Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '18

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tarihten Bugüne Yeni Yıl

İnsanoğlu karakteristik özellikleri sonucunda bir yanı ile rutine sıkı sıkıya bağlanmış ancak bir yanı ile de rutinden olabildiğince kaçmaya çalışmıştır. Bu nedenle her rutin döngüyü taçlandırarak sonlandırma ve her ihtişamlı  sonun ardından yeni ve umut dolu bir başlangıç yaratma ihtiyacı hissetmiştir. Bu ihtiyacı için de kimi zaman doğanın devinimindeki döngülerden kimi zaman da doğayı gözlemleyerek kendi yarattığı takvimlerden kerteriz aldığı zaman dilimlerini kullanmıştır. İnsanoğlu ister kendi yaratısı ister doğanın hediyesi olsun, her döngüde  fark etmeden eskiyi, yeniye hediye etmiştir. Diğer bir deyişle geçmişi geleceğe projekte ederken, öğrendiklerini umutlarına armağan sunmuştur.

Türkiye dahil Gregoryen Takvim’inin kullanıldığı birçok ülkede yılın ilk resmi günüdür 1 Ocak, 31 Aralık ise beyaz sakalları ve koca göbeği ile el sallayarak uzaklaşan Noel Baba ile karakterize edilen eski yılın son günüdür. Yeni yılın en magazinel simgesi olan Noel Baba ise adını bir Hıristiyan bayramı olan ve İsa’nın doğuşunu kutlayan Noel’den almaktadır. Aslında Noel Bayramı’nın ritüelleri olan ağaç süsleme ve hediye alma gibi eğlenceli aktiviteler zaman içinde tüm dünyada yeni yılın gelişinin kutlanması için yaygınlaşmıştır.

Yılbaşının, Muharrem ayının ilk günü olarak kabul edildiği Hicri Takvim, 12 kameri aya göre düzenlendiğinden 354 güne denk gelir, dolayısıyla Miladi takvime göre yılbaşı her yıl 11 gün önce gerçekleşir. Bu nedenledir ki 2008 yılında Miladi yıl boyunca Hicri takvimde iki adet yılbaşı gerçekleşmiştir.

Doğu Ortodoks Kilisesi’nde (İsa’nın sünnet yıldönümüne de denk gelen) 14 Ocak’ta kutlanan (Jülyen Takvimine göre 1 Ocak) yılbaşı, Çin’de her yıl ilk kameri ayının Yeni Ay gününde kutlanır ki bu tarih de yaklaşık kış sonuna -21 Ocak ile 21 Şubat arası- denk gelir. Tayland, Kamboçya ve Laos’da  13 Nisan’dan 15 Nisan’a kadar kutlanan yılbaşında kutlamalar, su dökerek yapılır. İran takviminde ise yılbaşı Norous (Nevruz) olarak anılır  ve ilkbaharın başında kutlanır (20 veya 21 Mart).

Dünyanın her döneminde de farklı kültürler yılbaşı olarak farklı günleri kabul etmiş ve kutlamalar yapmışlardır. Sadece yılbaşını değil, ayın ve güneşin hareketlerini ölçerek yarattıkları zaman ve döngü kavramında belirledikleri bazı günleri, dönemleri kutlamışlardır. Bununla birlikte bolluk ve bereket emareleri de kutlama nedeni olabilmiştir. Eski Mısır’da Haziran ayında yağan muson yağmurları sayesinde Nil nehrinin kabarması tarım döneminin ve bereketin başladığını belirtir bir işaretti. Bu nedenle de Batı Afrika’da bu tarihler kutlamaya değer görülürdü. Mezopotamya'da ise yeni yıl başlangıcı Nisan ayının dördüncü günüydü. Thera, Ionia, Cronia ve Atina’da bahar ve yaz bayramları Cybele ve Demeter ayinleri ile ilişkiliydi. Nisan ayının dördüncü ve onuncu günleri arasında , tapınaklarda müzik eşliğinde kutlanırdı; kutlamalarda süt, arpa sunulur ve kurbanlar kesilirdi. Anadolu topraklarında ise Hititler bereket tanrısı Telipinu’nun dönüşünü  ve ilkbahardaki çiğdem çiçeğinin ilk açtığı zamanı kutlarlardı.

İnsanoğlu her dönem, hep bir umudun, yeniliğin ve eskiyi yeniyle unutmanın peşinde; insan ruhu ise bu döngüleri kesin tarihlerle eşik atlatma seremonisine döndürmenin.

İstediklerinizin ve hayallerinizin gerçekleştiği, sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yıl dilerim.

 

Doç. Dr. Cem Arıtürk

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı

Facebook:@docdrcemariturk

Instagram:@cem.ariturk

YouTube:@docdrcemariturk

 
Toplam blog
: 110
: 60
Kayıt tarihi
: 26.04.18
 
 

1979'da İzmir'de doğdum.  Küçük yaşlarda İstanbul'a taşınarak ilköğrenimimi İstanbul Kalamış İlko..