Tarihi ters çeviren yazılar/Seçimlerde oy kullanmayana ceza verilemez

2839 sayılı kanuna baktığımızda; "SEÇİMDE OY KULLANMAYANLAR: Madde 63 - (Değişik madde: 28.03.1986 – 3270/35 md.) Seçmen kütüğünde kaydı ve sandık listesinde oy kullanma yeterliği bulunduğu halde, Milletvekilliği genel ve ara seçimlerinde meşru mazeretleri olmaksızın katılmayanlar, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından on bin lira para cezasıyla cezalandırılırlar. Bu karar kesindir. 27 Ekim 1995 tarih ve 4125 sayılı Kanunun 22 nci hükmü gereğince, seçmen kütüğünde kaydı ve sandık listesinde oy kullanma yeterliği bulunduğu halde XX nci Dönem Milletvekili Genel Seçimine hukuki veya fiili mazeretleri olmaksızın katılmayanlara, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 63 üncü maddesinde gösterilen para cezası iki yüz elli bin lira olarak uygulanır.) Hükmünü görmekteyiz. Son yapılan seçimlerde bu cezanın 5-YTL’ ye çevrildiğini fakat bu cezanın tebligat masrafının da 10-YTL olduğunu görmekteyiz. 

Şöyle ya da böyle, yani sonuçta ceza var. 

Öncelikle bu cezayı koyan zihniyete bir şey söylemek isterim. Sizler halkın demokrasiye uymasını sopayla mı sağlıyorsunuz? Elinizde sopa ben kanun yaptım katılacaksın… Ben görevli atadım tanıyacaksın… Ben kurum oluşturdum kabul edeceksin… Ben senin için mecburiyetler koydum itiraz etmeyeceksin… Senin haklarını ben belirledim uyacaksın… 

“E insanlar o zaman seçime katılmazlar, katılım düşük olunca da halkın iradesi sandığa yansımaz.” Ne yapalım? İnsanları kulaklarından tutup zorla sandığa mı götürelim? Ki şu anda yapılan budur. 

Bir de ortada belirsizlik durumu var. Belirsiz kanun olur mu ya! 50 milyon insan oy kullanmak için sandığa gidecek, bunlarla ilgili kanun var ama ne olduğu belli değil. Para cezasıysa ne kadar? Hapis cezası mı var? Uygulanıyor mu? Uygulanmıyor mu? Hiçbiri belli değil çünkü önceki seçimlerde bu kanun yine vardı. İnsanların bir kısmı sandığa gitmedi. Ve bildiğimiz kadarıyla hiç kimseye ceza verilmedi. Sizin kanunlarınız Ali baba türküsü mü? Kanun var ama uygulanmıyor. E o zaman kaldır. 

“Ya Korkut konuştuğuna bile değmez. Ne var ki alt tarafı 5 lira. İnsanlar çekinip sandığa gitsinler diye koyduk. Milletimizi biliyorsun. Kendi gönlüyle hiçbir şey yapmıyor. İlla dürtüklemek gerekiyor. Oy kullanmayanlara bugüne kadar ne yapıldı? Hapislere mi attık?” 

Cezanın miktarı küçük olabilir ama varlığı ve mahiyeti büyüktür. Hiçbir müeyyide olmasa bile cezanın bizzat kendisi, varlığı, ismi kişi üzerinde ayrı bir cezadır. Bazı kimseler hassastır. Onlar için bir bedel ödemeseler de ceza almak başlı başına bir cezadır. Ortada para, hapis cezası olmasa bile onurlarıyla ödedikleri bir ceza vardır. Şimdi bu kanuna göre oy kullanmayanlardan 5 lira ceza belki alınmayacak ama onlar vatanını sevmeyen, ülke, devlet ve demokrasi düşmanı ilan edilecekler. En azından üzerlerinde böyle manevi bir baskı oluşacak. 

Ayrıca bununla ilgili en önemli konu şu: Malum halkımızın büyük bölümü kültürel olarak düşük durumda. Okuma yazması bile olmayan, imzasını atamayıp parmak basan insanlar bu cezanın mahiyetini anlayamazlar. Onlara göre devlet asar, keser, hapislerde çürütür. Ben eminim ki ülkemizde insanların büyük çoğunluğu mecbur, yoksa ceza yerim diye korkudan seçime katılıyor. Halk cahil, vur kafasına, dediğini yaptır. Böyle bir düzen olur mu ya! Ondan sonra elbette interneti yasaklayan zihniyet bu ülkede %47 oy alır. Bu zihniyet Amerikada, Avrupa’da sokak köpeklerinden bile oy alamaz. Adam ne yapsın? Kanun mecbur kılıyor, gidecek, oy kullanacak; e görüşüne de yakın… 

Uygulanmayan ama halkın duyduğu, bildiği, korkup çekindiği kanunlar faşizmin sopasıdır. Özellikle cehaletin yenilemediği Türkiye gibi ülkelerde etkisi büyük olabilir. Bugün ülkemizde belki de 12 Haziran seçimlerinde 50 milyon seçmenden 30 milyonu seçime katılmanın mecbur olduğunu, katılmazsa ceza göreceğini, bu cezanın belki hapis bile olabileceğini düşünüp korktuğu için sandığa gidecek. Demokrasiye bakın demokrasiye! 

Seçime katılımın yüksek olmasını herkes ister de acaba bunun yolu oy kullanmayana ceza vermek mi ki zaten pek işe yaramıyor. Siyasi partiler ülke yönetimi konusunda güven vermiyorlarsa insanlar da doğal olarak sandığa gitmek istemezler. E ne yapalım, var olan partiler bunlar; uzaydan parti mi getirelim? Haklısınız, sorun ülkeyi yönetmek için ortaya çıkanlarda. Kedileri koruma derneği gibi partiler var. Çoğu programı bile olmayan, kuru tabeladan ibaret. Halka bunlara oy verin diye nasıl zorlarsınız? Sizler kendiniz verir misiniz? 

Ayrıca hiçbir partiyi beğenmiyor olabilirim. Yine de oy kullanacaksın denilir mi? Sandığa gitmek zorundasın. Git de ne yaparsan yap. İki partinin ortasına bas, geçersiz olsun, boşa at. Evde kullanıyım o zaman; basıyım mührü, atıyım çöpe. 

50 milyon seçmenden 30 milyonu ceza yerim korkusuyla sandığa gidiyor diyorum. Abarttığımı düşünenler insanlarla konuşsunlar. Onlara ”Oy kullanmaya gitmezseniz nolur” diye sorsunlar. En iyi ihtimal “cezası da yokmuş ama… şeklinde başlayan bir cevap alacaklardır. Yani vatandaşın içinde oy kullanmama durumunda ceza yiyeceği şeklinde bir korku vardır. Sizler halkın iradesini böyle mi sandığa yansıtacaksınız? 

12 Haziran öncesinde YSK bu konudaki belirsizliği gidermek için mevcut kanunun kaldırılması yönünde meclise başvurmalıdır. İnsanlar sandığa korkusuzca kendi istekleriyle gitsinler de isterlerse kedileri koruma partisini seçsinler. Neydirem gardaş seçenekler bu kadar. Yanında da tazı gibi koşanlar partisi var hahahahaha!