Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '14

 
Kategori
Haber
 

Tarihin kırılma noktası buladanlar altında başladı

Tarihin kırılma noktası buladanlar altında başladı
 

Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler  'N.HİKMET'
 
Ağız tadıyla bir "Gezi " yapmak istedim, şöyle tarihten gelen bir istekle  Taksim'deyim . Osmanlı'da sucuların  suyu halka taksim ettikleri yere "Taksim " denilmişti.Ağa Camii'ne de gitmeliydim. Koca şair N.Hikmet ,"İstanbul'un işgaline üzülmüş ,"Ağa Camii şiirini yazmıştı...
 
Işıklı kahvelerde kendi öz evladı var...
Böyle sokaklardaki, çamurlu kaldırımlar,
 
***
 
Efendim sene 1928 , Cumhuriyet ülküsü işlenen bir anıt  yerleştirildikten sonrasıdır Taksim'in meydan olması. Burası  neler gördü yaşadı bir bilseniz...tarihimize yön veren ne çok gelişmelere öncülük etti...
 
*6-7 Eylül 1955 de "Selanik'teki Atatürk Evi'ne bomba konuldu!" haberiyle , yıllarca düşmanlık güdüleriyle yüklenmiş insanlar Taksim'de, Rum vatandaşların ev ve iş yerlerini yağmaladı. Suçlu zannıyla yüzlerce aydın tutuklanırken ...devir: Menderes devriydi... 
 
* 23 yılda tamamlanan İstanbul Kültür Sarayı  27 Kasım 1970 de "faili meçhul ellerce yakılırken " Cadı Kazanı  operası sergileniyordu. 
 
*1974 de Kıbrıs Türk kesiminin Türkiye'ye katılması için gösteriler yapılmış,meydanda yer gök inlemişti ...
 
*1977 İşçi Bayramı'nda 500 bin kişinin demokrasi özlemini haykırdığı o "Kanlı Pazar'da" 34 kişi katledilmiş, 136 kişi yaralanmış ,memleket kaosa sürüklenmiş on yıllarca demokrasi özlemi mayalanmaya bırakılmıştı.
 
* 3 Haziran 1977'de burada dinlemiştim onu .Suikast yapılacağı haberi kendine iletildiğinde halka ,"Hiç kimse gelmesin ben Rahşan Hanım'la orada olacağım!" demişti, CHP tarihinin en büyük mitingini yaşatacak olan Bülent Ecevit. Korumaları sorun yaşamasın diye, onların da gelmemesini istemişti. Umudu özlemle arayan yüz binler arasındaydım ben de. Bugünlere bakıyorum da gözlerimin neden buğulandığını daha iyi anlıyorum .Umutlar geniş kitleler için hep mi, başka baharlara ötelenecekti.
 
***
 
*2011'de bugünkü başbakan Taksim Meydanı'nın yeniden düzenleneceğini buyurdu.
 
"Araç trafiği yer altına alınacak Nizam_ı Cedid'den hatıra 200 yıllık Topçu Kışlası açığa çıkartılacaktı. Aklıma hemen Taksim Stadı geldi. 1921-1939 arasında kışla bahçesindeki var olan İstanbul'un ilk stadıymış .Halit Kıvanç radyoda anlatmıştı, arazi eğimli olduğundan top bazen sahadan çıkar,oyuncular tu tabana ! aşağılarda yakalar  getirirlermiş, keyiflendim... 
 
*Çevre restore edilecekti, binalar boşaltıldı. Şüphelenmekle birlikte ,harika bir olay diye düşündüm , tarihi dokuyu soluyacaktık.
 
Ancak , herşey tersine gelişti , AVM "alış veriş merkezi" yapılacak !..istanbulun yüreğine bir ok daha saptanacaktı ...
 
***
 
Taksim Gezi Parkında yeni proje çerçevesinde buladanlar kesilmeye başlandı. Bizim oralarda çınara buladan denilir, Mayıs sonlarında yaprakları arasından fışkırmaya başlayan polenler  kanun filan dinlemez, her yerde sevişirler, altından geçenleri hapşırtmaları bundandır. 
 
***
 
Bir toplum susturulmuşsa, suskunluğunu atmanın yollarını arar elbette, bu tarihin gerçeğidir !
 
***
 
Bir avuç genç bu olayı protesto etmeye başladı.Ne sevdalara tanık olmuş ağaçlar kesilmekteydi.Tepki,sadece kesilen on , on beş çınara, kestaneye değildi elbet de ,toplumun duygularıyla oynanmasınaydı. Adım adım özgürlüklerin yok edilmesi, yasaklar, törensiz geçen  bayram günleri, kabul edilemeyen bir yaşam tarzına itilmeye tepkiydi bu.Budanan özgürlüklerini , yeniden yeşertme çabasıydı.
 
***
Çadırlar kuruldu, halaylar çekildi, hani hep duygulandıran ozanlar vardır ya ! işte onların sazları çalınmaya başlandı.Duygu selidir artmaya başladı.
 
***
 
Devlet en yüksek hukuki varlıktır. İktidarların bu tür eylemcilere yaklaşımı  o ülkedeki kalkınmışlık düzeyini gösterir.İktidarımızın göstergesi de şüphesizdir ki (!) ,biyolojik kimyasal gazlarla müdahâle etmek oldu.
 
Halbuki halkın tepki göstermesi , fikir özgürlüğüyle ilgiliydi ve anayasal bir haktı. 
 
İstanbul, Dünya'nın kültür merkezidir,Taksim de İstanbul'un merkezi...
 
***
 
Ahmet Altan," İsyan Günlerinde Aşk'da " 31 Mart Olayı'nı bir sevda masalıyla süslemiş. Yazarı , seversiniz sevmezsiniz bana ne ! ben yazdığına bakarım.Yazın türü üstünde işte, bu romandır, mutlaka gerçeği yazması da gerekmiyor. Okuyun derim ...
 
Yazar,"Tarihsel olaylar yaşanırken padişah da olsa bireyin var olduğunu, zaaflarını, sevdalarını vurgular ! 
 
***
 
Ben de her olayda bireyin ruh halini düşünürüm.Yasaları yapanlarla , uygulayanların , hoşgörü kullanıp kullanmadıklarının yarattığı etkileri düşünürüm.Vicdani hesaplaşmaların gereğini düşünürüm."Onlar da sever, nefret ederler korkarlar, alt tarafı herkes insandır !..
 
*** 
 
Ecnebi memleketlerinden : Hiroshi ve Ayame , George ile Eliesha,Abdülrezzak'la Müyesser, bizim evlâtlar,bebeler, dedeler, Ayşe ile Mehmet, Gönül ile Çağdaş,ve binlerce sevdalı,gitar çalarken , yeşil mi yeşil canlı halıda uzanmış kitap okurken , sevda türküleri mırıldanırken,el ele tutuşmuş , kalplerini beslerlerken ,isyan günlerindeki aşklarıyla , talihsiz tarihi, kırma noktasında bulunduklarının tanığı olduklarını nereden bilsinlerdi? 
 
Biberi severlerdi,
Gözler neden yandı ki ?
Yangına merhemdir su,
Panzerler  taşıdı.
 
Örste çelikleşir demir !
Tak tak da ,tak tak !
Çoğaldılar yandıkça
Milyonlara vardılar...
 
Umutları vardı ya !
Kocaman yürek şimdi !
Dünyaları sardılar... 
 
Ağız tadıyla bir "Gezi " yapmak istedim, şöyle tarihten gelen bir istekle Taksim'e çıktım .Ağa Camii'ne de gitmeye niyetlendim, göremedim !
 
Buladanların polenleri tohuma dönüşmüştü, artık Evren bir başka olacaktı ve  benim gördüğüm buydu !..
 
 
1 Haziran 2013 
M.Selçuk Gazioğlu.
 
.
 
Toplam blog
: 40
: 956
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Yüreğinize ulaşabilmek ,duygularımı ,deneme , anı , şiir  ve fotoğraflarımı paylaşmak istiyorum ...