Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '10

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Tarım ütopyası

Ulu Önder Atatürk, ülkemizin hedefinin, aklın ve bilimin yolunda, çağdaş uygarlıklar düzeyine çıkmak olarak göstermiştir. Uygarlık, diğer bir adıyla medeniyet. Şu anda yaşadığımız Anadolu’da doğmuştur. Herkesi bildiği gibi uygarlıkların ilk kurulduğu yerdir Anadolu. Yani Anadolu uygarlıkların beşiğidir demekle küstahlık yapmış olmayız. Ama Medeniyet, büyümek için beşiği dar geldiğinden, kendine daha büyük bir yer seçmiştir ve batıya doğru gitmiştir. Çünkü biz her uygarlığı duyuşumuzda yüzümüzü batıya çeviriyoruz ve gerçekten batıda, bizim beşikten kalkıp giden mi bilinmez ama büyük bir medeniyet görüyoruz.

Peki, nedir bu uygarlık? TDK’ unun sözlüğünde şöyle tanımlanıyor. “<ı>Bir ülkenin, bir toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümü.”

Neden Batı’yı tercih etti diye sorduğumuzda, teknolojiyi görüyoruz. Teknoloji ileri seviyede, ileri seviyede olan teknoloji, iyi bir ekonomiye vesile, iyi bir ekonomi, iyi bir sosyal yaşama ve iyi bir sosyal yaşam, üretebilen, düşünebilen ve saygılı bir insan çevresine neden olmaktadır. Bu cümleden çıkarılabilecek sonuçlardan biri ise medeniyet parayı sevmektedir. Çünkü ilk başta iyi bir teknoloji için para gerekmektedir. Para bir şekilde bulunur. Ama teknolojinin gelişmesi için yeterli değildir. Bir araç olabilir sadece. Biraz önce çıkardığımız sonuç işin biraz latifesi. Aslında medeniyet, gelişmeyi sevmektedir. Teknoloji bulunduğumuz yüzyılın en büyük gelişme aracıdır.

Teknolojinin gelişmesi için en önemli sebep ve araç bilimdir. Yukarıda hatırlattığımız Ulu Önderimiz Atatürk’ün bize işaret ettiği yolun araçları da, Akıl ve bilimin ışığı değil miydi?

Şimdi bana soracaksınız. Ülkemizde teknoloji yok mu diye? Bir sürü fabrika, bir sürü teknoloji alet üretiliyor. Gündelik hayatımızda görülen bir sürü teknolojik alet var; cep telefonu, bilgisayar, televizyon ve birçoğu… Ülkemizde bilgisayar üretiliyor, araba üretiliyor. Doğrudur derim sadece ve size ülkemizde teknolojik alt yapı var ama teknoloji yoktur.

Ürettiğimiz televizyonun, bütün parçaları olmasa da, dışarıdan gelip burada birleştirilmiyor mu? hadi ürettiklerimizin içinde bulunan parçaların hepsi ülkemizde üretilsin ve birleştirilsin. Bunu kabul edelim ama yeterli teknoloji yine yok derim. Neden mi? Siz bir televizyon üretiyorsunuz, 100 tl ye satıyorsunuz, ama medeniyetin büyüdüğü yer bu teknolojinin kat ve kat küçüğü bilgisayar parçası olan işlemciyi bulup, üretmeden sizden daha çok kazanıyor. Bir şeyleri fabrikada üretmek, birleştirmek teknolojiye sahip olmak değil, sadece teknolojiyi satın almaktır.

Teknolojiye sahip olmak için, bilimi ilerletmeniz ve desteklememiz gerektiğini herkes benden daha iyi biliyor. Bilimi geliştirecek hocalarımız, arkadaşlarımızda mevcut. Tek bir parça kaldı, o da demin söylediğimiz para, ama kendi ürettiklerimizle elde ettiğimiz para. Borç para değil.

Peki bunu nasıl başarabiliriz. Bunu başarabilmenin bir yolu Tarım. Tarımımızı kullanarak, şu an elimizde olmayan şartları tamamlayabiliriz. Çünkü, doğal cevre bize bu olanağı sunuyor.

Tabi ki Tarım tek bir işe yaramadığını söylemeliyim. Güncel haberleri izleyen, çevresine bakan herkes biliyor ki Tarım çok önemli. Tüm dünyayı tehdit eden, kuraklık, iklim değişikliği ve ekolojik dengenin bozulması ileri için yapılan tahminler, yapılan açıklamalar. İleride savaş nedenlerinden birinin “su” olacağını, dünya nüfusunun bir çoğunun açlık tehlikesinde olduğunu kulağımıza bağırarak söylüyor. Ama biz sadece fısıltılara kulak veriyoruz.

Ülkemizin medeniyete ulaşması için en büyük fırsat tarım, söylendiği gibide dört dörtlük bir toprak yapımız yok. Bunun için tarımın bilinçli yapılması, kontrollü ve sürdürülebilir olması gerekmekte.

Tabi ki hayatımızın tek önem verilmesi gereken tarafı tarım değil. Ama biraz daha dikkatli ve bilimsel yapılan tarımın bize neler kattığını anlamak gerekmiyor mu? Düzenli bir ekonomi, düzenli ve bizim olan bir teknoloji, teknolojiyle daha iyiye giden bir yaşama olanağı, iyi bir yaşama olanağının getirdiği bir sosyal çevre ve iyi bir sosyal çevrenin rahatlığında insanlar. Rahat insanın; gelişen, üretebilen, düşünen bir insan yaratması…

 
Toplam blog
: 8
: 759
Kayıt tarihi
: 10.11.10
 
 

1984 Bolu doğumluyum. ilköğretim ve orta öğretimimi Bolu'da tamamladım. Ankara Üniversitesi Ziraat F..