Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '17

 
Kategori
Tarih
 

Tarihin Gizli Liderlerinden "Pervane"

Tarihin Gizli Liderlerinden "Pervane"
 

Anadolu Selçuklu Devleti 1243 Kösedağ Savaşı’ndan sonra; saltanat mücadeleleri, kardeş kavgaları ve Moğol zulmü altında varoluş mücadelesi sürdürdü. Moğollar ise Selçukluların tekrar güçlenmesini önlemek için görevlendirdikleri devlet adamlarını Selçuklulara vezir olarak atıyordu. Bu vezirlerden biri de Muineddin Süleyman Pervane’dir. Pervane, iç karışıklıklar ve mücadelelerle boğuşan Saltanat makamında giderek söz sahibi oluyor, ülkenin idaresini Moğolların talimatlarıyla yönetiyordu.

Moğol baskısının en şiddetli döneminde Moğol kumandanlarının güven ve dostluklarını kazanması, itibar ve gücünün daha da artmasına ve kısa zamanda siyasi rakiplerini ortadan kaldırarak mutlak bir otorite kurmasına yol açtı. Her ne kadar tahtta 4.Kılıçarslan oturuyorsa da gerçekte devleti yöneten kişi Muineddin Süleyman Pervane oldu.

Süleyman Pervane, 1265’te Rumlar'ın elinden kurtarmak için Sinop üzerine yürüdü ve şiddetli bir kuşatmayla şehri ele geçirip kiliseye çevrilmiş olan camileri yeniden ibadete açtı. Fetihnamelerle bütün İslam ülkelerine duyurulan bu zafer onun nüfuzunu ve kudretini daha da arttırdı. Süleyman Pervane bu gücüne dayanıp 4.Kılıçarslan’dan Sinop'un kendisine verilmesini istedi ve sultan, Moğol Hanı Abaka Han’ın desteğini sağlamış olan Pervane'ye boyun eğmek zorunda kaldı. Pervane bu olaydan sonra arasının açıldığı Kılıçarslan'ı Abaka Han'a kötülemekten geri durmadı ve onu ortadan kaldırıp tahta küçük yaştaki oğlu 3.Gıyaseddin Keyhüsrev'i geçirmeyi planladı. Bu arada Abaka Han'a Kılıçarslan’ın Memlük sultanı ile birlikte hareket ettiğini bildirdi. Abaka da ona, kendisini Anadolu'da iktidarının naibi olarak gördüğünü söyleyip sultanın ortadan kaldırılması için izin verdi. Çok geçmeden Pervane'nin tertibiyle, 1266 yılında bir şölen sırasında yemeğine zehir koyulmak suretiyle 4.Kılıçarslan öldürüldü ve yerine 3.Gıyaseddin Keyhüsrev tahta çıkarıldı.

Pervane önemli makamlara kendi adamlarını yerleştirmiş­ti; kızını da yeni sultanla evlendirdi. Süleyman Pervane, devlet içinde mutlak otorite kurmak düşüncesiyle Moğollar'a yaranmaya çalışırken bir yandan da Memlük sultanı Baybars'a gizlice bir mektup göndererek Moğollar’ı Anadolu'dan çıkarmak için iş birliğine hazır olduğunu bildirdi.

Baybars o yıl gelmesinin mümkün olmadığını bildirdi. Bu arada 30.000 kişilik bir Moğol ordusu Anadolu'ya geldi ve isyanı bastırdı.

Sultan Baybars, Anadolu'yu Moğol istilasından kurtarmak için 1277’de 30.000 kişilik bir kuvvetle Halep'ten yola çıktı ve nisan ayında Elbistan ovasına ulaş­tı. Burada yapılan savaşta 15-16.000 kişilik Moğol ordusu kesin bir yenilgiye uğ­radı. Moğol saflarında yer alan Muineddin Pervane'nin emrindeki Selçuklu askerleri ciddi biçimde savaşmadıkları gibi, ya taraf değiştirmiş ya da kumandanlarıyla birlikte Memlük ordusuna esir düşmüş yahut teslim olmuşlardı. Muineddin Pervane savaşın neticesini gördükten sonra Kayseri'ye kaçtı ve ailesiyle birlikte burada bulunan 3.Gıyaseddin Keyhüsrev'i yanına alarak Tokat'a gitti. Sultan Baybars ardından Kayseri'ye yöneldi ve halkın sevinç gösterileri arasında şehre girdi. Hemen arkasından da Pervane'ye haber gönderip huzuruna gelmesini bildirdi. Fakat Pervane on beş gün süre isteyip bu arada Abaka ile temasa geçmeye çalıştı.

Pervane'nin ikiyüzlü siyasetini anlayan ve ayrı­ca Abaka Han'ın büyük bir orduyla Anadolu'ya yaklaştığını duyan Baybars ordusunda erzak sıkıntısının da başlamasıyla birlikte Suriye'ye çekildi. Savaş meydanını gezerken Moğol kumandan ve askerlerinin cesetleri yanında Selçuklu cesedine rastlamayan Abaka Han çok öfkelendi ve Muineddin Pervane'yi Memlük sultanıyla iş birliği yapmakla suçladı. Ardından Muineddin Pervane’yi yanına alarak Azerbaycan'a döndü; yolda uğradığı bütün şehir ve kasabaların yağmalanması ve halkları­nın öldürülmesi emrini verdi. Moğollar’ın bu intikam seferinde 200.000 Türk'ü öldürdüğü rivayet edilir.

Mallarına el konulan ve iktaları geri alınan Muineddin Pervane, İlhanlı hükümdarlarının yazlık merkezi olan Aladağ'a varıldığında yargılandı. Savaşta öldürülen Toku ve Tudavun noyanların eşlerinin ağlamasından etkilenen Abaka Han, bazı kumandanlarının da ısrarıyla Muineddin'i yakınlarıyla birlikte idam ettirdi.

 Ermeni tarihçisi Hayton, Muineddin Pervane'nin cesedinin Moğol gelenekleri uyarınca ikiye ayrıldığını ve yenildiğini yazar. İlhanlı devlet adamı Şemseddin Cüveyni, Pervane'nin ölümünden duyduğu üzüntüyü, "Süleyman artık yok, şeytanlar özgür" diyerek ifade etmişti.

Muineddin Pervane taht kavgalarının sürdüğü, Moğol zulüm ve sömürüsünün arttığı, devlet otoritesinin sarsıldığı bir dönemde mahirane siyasetiyle ülkeyi uzunca bir süre refah içerisinde idare etmeyi başarmıştır. Onun öldürülmesinden sonra Moğollar mali baskılarını daha da arttırmışlardır. Ancak Muineddin'in Moğollar'la Memlükler'e karşı güttüğü istikrarsız ve dürüst olmayan siyaset, bu arada ihtirasları yüzünden kendine rakip gördüğü devlet adamlarını, kumandanları ve hatta sultanı ortadan kaldırması hem şahsına hem devlete çok pahalıya mal olmuş.

Sonuçta Süleyman Pervane bir devrin kuruluşu kadar çöküşünü de hazırlayan kişi olarak tarihe geçmiştir. 1277-1322 yılları arasında Sinop'ta hüküm süren Pervaneoğulları Beyliği onun çocukları tarafından kurulmuştur. Süleyman Pervane alimleri korumuş, medrese ve zaviyelerde huzur içinde eğitim yapılmasını sağlamıştır. Tokat'ta müridi olduğu Fahreddin-i lraki için bir hankah, halen faal durumda bulunan ve kendi adıyla anılan bir hamam, bugün müze olarak kullanılan bir şifahane. Kayseri'de bir medrese ve Merzifon'da bir cami yaptırmış, Trabzon Komnenosları'nın işgali( 1261) sırasında tamamen yıkılan Sinop'taki Alaeddin Camii'ni ihya ettirmiştir. Mevlana Celaleddin-i Rumi, Fihi ma fih adlı eserini yakın dostu ve müridi olan Muineddin Pervane'ye sunmuştur. Mevlana’nın kabri üzerine bir türbe yapılması emrini verenler arasında Muineddin Pervane ve eşi Gürcü Hatun'un da olduğu rivayet edilir.

 
Toplam blog
: 3
: 1322
Kayıt tarihi
: 25.08.17
 
 

TÜRKİYE ..