Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Tarihle mitolojinin kesiştği noktada

Tarihle mitolojinin kesiştği noktada
 

Bu gün hala ayakta duran bu muhteşem yapı, bu efsanelerin oluştuğu mekanlardan biridir.


Hermes adı, farklı belgelerde onları yazanların ellerinden çok acımasız çarpıtmalara uğratılmıştır. ‘Hermarynes, Herminerus, Hermarines, Hermines, Hermenes’ bunların yalnızca sık karşılaştığımız bir kısmıdır. En kötüsü ve hoşgörülmezi de her halde ‘Hermaxmes’ denilmesidir. Ne var ki sonuçta bunların hepsi ‘Hermes Trismegistus’ ya da ‘Üç Kez Büyük Hermes’ adına varmaya çalışmışlardır.

Hermes’in, Lamech (Leymik okunur) ‘in oğulları [1]tarafından dikilmiş olan iki sütundan birini bulduğu ve sütun üzerine kazınmış olan bilimleri insanoğluna aktardığı söylenir. İşte asıl Hermes efsanesi budur. Sütunların diğerini Pythagoras bulmuştur, ama daha sonraki el yazması belgelerde bundan söz edilmez.

Hermes ‘e dönersek, efsanenin de tamamen tarihten yoksun olduğunu söyleyemeyiz, tarihsel mitoloji içinde bir karakter olduğu biliniyor. Mısırlılar, ona Tanrı Thoth’un oğlu olarak saygı duymuşlar ve onu Tanrı Osiris ve Tanrıça Isis’in yanına koymuşlardır. Yazının ve tüm bilimlerin icadını ona dayandırmışlar ve onu Mısır dinsel ritinin kurucusu olarak saygın bir yere koymuşlardır.

E. Richmond Hodges bir notunda, “Thoth ikinci derecede bir Mısır tanrısıydı. Greco-Romen mitolojisi ona Hermes ya da Mercury kimliğini verir. Yazının mucidi, öğrenmenin koruyucu tanrısı ve cümleleri ölülerin ruhları üzerine yazabilme yeteneğiyle temsil edildiğinden Tanrıların kâtibi olarak tanınmıştır” der. Zamanımız yazarlarından bazıları, Hermes’in ‘İlâhi Aklın’ sembolü olduğunu ve Plato’nun ‘Logos’unun ilkel tipi olduğunu varsayarlar.

Mısırlı rahip Manetho, Mısırlılar tarafından Hermes olarak adlandırılan üç varlığın olduğunu söyler. Birincisi, Hermes Trismegistus, tüm bilimlerin tarihini tufandan önce, sütun üzerine yazan; ikincisi, Agathodemon’un oğlu, birincinin yazdıklarını tercüme eden; üçüncüsü, Osiris ve Isis’in danışmanı olan, Thoth ile özdeşleştirilen kişidir. Ancak bu üç kişilik daha sonra eriyip tek bir kişilikte, Hermes Trismegistus’da toplanmıştır. Filozoflar tarafından daima doğumu, ilerlemeyi ve bilimlerinin tekamülünü sembolize ettiği düşünülmüş ve bu nedenle bir tür Supreme Being, Tanrısal Varlık olarak sayılmıştır. Onun aracılığıyla insanoğlu yükselmiş ve tanrılarla konuşabilme gücüne ermiştir.

Mısırlılar, ona her tür bilgiyi içeren 36, 525 kitabın yazılmasını dayandırırlar. Ancak bu mitolojik yazarlık verimliliği, tüm Mısır rahiplerince toplanan ve mabetlerinde bazıları günümüze kadar korunmuş olan tüm bilimsel, dini yazıtları kapsadığı şeklinde algılanmalıdır. Hermetik kitaplar adı altında başkalarına ait pek çok çalışma bulunmuştur. Hermes’in bilgilerini tabletler veya taş sütunlar üzerine kazıdığı ve bunların daha sonraları kitaplar halinde oradan kopyalandığı aslında genel kabul gören uygulamadır. Mısırlı rahip Manetho, Plato ve Pythagoras’ın bu sütunlar üzerindeki yazıları okuduktan sonra, felsefelerini bunun üzerine kurduklarını söyler.

Hermes, aslında, bir Mısırlı rahip ve kanun yapıcıydı. Otuzaltı felsefe ve teoloji kitabı, altı tıp kitabı onun tarafından yazılmıştır, ancak bunların hepsi kaybolmuştur.

Bugün Batı dünyasının saygın üniversitelerinde bir bilim dalı olarak üzerinde yüksek lisans ve doktora çalışmaları yapılan Masonluk, kendi başlangıcını Hermetik bilgilere, hatta Babil Kulesine kadar inerek araştırmaktadır.

Bu da bir başka araştırmanın konusu olacaktır.

[1] Kitab-ı Mukaddes, Genesis (Yaradılış) 5. Bölüm (Ademden Nuh’a) Nuh peygamberin babasıdır.

 
Toplam blog
: 11
: 2289
Kayıt tarihi
: 02.05.08
 
 

Henüz emekli olmuş Öğr. Görevlisiyim. Asıl mesleğim dilbilim (linguistics) , yanısıra 42 yıllık prof..