Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Tarihi ters çeviren yazılar/ Sakladığınız sırlar ölümcül olabilir

Tarihi ters çeviren yazılar/ Sakladığınız sırlar ölümcül olabilir
 

Sır saklamanın öneminden bahsedilir. Bize sırrını söyleyen arkadaşımız, dostumuz onu saklamamızı ister. Zaten bu nedenle bize söylemiştir. Yoksa parkta oturan serseriye de anlatabilirdi. 

Sır konusu önemli şeyler içerir. Yoksa niye saklansın. Ama nedense bu kadar önemli bir konunun üzerinde önemle durulmaz. Sır denilen şeyin sadece saklanması önemlidir. Hâlbuki bu, insanların önemli bir davranışıdır. Pedagoglar, psikologlar, yazarlar, çizerler bu konuyu aydınlatan ilmi ve sosyal içerikli eserler ortaya koymalıydılar. Ben bu güne kadar bilimsel anlamda sır üzerine yazılmış bir yazı hatırlamıyorum. 

Şimdi kalkıp sorsam insanlar sırlarını neden saklıyor diye, belki doğru cevap veren olmayacak. Klasik cevap “Sizinle ilgili bazı şeyleri başkalarının duymasını bilmesini istemezsiniz” Yani şimdi herkes bekliyor ki Kerim Korku’da böyle yazacak. Çok beklersiniz. 

Sakladığımız sırlar çoğunlukla hatalarımızı, yanlışlarımızı ve eksiklerimizi içerir. Ya da hata ve yanlış sandığımız şeyleri. Her insan sır konusunda sorgudan geçmemiş bir suçlu gibidir. Ve bizlerin masum olmayan tek yanımız belki de sakladığımız sırlardır. 

Sır konusu sanki kişinin kendine ait, sadece onun tasarruf etme hakkı olan ve başkaları için önem ifade etmeyen basit bir davranış olarak biliniyor. Kadın erkek arasında, ya da aile içi mahrem konular biraz duygusal, romantik bir kişi davranışı olarak kabul ediliyor. Bu yönüyle sırlar tatlı yalanlardır. Kişiler sakladıkları sırlarla büyürler, kendilerini önemli hissederler. Sırlar mahremdir bu nedenle sorgulanmaz. 

Ülkemizin insanları aşklarını bile gizli yaşarlar. Bu ülkede sevmek ayıptır. İnsanlarımız sevilmediklerini bildikleri zaman da severler. Sevgilerini umutsuzca yüreklerinde gizlerler. Bazen karşıdakinin (özellikle kızlar aşkını söyleyemez)haberi bile olmaz. Seven aşkını ölünceye kadar yüreğinde saklar. Bu aslında arızi bir durumdur. Çünkü olması gereken sevenlerin birleşmesidir. Türkiye sevenin sevdiğine verilmediği bir ülkedir. 

Genel yaşantımızda herkesin bilmediği olayları yaşamış ya da şahit bazıları bilebilir. Ama genelde utanılan, korkulan, çekinilen olaylar açık edilmez. İnsanı insanlıktan çıkardığı söylenen ağır travmatik kişi davranışları ölünceye kadar sır olarak kalacaktır. Bir kadının çocuklarından birisi kocasından değildir ve bunu sadece kendi bilmektedir. Bu, ölümcül ve katmerli bir sırdır. Ortaya çıktığında meydana gelebilecek sonucu kestirmek zordur. 

İnsanlarımız arasında tam anlamıyla gizli ilişkiler ağı vardır. Kim nerede ne yapıyor, kapalı kapılar ardında neler dönüyor bilmek zordur. Ucu herkese dokunduğu için (çok az kişi istisna) üzeri örtülmektedir. Hiç kimse şu gizli ilişkilerin üzerini açalım diyemez. Bir şey bilinmiyorsa olmamıştır mantığı yürümektedir. İlgililer bu durumdan mutlu ya da rahatsızdırlar ama fail ya da mağdur olarak olayın içinde olduklarından yardım isteyecek durumda değildirler. Bazı ölümcül sırların insanları mezara götürdüğü bilinmektedir. 

Burada bir parantez açalım. Biz yeni düzenimizde anlaşmalı durumları bir yana bırakarak birileri tarafından zorla, korkutularak gizli ilişkiler girdabına sürüklenmiş kimselerin onları mağdur eden, utandıran, hatta ölüme sürükleyen sır davranışları ortaya çıkaracağız. Bir taraf mağdursa bu sır değil suçtur, gizli kalamaz. Adam zorla tecavüze edip kızı hamile bıraktı. Sonra ortadan kayboldu. Bu insanın içine düştüğü durumu anlayabiliyor musunuz? Kadının burada bir suçu yoktur ama ailesi ve toplum onu dışlayacaktır. Yeniçağın devleti böyle insanlarımızı başlarına ne gelmiş olursa olsun onurlu bir şekilde yaşamın içine sokacaktır. 

Yeniçağda malum tecavüz ve zinanın on (10) yıl hapis cezası vardır. Bu ceza tecavüzde tecavüz edene, zinada ise her iki tarafa da bu ceza verilir. Çünkü getireceğimiz SSES evlilik sistemiyle birbirlerini isteyen kimseler SSES evlilik yapıp beraber olabilirler; zina yapmalarına gerek yoktur. Ceza aslında onları korumak içindir. Zina toplumun gözünde kötü bir şeydir. Ayrıca zaten zina yapıp da yakalanan özellikle kadınlar öldürülmektedir. SSES evlilik hem ahlakı hem de insanların hayatını korumaktadır. 

Sizler gizli ilişkilerinize, şahit olduğunuz olay ve durumlara ait gizli sırlarınızı tatlı bir heyecanla saklayıp onurunuzu perçinlerken bir yerlerde belki bazıları bu sırlar yüzünden yağlı ilmeği boynuna geçiriyordur. İnsanların sevdiğini bile söyleyemediği kapalı ve tutucu toplum düzenimiz nedeniyle çoğu insanlar ilişkilerini gizli yaşamak zorundalar. Ortaya çıkarsa zaten bedelini canlarıyla ödüyorlar. Ben yarım asırlık hayatımda gördüğüm olayların hepsini unuttum. Bir suça ya da zarar verici bir duruma yönelik değilse insanların ne yaptığını araştıranlar şerefsizdirler. 

Sır olarak sakladığımız şeyler her zaman bir gönül hikâyesi değildir. Duvarlar yüzünden dışarı çıkamadığımız için tel örgüler arasında çiçek toplayışımızı da anlatmayabilir. Kötü niyetle sakladığımız sırlar vardır. Bir düşmanınıza doktor kanser olduğunu söylemiş ola ki bunu siz duymuşsunuzdur. Ellerinizi ovuşturarak sırrı saklayıp tedavi süresini geçirmesi ve ölmesi sizi memnun edecektir. Böyle bir şey yaptığınızda dünyanın en adi yaratığı olarak intikamınız kutlu olsun! 

Sakladığınız sırlar ölümcül olabilir. Özellikle bu, ülkemizde çok yapılıyor. İnsanlar utandıkları için ya da eksiklikleri ortaya çıkar diye bedeni ve ruhi arızalarını gizlerler. Vücudunda bir şişlik meydana gelen kişi hele de genç bir kızsa utanır, çekinir doktora gitmez. Bu şişlik kanser bile olabilir. Ya da aynı şeyleri evlenme yaşındaki kızların anneleri yaparlar. Psikolojik bozukluğu olan kızlarını, kızıma deli derler, adı çıkar, sonra kimse talip olmaz diye dorumu saklar çocuğunu doktora götürmezler. Hastalık ilerler ve çocuk bu sefer gerçekten deli olur. 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..