Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Tarihin arka odası'nda bir taze gelin; Pelin!

Tarihin arka odası'nda bir taze gelin; Pelin!
 

Habertürk kanalında Cumartesi akşamları bir program yayınlanıyor; Tarihin Arka Odası!

Her şeyi bilen gazeteci-tarihçi Murat Bardakçı'nın ustalığını, Erhan Afyoncu'nun kalfalığını yaptığı, Pelin Batu'nun taze gelin gibi süzüm süzüm süzüldüğü bir program.

Yoksa, arka sayfa güzeli mi deseydik Pelin Batu'ya. Çünkü, süslü püslü ve -Allah için güzel - görüntüsünden başka bir rolü yok programda.

Ne zaman ağzını açacak olsa, usta, devreye giriyor, sözünü ağzına tıkıyor. Pelincik de ne yapsın, susuveriyor hemen.

Aradabir, "ben kendimi ifade edemiyorum" yollu itirazlar edecek olsa da, daha kelimeleri toparlayıp bir cümle haline getirmeden, usta yine devreye girip susturuyor.

1 Ağustos gecesi programında, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın Türkiyeye gelmeyeceğini açıklaması üzerine bir geyik, bir geyik ki sormayın gitsin.

Usta tarihçi Murat Bardakçı'ya göre, Türkiye rezili rüsva olmuş. Cumhurbaşkanı Sayın Gül Ermenistana gitmiş, ama herifçi oğlu Sarkisyan "gelmiyorum arkadaş" demiş.

İtibarımız yerlerde sürünmüş. Küçücük Ermenistan bizi aleme rezil etmiş. Oysa onlar bunun böyle olacağını önceden söylemişler ama dinleyen kim!!

Eh. Tabii o kadar geç saatlere sarkıyor ki program, Sayın Cumhurbaşkanı izleyememiş olabilir. Keşke izleseymiş de Ermenistana gitmeseymiş.

Bu "geyiklere" taze gelin Pelin, itirazlarda bulunmak istiyor ama, ne zaman bir cümle kuracak olsa, usta ağzına veriyor lafı; o da yutkunup kalıyor.

Oysa, bir konuşabilse şunları söyleyebilecek muhtemelen: Ermenistan bugüne kadar bilmem kaç ülke parlementosunda tezini onaylatmadı mı? Evet! Peki, siz ne yaptınız, o zaman?

Türkiye bugüne kadar tüm dünyada, mağdur eden taraf, uzlaşmaya yanaşmayan ülke konumunda olmadı mı? Evet! Peki, siz bunun aksini isbat edebildiniz mi?

Türkiyenin son yıllarda komşularına yönelik "sıfır sorun" politikası olumlu sonuçlar verirken, bunlara Ermenistan'ın da dahil edilmesi, politik manada kazanım değil midir? Eee... Evet!

Öyleyse, Sarkisyan Türkiyeye gelse ne yazar, gelmese ne yazar?

Usta tarihçimiz hızını alamıyor ve lafı özür meselesine getiriyor: "Ermenilerden özür dileyenler, şimdi ne yapacaklar; Sarkısyana tebrik mesajları yollayabilirler, örneğin." diyor. Ustamız kafa buluyor, anlayacağınız.

Oysa, o günlerde de bolca tartışıldığı gibi, özür dileyenler Ermenistandan değil, Türkiye sınırları içerisinde yaşarken ve bu ülkenin vatandaşıyken "mağdur" edilen Ermenilerden özür dilediler. Bu ikisi aynı şey mi?

Daha dün kendisi, Talat Paşa'nın metrukesinde sürgün sayısının resmi rakamların çok üzerinde olduğunu belgeleriyle ilan etmişti Sayın Bardakçı? Hem de, kitaba okkalı bir fiyat koyarak yayınlamıştı bunları.

Türkiye Cumhurbaşkanı Ermenistan'a giderek, Türkiyenin bir önyargısı olmadığını, iyi niyetle konuya yaklaştığını göstermeşi oldu. Tüm dünya bunun şahidi olmuştur. Şimdi Sarkisyan'ın "gelmiyorum" demesi, Ermenistan'ın aslında ne tür bir niyet içerisinde olduğunu göstermiş oldu. Uluslararası politika açısından bu kar mıdır, zarar mıdır?

Bütün bunları "taze gelin" Pelin söyleyecekti aslında ama "kahramanlarımız" söz söyletmiyor ki!

Hele, Murat Bardakçı'nın e-mail gönderenlerle bir cedelleşmesi var ki, IV.Murat bile yanında sinirlerini aldırmış gibi kalır!

Program, tarihin arka odası mı, yoksa internet geyikçilerinin "chat odası" mı, ayırmak mümkün değil.

Ama olsun, hafta sonu uykusu kaçanlar için, eğlenceli bir program Tarihin Arka Odası.

Yatak odasına gitmeden önce, bir uğramak rahatlatıcı olabilir!
 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..