Taş Devrinde Atila Taş

Gelin sizinle dini siyasete alet edenlerin nelere cüret ettiğine bir bakalım.

Bildiğiniz gibi 1980 yıllardan sonra en büyük sömürü aracı olarak türban öne çıkan bir aksesuar…

Bundan böyle çarşaf türbanın yerini alır mı bilemem, ama türban miadını doldurmuş gibi görünüyor.

Sakalı ile ön plana çıkan erkekler, artık sakallarını kesip, sinekkaydı traş olarak, türbanı bir eğlence aracı olarak başlarına takıyorlar.

Bir de terör eylemlerine katılan gençler türban takıp, etek giyerek güvenlik görevlilerine saldırıyorlar. Tabi türbanlı ve etekli halleri yakalanıp Karakola gidince ortaya çıkıyor.

Erkeklerin türban ve etek giymelerinin gerekçesi, kameralardaki görüntülerinin tespit edilememesi imiş! Türbanı ve eteği giydin mi, seni herkes kadın sanıp, yaptığın eylem yanına kar kalacak öyle mi?

Vay uyanıklar vay…

Neyse bizim konumuz, erkeklerin etek giymesinden(!) ziyade, erkeklerin niye, neden türban taktıkları!

Bunun en güzel örnekleri halen yayında olan ve gören herkesi utandıran bir televizyon programı.

Televizyon kanalının adı: Kanal 7.

Programın adı: Taş Devri.

Sunucusu: Şarkıcı Atilla Taş.

Pazar günleri saat 19.00’da yayınlanıyor.

Benim de bir arkadaşım vasıtası ile yayından haberim oldu. Yoksa Kanal 7 izlemek gibi bir alışkanlığım yok!

İlk bakışta Kanal 7’nin basit-içeriksiz-kaba programlarından biri olarak değerlendiriyorsunuz.

Ama…

“Taş Devri”nde Atilla Taş türban giyiyor ve kadınların evlerine, kurslarına konuk oluyor.

Sade türban giymekle de kalmıyor; kadın taklidi yapıyor.

Adı mı?

 “Kezban Abla!”

Herhalde…

Türkiye Türkiye olalı böyle absürt, böyle bayağı bir program görmemiştir.

Ama derdimiz programın düzeysizliğini-avamlığı değil.

Bir zamanlar yere göğe sığdırılamayan, uğruna okullar bırakılan, seçimlere meze, pardon malzeme yapılan türbanın, dini sömürerek yayın yapan ve kuruluşu şaibeli bir kanal tarafından alay konusu yapılması?

Sahi türban bu hale nasıl geldi?

Hani binlerce genç kız türbanı için öğrenim hakkından vazgeçiyordu…

Hani türban kutsalınızdı…

Ne oldu?

Komedinin bir objesi haline nasıl getiriverdiniz çabucak…

Ne diyelim; bu dönüşüm bizim bile başımızı döndürüyor…

Çarşaflı günlere az kaldı!..