Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '08

 
Kategori
Haber
 

Tarihi tarihçilere bırakalım ama hangi tarihçilere?

Tarihi tarihçilere bırakalım ama hangi tarihçilere?
 

Türk kasabı, Hırvat asıllı Kuyucu Murat Paşa


Ne kadar da “tekerlek” bir söylem değil mi? Tam “Şark” usulü! “Kaytaralım”, “Yan çizelim” diyemeyeceğimize göre işimize gelen yegâne “martaval”,”Tarihi tarihçilere bırakmak”söylemi oluyor:

Üç tarihçi onlardan, üç tarihçi bizden… Bırakalım kapışsınlar. Nasıl olsa her kapışmanın sonucu “3–3” berabere bitecek! Karşı taraf fire vermedikçe bu iş sürer gider. Öyle ya, en iyi çözüm “çözümsüzlüktür” bizde. İşte otuz iki (32) sene süren “Kıbrıs” davası… Ve işte yirmi iki (22) senedir süren “Kürt” veya “Güneydoğu” sorunu.

Osmanlı boşu boşuna dememiş tabii… “Etrak-ı bi idrak” diye!

Şöyle ki:

624 sene süren Osmanlı zulmünde seni adam yerine koyan yok! Ne devlet adamı yetiştiren “Enderun’a” (Mülkiye’ye) alınmışsın, ne de saraya. Ne “Yeniçeri Devşirmelerinin” arasına girebilmişsin, ne de “Sipahi Ocağı’nın”…Seferden sefere sana “gel” demişler. Buldukları ilk fırsatta da seni ezmişler!

Ticarette, sanatta, yönetimde yoksun!

Biraz tarım, biraz hayvancılık ama çokça “Aşar” vergisi!

624 sene boyunca tehcirlere, kıyımlara maruz kalmışsın! İmanını gevretmiş senin “Şalvarı yaltak Osmanlı”…

Neyi tarihçilere bırakıyorsun veya kimden ve ne adına özür diliyorsun?

Hani bunun açıklaması?

Atalarının kellelerini kuyulara doldurmuş, “Hırvat dönmesi” Kuyucu Murat Paşa! Seni sayıyla vermemişlerdi “(Rum)Hızır Paşa’ya”… “Köroğlunun” oynaşı gelmemişti “Bolu Bey’i” ile cebelleşirken. “Hakkımızda ferman etmiş Kirmani/ Ferman padişahın, dağlar bizimdir” diyen Dadaloğlu’nu düşün!

Özür dileyelim mi, dilemeyelim mi?

“Etrak-ı bi idrak”ın (İdraksiz Türklerin)torunları mı özür dileyecek “Millet-i sadıka”dan?(Osmanlı’ya sadık Ermenilerden).

Tehcir vakidir elbette! İnsanlık ayıbıdır! Vahşettir! 624 sene boyunca Türk'lere uygulanan tehcir ve vahşet, bir kere de Ermeni kullara uygulanmıştır, Alman genelkurmayının yönetiminde ve gözetiminde.

Ya Sarıkamış nedir? Nedir doksan dört bin Anadolu köylüsünün donarak öldüğü “Allahüekber Dağları”? Ve nedir “Kanal”, “Galiçya” ve “Yemen”?

“Vatan savunması” diye yutturulan “Çanakkale soykırımı” nedir?

Ve kimler açıklamasını yapacak 624 sene süren zulmün?

Ve kimler özür dileyecek Türk'lerden?

İşte orada Bayan Merkel’in Almanya’sı. Açtır imparatorluk arşivlerini de gör!

Açtırabilirsen tabii!

Bir yanda özür dilemek isteyenler…

Öte yanda “Tarihi tarihçilere bırakalım” martavalı okuyan ve "kemalist"geçinen “ittihatçı” zümreler!

Her iki kesim de “Osmanlı” şakşakçısı!

Bir de “Cumhuriyetçi”geçinirler!

Ne diyordu Tevfik Fikret Tarih-i Kadim'inde Osmanlı için?

Kahramanlık...Esası kan, vahşet;

Kes, kopar, kır, sürekli ez, yak, yık;

Ne"Aman"bil, ne "Ah" işit, ne "Yazık";

Geçtiğin yer ölüm, elem dolsun;

Ne ekinden eser, ne ot, ne yosun;

Sönsün evler, sürünsün aileler;

Kalmasın hırpalanmadık bir yer;

Her ocak benzesin mezar taşına;

Damlar insin yetimlerin başına...

Bu ne vicdangüdaz şenia, ne ar...

Yere geç satfetinle ey serdar...

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..