Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '18

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Tarım ve Hayvancılığa Bireysel Yaklaşım

Tarım ve Hayvancılığa Bireysel Yaklaşım
 

Kimi zaman alışılmış söylemler, kimi zaman bir çözüm arayışı. Aslında hepimiz iyi olmanın ve daha ileriye taşınmanın planlarını yapmaktayız. Ülkelerin bazı sorunlarına çözüm arayışı, sadece politik seviyede değil aslında çoğu zaman halksal seviyede olmaktadır. Çevremize baktığımız vakit insanların kendi aralarında bazı sorunlara çözüm arayışı bulmaları, hem bireysel hem de toplumsal bazda fayda sağlayabilmektedir.

Günümüz ülkelerine bakıldığında en büyük sorun ekonomik sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlara bir kaç örnek vermek gerekirse, işsizlik, fiyat istikrarı ve güven endeksleri gibi konular karşımıza çıkmaktadır.

Ekonomiye geniş taraftan bakıldığı vakit, sanayileşme, tarım ve hayvancılık gibi faaliyetler ekonominin atar damarı gibi durmaktadır. Dış ticaret olarak nitelendirdiğimiz olayda, aslında geniş taraftan bakıldığında ekonominin atar damarı gibi gözüken bu faaliyetler çok büyük önem arz etmektedir.

Eğer bir ülkenin ekonomik açıdan ayakta kalınması arzulanıyor ise öncelik olarak bu saydığımız faaliyetler üzerinde oldukça iyi düşünülmelidir. Tarımsal ve hayvansal üretim açısından bakıldığı vakit, ülkemizin aslında geçmiş yıllarda bu faaliyetlere bağlı olarak, ekonomik hayatını sürdürebilmesi söz konusuydu. Günümüzde bu faaliyetlerde gerilediğimiz, tarımsal ve hayvansal ürünlerin neden fiyatlarının çok yükseldiği gibi konular konuşulmaktadır.

Bu konular üzerinde söyleyecek sözü olan biri de, Afyonkarahisar/ Beyyazı Kasabasında ikamet eden 38 yaşında ki Ahmet Günay, 25 Senedir tarım ve hayvancılık ile uğraşmaktadır. Başta bahsettiğimiz konularda fikir beyan eden ve ekonomik açıdan çözüm arayışında olan Ahmet Günay görüşlerini şöyle açıklamaktadır;

 ''   15 sene hayvancılık ile uğraştıktan sonra 10 yıldır da tarım ile uğraşmaktayım. 10 dönüm tarlamda lahana, turşuluk pancar, patates, salatalık ve arpa yetiştirmekteyim. 200 büyükbaşa bakabilecek kadar arsam var. Tarımı severek yapıyorum lakin benim 0,40 kuruşa zararına vermek zorunda kaldığım patatesi, market reyonlarında 2 tl gibi bir fiyattan satıldığını görmek içimi acıtıyor. Biz yaklaşık 5 ay boyunca sabah 7 gibi işe başlıyor akşam 6 gibi paydos diyoruz. Çoğu zaman 7-8 işçim ile beraber bu işi yürütmeye çalışıyorum.

Çok kemer sıkmamıza rağmen durumların kötü olması moralimizi bozmuyor değil. Ekim yaparken umutla yapıyoruz ama gelin görün ki sonu hüsran, bizler maliyetlerin düşmesini ve fiyatların istikrarlı olmasını istiyoruz. Maliyetlerin artmasına rağmen şeker fabrikalarına 10 yıldır pancarın kilosunu 0,20 kuruştan veriyorum. Maliyetlerin bu kadar hızlı artması bizim önümüzü görmemizi oldukça engelliyor. Yakıt 3,5 tl olmalı diye düşünüyorum.

   Devlet bir yıl için 10 dönüm tarlama 300 tl gibi bir yakıt desteği sağlıyor ama bir yıl içinde 4 kez tarlayı sürmek zorundayım. Yani yaklaşık olarak 900 tl gibi yakıt harcaması yapıyor 300 tl gibi bir destek alıyorum. Kafamda şu soru var, Kdv indirimi geldi ama gübre fiyatları neden arttı. Mesela 2017'de bir torbası 65 tl olan taban dab gübresi şimdi 100 tl oldu.

Sermaye yettiremiyoruz, borçla alıyor ekim yapıyoruz ama sonucunu alamayınca bu sefer borçlarımızı da ödeyemiyoruz, psikoloji de kalmıyor. Devlet bize faizleri düşük kredi versin yada hayvan versin bizde 5 yıl içinde devlete yavaş yavaş ödeyelim, bu süre zarfında hem ben rahatlayayım hemde ülkemiz rahatlasın vatandaşlarımız da düşük fiyattan satın alsın. Komisyoncular neden var? Devlet malı gelip direk benden alsın hem ben hem devlet hem vatandaş kazansın. Ayrıca etin fiyatı neden istikrarsız, neden dışarıdan angus gibi ithal hayvan getiriyoruz, bize destek verin yerli mal yiyelim. Dışarıdan alınan hayvan yerine biz kendimiz ürettiğimiz vakit göreceksiniz daha lezzetli ve ucuz olacak.

Hal böyle olunca evde ki çocuklar para kazanmıyoruz deyip ben de çalışmayacağım diyorlar, tarım ve hayvancılık ile uğraşan gençlerimiz de bu faaliyetlerden elini çekiyor.''

 
Toplam blog
: 27
: 342
Kayıt tarihi
: 16.05.17
 
 

Afyon Kocatepe Üniversitesi, İktisat (ekonomi) bölümü mezunu olan İsmail Polat Karadağ, iktisat eği..