’ın kulağını filam, koymuş bir müzeye ama müze yani. Paris’te Louvre müzesi. Türkiye’de hangi müzenin adını kim biliyor. Türkler “Biz tarihi yazarız, gerisiyle ilgilenmeyiz” der gibi hiç merak etmiyorlar. Meryem Ana Türkiye’de yaşamış hiç mi ilgini çekmiyor?

Abuk sabuk dede baba, ermiş filam olsa bırak gitmeyi kurban kesersin. Bitli turistlerin ülkemize getireceği döviz senin o bitli sakallı dervişinin sakalından gelecek hikmetten daha değerli.

Valla oralarda daha iyi bakılıyor, korunuyor; bence yurtdışına kaçırılmasında mahzur yok. Cezası olmasa ben bile kaçırırım yani! Halk ilgi göstermiyor diye tarihi eserlerimizi kendi haline bırakalım kaybolup gitsin mi? Müzeleri ücretsiz yapsak… Hatta gelenlere biz para versek…

Gerçi bizim ülkemizdeki tarihi eserler de maşallah özellikle tarihi yerlere yapılmış, uydudan ancak görebiliyorsun. Adam Allah’ın dağına pikniğe gidiyor. Ben yetkili olsam bu tarihi yerleri öyle bir hale getiririm ki pikniğe, gezmeye, Kapadokya balon seyahatine, disneylanda, hayvanat bahçesine, kuzu yemeye kurt görmeye, Fırat’ın cinleri, Eski Mısır masalları... Valla oralarda bir zamanlar olmuş olayları bile yeniden canlandırır dünyayı Anadolu’ya yığarım! Nerede öyle benim gibi aklı kıt, yarı deli amma velâkin biraz veli bir zatı muhterem! Allah aşkınıza şu ülkeyi akıllı insanlardan kurtarın! Eskinin benim için de bir anlamı yok ama çil çil dolar icabında!