Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tarihi ters çeviren yazılar/İnsanlara vücut standardı zorunluluğu getirilmelidir

Tarihi ters çeviren yazılar/İnsanlara vücut standardı zorunluluğu getirilmelidir
 

İnsanları eksiklerinden dolayı işte bir nevi cezalandırmak amacıyla doğal yaşamımız içinde aslında müeyyideler uyguluyoruz. Beğenmiyoruz, reddediyoruz, kabul etmiyoruz, Allah bunu niye yarattı diyoruz, dışlıyoruz, itip kakıyoruz, acıyoruz, nefret ediyoruz vs.

Peki, bu etik ve insani mi? Ya da böyle davranmaya hakkımız var mı?

İnsanlar sadece bilinçli davranışları nedeniyle sorumlu tutulabilirler ya eksiklikleri bu davranışları yüzünden olmuş ya da oluyorsa ne olacak? Yani adam yanlış besleniyor. Bu bir davranış bozukluğu. 170 kilo. Şişman ve bu nedenle çirkin. Şimdi bu adamı sorumlu tutmayacak mıyız? Niye şişmansın diye obezlerin yakasına yapışmadığımıza göre sorumlu tutmuyoruz demektir.

Sadece ne yaptığını bilen kimseyi kendi haline bırakırsın. Özgürlükler insana zarar vermemeli.

Bu arada bu yazıyı yazan bendenizin ölçülerini de vermemiz lazım.

1.65 cm. boyunda, 82 kilo ağırlığında, toplu bir vücuda sahip göbekli; yani normal vücut standartlarına uymayan bir everybody. “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” durumu oluşmasın diye şu gerçeğin altını çizelim. Ben de sizler gibi yazılarımda anlattığım şeylere uymuyorum. Benim de düzeltilmesi gereken yönlerim var. Hep birlikte düzeleceğiz diyorum.

Normal vücudun bir ölçüsü var mı? Varsa biz niye bu ölçüleri taşımıyoruz? Normal ölçülere gelmeyi başaramaz mıyız? Bunu yapmamakla neler kaybediyoruz? Yazılarımızı okuyanlar bilir; Kerim Korkut insanların sağlığından ziyade güzelliğiyle ilgilenir. Sağlık olmadan güzellik olmaz ama güzellik olmadan sağlık olur. Güzellik olmadan olan sağlık bir şeye yaramaz.

Kadın/erkek, çocuk/büyük, yaşlı/genç insanların bilimsel kriterlere göre tespit edilmiş normal bir ölçüsü vardır. Lakin bu ölçünün esas alınmasını ben onaylamıyorum. Çünkü bu ölçülendirmede amaç sadece sağlıktır. Sağlık baz alınarak vücut üzerinde yapılan düzenlemeler insan güzelliğini ve estetiğini yok eder. Bu nedenle sağlık diyetleri pozitif akla uygun değildir.  Bir şey sadece bilimselse aynı zamanda bilim dışıdır. Tanrı bir ana şekil olarak bizleri ortaya çıkarmış olabilir ama her insanın kendini istediği şekilde yeniden yaratma hakkı vardır. Dünyada her şey olması gerektiği gibi olmalıdır ama yine de bunun istisnaları vardır. Vücudum benim istediğim şekilde olmalıdır. Bilim benim vücudumun şeklini belirleyemez. Burada zevkler ve beğeniler ön plana çıkar. 

Yaratılış kanunu, dünyada aynı ölçüde iki şey yan yana olmuyor. Bu nedenle hem güzel hem de sağlıklı olamazsınız. Birine öncelik vermek zorundasınız. 100 kişiden 99’u sağlık diyecektir ve 100 kişiden 99’u şapa oturacaktır. Sağlıklı olmadığınız zaman güzel olabilirsiniz. Bu belki kısıtlı bir zaman sürecidir, doğru. Sağlıklı olmadığınız zaman güzelliğinizle mutlu olabilirsiniz ama güzel olmadığınız zaman sağlıklı olmanız bir işe yaramaz. Taze fasulye gibi ortada durursunuz. Bu nedenle kendinizde değişikliğe gideceğiniz zaman güzelliği ön planda tutmalısınız. Zaten insanların diyette başarılı olmamalarının nedeni de sağlık için diyet yapmalarıdır. Güzellik için diyet yaptığınızda mutlak başarılı olursunuz. Çünkü güzellik diyetinde bir deri bir kemik sağlıklı mutsuz manken olmanız gerekmez.

Bizim vücudumuzun estetik güzelliğini sağlayan etimizdir. Kemiklerinizin üzerinde yeteri kadar kas ve etiniz olmadığı zaman estetik olamazsınız. İskeletten namken olur mu? Kaldı ki mankenler de hayatın kadınları değildir. Onlar hayatın içinde güzel durmazlar; elbise onların üzerinde güzel durur. Amaç önce insanın güzelliği midir elbisenin güzelliği mi? İçindeki güzel olmadıkça elbise güzel olsa neye yarar?

Herkes dilediği vücut şekline kavuşabilir. Çok yer, hiç yemez, zaten genetiğinde vardır, spor yapar, tıbbi müdahale, ilaçlar… Ama bence insanların böyle bir hakları olmamalı. Hiç kimse kusura bakmayacak; dünya ahır değil. Aslında bugünkü kanunların yerine böyle kanunlar olmalıdır ki zaten bin yıl sonrasını gören Kerim Korkut’a göre beceriksiz insanlık hiçbir şey yapamayacak ama bilim ve teknoloji sayesinde her sorun çözülecek; bu sefer de hayatı değiştirmek için işte bu anlattığımız şekilde kanunlar yapılacak. Ben, bin yıl beklemeye gerek yok, şimdi yapalım diyorum.

Herkesin vücut yapısına göre estetik güzellik esas alınarak, ama sağlık(insanlar üzerinde mecburiyet ve zorlama sığayabilir) da göz ardı edilmeyerek, bir iş alanı, bir sektör şeklinde düzenlenip insanların belli bir fiziksel yapıya getirilmeleri sağlanmalı. Bizim insanımız mecburiyet olmadan hiçbir şey yapmıyor. Böyle bir şeyde herkesin kendisine faydası olacağı ortadayken yine de milyonlarca “Ben halimden memnunum” çıkacaktır. Ama zaten bu zorunluluk gerçekten ölçüleri ve dolayısıyla biçimleri hem sağlık hem de güzellik açısından uçlarda olan,  sadece bu vücut şekli nedeniyle güzelliği ve sağlığı bozuk olan kimseler kapsama dâhil edilmelidir. Diğerleri isterlerse katımalıdırlar.

Bazı kişiler kilolu halleriyle bazı kişiler zayıf halleriyle güzeldirler. En güzel hangi şekilde olacaklarsa ufak parasal katkılarla (ki insanların çoğu zaten gönüllü olacak) bu çalışma başlatılır. Vücudunun şekli bir insan için çok önemlidir. Arzuladığı görüntüye kavuşanlar çok büyük bir moral gücüyle hayata daha iyi tutunacaklardır. Ayrıca büyük sağlık yararının yanında devletin mecbur edeceği (isteyen katılsın seçeneği mantıklı görünüyor ama sonuç alınmaz) bu düzenleme büyük bir ekonomi pazarı ve yüz binlerce insanımıza iş alanı yaratacaktır.

Bilimsel ya da tıbbi öneriler göz önünde bulundurulmakla beraber insanlarımızın zevk ve beğenileri çerçevesinde sen böyle, o biraz şöyle, Ahmet için şöyle, Fatma için bu şekil daha uygun gibi herkese özel estetik görünüşler sağlanacaktır. Sonuç nasıl olursa olsun herkes tekrar eski haline gelebilir denilse de yapılan çalışmaya ve verilen emeğe değecektir.

Ya hiç kimsenin 170 kilo, devasa karın, belim kadar bacak, iskelet gibi, kambur, yoluna yürüyemeyen, kocaman eller vs vücut şeklinde olmaya hakkı yoktur. Hastalık, erken ölüm, hoş olmayan görüntü, hayata uyumsuzluklar kişilerin özgürlüğü olamaz. O zaman gidip dağlarda yalnız başına yaşayacaklar. Abuk sabuk toplum kurallarıyla(namus, ahlak, terbiye gibi) uğraşacağımıza bunlarla uğraşalım.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..