Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '07

 
Kategori
Su Sporları
 

Tarihi miras tekneler

Tarihi miras tekneler
 

Taştan evler, kiliseler, şatolar, anıtlar asırlarca ayakta kalsa da ahşap teknelerin çok daha kısa bir ömürleri vardır. Yelkenli iş tekneleri 20. yüzyılın ilk yarısında yavaş yavaş kayboldular ve motorize edilip ayakta kalabilen çok az örnek bize geçmişin tanıklığını yapıyor. Diğer taraftan halen yaşayan bir kaç örnek de sadece geçmiş devasa tarihin sadece deforme olmuş veya değişime uğramış örnekleridir.

Tarihi mirası korumanın tek yolu azami özgünlük ile yeniden yapımlardır. Bazen, çağdaş bazı mimarların tarihi mirası korumak adına yeniden çizdikleri rölöveler var. Ama çoğu zaman bu tekneleri yeniden inşa ederken ve donanımlarını oluştururken eski fotoğraflardan, kartpostallardan, resim ve gravürlerden, tersanelerin yarım kabuk maketlerinden yararlanmak gerekiyor. Tabii marangozluk işçiliğinin de bilinmesi gerekirken sonradan yöresel olarak yapılan tadilatlar ve motor uygulamaları ile özgünlüklerini kaybetmiş oluyorlar.

Özellikle de 1989 yılında açılan « Fransa kıyıları tekneleri » yarışmasına katılan pek çok kuruluş her bir yöreye özgü pek çok teknenin yapımını üstlendi. Bu çerçevede kullanılabilir eski planlar olmadığında yaşlı tasarımcılardan yeniden formların çıkarılması, planların çizilmesi ve donanımın saptanması konusunda yardım istediler.

Böyle bir görevde deniz mimarı elindeki tüm tarihi verileri sentezleyip kullanmak durumundadır. Çünkü görevi yeniden yaratmak değil var olan ne ise mümkün olduğunca aslına uygun yeniden üretmektir. Bir başka deyişle « replika » veya tıpkı yapım denilen teknenin amacı, geçmişte kullanıldığı liman ve sahillerde boy gösterdiğinde yerel denizcilerin hafızalarını rahatsız etmemelidir. Yine de elimizdeki çağdaş ölçüm olanakları ve bilgi birikimi bize « iyi tekneler » yapma olanağı veriyor. Sanılanın aksine iyi donatılmış geleneksel tekneler çoğu zaman yollu teknelerdir.

Pek çok kere böyle bir teknenin dümeninde modern plastik kruvaziyerleri geride bırakıldığında ekibinin ağzı açık bakakaldıklarına şahit oluruz. İşte bir deniz mimarının yaşayabileceği en büyük gurur budur.

Başarının en temel koşulu iyi bir form planı ve iyi bir arma bilgisidir. Ama bunlar yetmiyor. Özgünlük, en küçük ayrıntıların günümüz güvenlik ve bakım koşullarına uygunluk ile harmanlanmalıdır. Ama biraz tahayyül gücü ile bunun üstesinden gelmek mümkündür. En büyük zorlayıcı etken de motordur. Küçük teknelerde tamamen vazgeçilebilir ki en iyisi de budur. Oysa bir kaç tonu geçen teknelerde çağımızın zamana verdiği önem bakımından motor vazgeçilmez oluyor. Her zaman gücü azaltmak yönünde ısrarcı olmalıyız. Gerçekten yelken için tasarlanmamış bir karinada kocaman üç kanatlı bir pervane yelken seyrinde ölümcül derecede yavaşlatıcı olabilir. Bu nedenle çoğu zaman biraz da küçümseyici anlam yüklenen, yürümeyen tekne için kullanılan « eski donanım » lafını kullanmaktan hoşlanmıyorum.


 
Toplam blog
: 20
: 1108
Kayıt tarihi
: 19.05.07
 
 

2004 yılında emekli olduktan sonra hobim denizcilik araştırmalarına yöneldim. 1980'den beri tekne ya..