Tarihten, Anlamlı Ders!...

                                              Tarihten, Anlamlı Ders!...

Büyük İskender'in Aristo’ya, Mektubu...

Büyük İskender, Büyük Filozof Aristo’ya, bir mektup yazarak, sorar? Mektup şöyledir efendim:

Zaptettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?

1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi, göndereyim? 2- Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım? 3- Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?

Aristo, Tarihin gördüğü Büyük Komutanın mektubuna, şu cevapları verir: 1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar. 2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar. 3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.

Ve Aristo, çözüm olarak da, şu  tavsiyede bulunur:
İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin. Birbirleriyle savaşınca, hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın!!!...

BENDE, ŞÖYLE DERİM:... Şimdi bendenizde derim ki efendim: Bir sefer tarihin adını sayfalarına geçirdiği eksiği gediği fazlası tamamı ile büyük komutan, büyük adam hele hele filozof, bilge, alim kimse olmak çok yol kat etmeyi, insan-lık yolunda uzun soluklu mesafe almayı gerektirir. Bu nedenle Büyük İskender, yaşadığı dönemde dünyanın yarısını 13 yılda fethetmiş zamanının en büyük komutanıdır. Tarihte olduğu gibi günümüzde de kendisine yöneticilik ve askeri konularda atıfta bulunulan yöneticilik vasfı üst düzey bir komutandır. Aynı şekilde eski yunan Feylezofu, mantık biliminin kurucusu,  ilk lise fikrini ortaya atan ve felsefeye daha bir çok büyük katkısı olan eski yunan filozofu Aristo, batı felsefesinin de başlangıç noktası kabul edilir. Buradan sonra çağlar ve  çağlar değişmiş yeni çağa ve sonra yakın çağa – bilgi çağı günümüze gelinmiştir. Şimdi ben de içinde soluduğum iç ve dış dünyaya bakıyorum da kaç tane insan için bariz dişe dokunur iş kaç tane bilmem ben sayısı hiç belli değil ‘felaket olayı’ gün be gün insanlığın başına geli-yor, ge-ti-ri-li- yor!? Bugün ülkemde siyasetçilerin biz onları aynı zamanda çeşitli pozisyonda olan yöneticiler olarak tanıyoruz. Ve de ayrıca dünyanın ve insanlığın geleceği ile ilgili karalar alan yönetimler ve yöneticiler!?... Büyük İskender, bana göre yukarıdaki mektubu filozof Aristo'ya yazmakta çok haksızdır!? Ve çok yanlış yapmıştır. Filozof Aristo ise ondan çok daha büyük yanlış yapmıştır. Neden derseniz? O yöneticilik vasfının da üstünde bir bilgiye ‘bilge olma’ vasfına sahiptir.

GÜNÜMÜZ, NASIL’DIR!?.. Şimdi günümüze dönersek, “Bugünün yöneticileri ve bilge kişileri onlardan çok ayrı bir konumda ve farklı bir yol mu!.. İzliyorlar?... acaba!???... Asla ve maalesef ki, hayır!!???...” Çağlar değişir, insan ve toplumlar gelişir, ilerler. İnsan yapısı sistemler kurulur, yerine gelen eskisinin yerini alır. Bir sonraki yeni olur. Ve bu tarihsel döngü hep bu şekilde kendisini tekrar ve var eder. Lâkin bir şey hiç değişmez! O da, in-san yapısı ve doğa-sıdır. Sadece tarihin kırılma anlara olan toplumsal devrimler ortaya çıktığı zamanlarda ülke yönetimleri, ülke ve dünya insanlarının ihtiyacı olan manevi, maddi olanakları halkına bir bir sunduğunda her şey her alanda iyiye, doğruya, güzele doğru ilerler, gelişir ve değişir. “Burada devrimden kastettiğim bir şiddet olayı değildir. Tarihsel durum – sıçrama – toplumsal bilinç farkının doğurduğu yeni durumdur.” Burada  bahsettiğim, halkını düşünen halkı için çalışan doğru düzgün yöneticiler, hakiki bilgeler, sağlıklı toplumsal yapılar, düzgün insancıl yönetim  sistemleridir... Hoş kalın, hoş çakalın, mutlu kalın efendim....