Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '07

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Tarihi ve antik bir kent : Afrodisias (I)

Tarihi ve antik bir kent : Afrodisias (I)
 

Zamanımın bir kısmını ayırıp, tarihi yerleri görmek en büyük zevklerimden biridir. Tabiki fırsat bulup da gidilebilirse. Seyahatlerim sırasında, yolda gördüğüm tarihi yerlere arabamı yöneltip, gezdiğim çok olmuştur. Ya da, gezmeğe gittiğim yerlerde tarihi kalıntılar varsa muhakkak gezip, fotoğraflarını çekmişimdir.

Yaşadığım bölge olan Ege’de fazlasıyla tarihi ve ören yerlerinin olması benim için çok büyük bir avantaj. Bu bölgenin en çok bilinenleri Efes, Didim, Bergama ve Foça. Buralar tekrar ama tekrar görülmesi gereken yerler. Her gün yeni yerler kazılıyor. Kazmanın her vurulduğu yerde bir tarih fışkırıyor memleketimde. Gün ışığına çıkartılan yerlerden bir kısmı biliniyor ve gezilebiliyor. Gün ışığına çıkartılıp da, daha bilinmeyen o kadar çok yer var ki !. İşte bunlardan biri de Afrodisias.

Ben bir hafta sonumu oraya ayırdım. Ama yetmedi. En kısa zamanda tekrar gideceğim. Size bu antik kent ile ilgili bazı bilgiler vereceğim. Belki gitmek ve görmek isteyenler olur. Ama inanın bana gitmeye, görmeye ve öğreneme değer o kadar çok şey var ki!. Görmeden bu anlattıklarım hikaye kalır. Oradakiler eski bir yapı ya da taş değil. Bir hayat. Yedi yüz yıl sürmüş bir yaşamın izlerini taşlara dokunduğunuzda hissedebiliyorsunuz. Etkilenmemenizin imkansız olduğu eşsiz yapılar var. Bunları aşağıda anlatmaya, daha doğrusu yaptığım alıntılarla anlatmaya çalışıyorum.

Umarım bir gün gidersiniz ve kendi gözlerinizle görürsünüz, hissedersiniz tepesi karla kaplı baba dağının eteklerinde yer alan antik kentin gizemini.

NASIL ULAŞILIR?

Afrodisias (Aphrodisias) Antik Kenti Aydın İli, Karacasu İlçesi, Geyre Beldesi sınırları içindedir. Ulaşım kolay sağlanır. Aydın - Denizli karayolundan ilerlerken, Kuyucak'ı 2 km geçince sağa Karacasu yoluna dönülür. Buradan 27 km sonra Karacasu'ya ulaşılır. Tavas yönünde 12 km gidince yol üzerinde sağa doğru Aphrodisias Antik Kenti ve Müze levhası görülür. Muğla - Denizli karayolundan ise Tavas üzerinden ulaşılabilir. Tavas şehir içinde yönlendirme levhası vardır. İzmir - Adnan Menderes Havalimanı ile Milas - Bodrum Havalimanı'na 2 saat, Denizli - Çardak Havaalanı'na da 1 saat uzaklıktadır. Denizyolu ile Kuşadası'na gelenler için de 1,5 saat uzaklıktadır. Ayrıca, demiryolu ile de ulaşılabilir. İzmir - Aydın - Denizli demiryolu hattının Kuyucak istasyonunda inilerek, 1/2 saat içinde karayolu ile ulaşılabilir.

AFRODİSİAS ŞEHİR MERKEZİ

Afrodisias, özellikle Roma çağında Afrodit tapımı ile ünlenmiş bayındır bir antik kent, günümüzde ise çok iyi korunmuş anıt yapıları ile Türkiye’nin en önemli arkeolojik yerlerinden biridir. M.Ö. I. Yüzyılda Roma imparatoru Augustus Afrodisias’ı kişisel koruması altına aldı. Bugün ayakta kalan anıtlar ondan sonraki 250 yıl içerisinde yapıldı. Tiyatro ve tapınak arasında etrafı sütunlarla çevrili iki meydan planlandı. Antik dünyanın en iyi korunmuş stadyumu ise kentin kuzey ucunda yer alıyordu. M.S.III. yüz yılın sonlarında Afrodisias, Roma imparatorluğunun Karia eyaletinin başkenti oldu. M.S. IV. Yüzyılın ortalarında da kentin etrafı surla çevrildi. M.S. VI. Yüzyıldan itibaren bayındır halini ve önemini kaybetmeye başladı. Afrodit tapınağı kiliseye dönüştürüldü, küçük kasabaya dönen kent M.S. XII. Yüzyılda tamamen terk edildi. 1961 yılında New York üniversitesi tarafından başlatılan arkeolojik kazılar hâlâ sürmektedir.

ŞEHİR GELİŞİMİ

Afrodisias, M.Ö. II ya da I. Yüzyılda ızgara planlı olarak (birbirini dik kesen sokaklar) kurulmuştur. Şehrin ortasında yer alan anıtsal yapıların yapımına M.Ö. I. Yüzyılın sonlarında başlanmıştır. İlk masrafları şehrin ünlü vatandaşı Zoilos karşılamıştır. Bu ilk aşamada Afrodit tapınağı, kuzey agora ve tiyatro yapılmıştır. M.S. I. Yüzyılın başlarında ortasına kadar ki dönemde ise şehrin merkezi eski agora ile tiyatro arasına yerleştirilen ikinci bir meydan (güney agora) ile genişletilmiştir. Ayrıca, yine aynı dönemde agoranın doğusunda Sebasteion yapılmıştır. M.S. I. Yüzyılın sonlarında ve II. Yüzyılda kentte halkın kullanımı için pek çok yeni bina yapılmıştır. Bunlar arasında en önemlisi güney agoranın batı kenarına yapılan ve imparator Hadrian’a adanan hamamlardır. Ayrıca kuzey agoranın kuzey kenarına yaptırılan Bouleuterion ile Afrodit kutsal alanına girişi sağlayan anıtsal kapıyı da anmak gerekir. M.S. III. ve VI. Yüzyıllar arasında Afrodisias’ta çok az yeni yapı ile karşılaşmaktayız. Ancak, şehir merkezlerindeki yapıların sürekli kullanıldığı ve gerekli onarımların yapıldığı anlaşılmaktadır. Geç Roma Devrinin en önemli mimari projesi yaklaşık M.S. 500 yılında gerçekleştirilen Afrodite tapınağının Hıristiyan kilisesine çevrilmesidir.

SEBASTEİON – DİNİ MERKEZ

Roma imparatorluğu’nun yunanca konuşulan bölgelerinde oldukça sık rastlana bir uygulamaya göre, Roma imparatorlarına tanrı olarak tapınılmaktaydı. Sebasteion bu amaçla kullanılmış dini bir yapıdır. Yapının ana bölümleri tapınak uzun ve açık bir avludan oluşur. Avlunun her iki yanında üç katlı sütunlu birer yapı bulunmaktadır. İkinci ve üçüncü katlardaki sütunların arasında insan boyutlarında kabartma heykeller yer almaktadır. 1970’lerin sonlarında yapılan kazılarda 190 orijinal kabartmadan 70’den fazlası bina yıkıldığında düştükler haliyle bulunmuştur. Çizimde güney yapıya ait ön cephede yer alan kabartma panolar görülmektedir. Orta katta Yunan mitolojisinden sahneler görülürken üst kattaki Roma imparatorlarının yapıp ettiklerini gösteren sahneler bulunmaktadır. Fotoğrafta üst kattaki panolardan biri üzerinde yer alan ve imparator Cladius’un Britannia’yı fethini temsil eden sahne görülmektedir. Araştırma ve konservasyon çalışmaları sonunda yapıya ait kabartma panolarının Afrodisias Müzesine ait ek yapı içinde gösterime sunulması planlanmaktadır.

( Devam Edecek)

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..