Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Temmuz '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Taş ve gül

Taş ve gül
 

Anlaşmazlıklar...Kinle ve nefretle sendelemiş beyinler ve yürekler...Sıkılmış yumruklar...Öfkeden kıpkırmızı kesilmiş, saldırıya hazır bekleyenler...Saldıranlar ve saldırılanlar...

Ne zordur yönetici olmak, uzun yıllar bir yöneticinin eşi olarak yaşadığım için bilirim. Bazen eve kadar taşardı iş arkadaşlarının sorunları. Karşısında dinlemeye hazır birini buldularından eve kadar gelip anlatırlardı anlaşmazlıklarının nedenlerini. Ve haklı çıkmak için anlatır dururlardı...Dinlerdik, dinlemek zorunda kalırdık...Ancak dinlediğimiz sadece bize aktarılan bölümdü...Bütün bir filmin, kesik kesik aktarılan parçaları...Kendince yorumlarla sunulan hem de...
Ne zordur anne olmak. Birden çok çocuğunuz varsa...Her an bir kıyamet kopar, yok yere. Birini dinlersiniz başka, diğerini dinlersiniz çok daha başka aktarılır olaylar...Bilirsiniz her çocuğun farklı karakterde olduğunu...Kimin neyi nereye kadar abartacağını ya da ‘’farklılaştıracağını’’. (Burada yalan demiyorum, çünkü çocuklara sen yalancısın demek kadar kötü bir teşvik yoktur bence.) Yine de olaya birebir-anbean gözlemci değilseniz; ne zordur onları hak ettiğince uyarabilmek...
Her iki durumda da olaya sadece size işaret edilen pencereden bakarsanız. Yani sondan...Giriş, gelişme, sonuç hep farklıdır anlatılanlarda. Farklı anlamalar, farklı anlatmalar, bilerek ya da bilmeyerek yapılan hatalar, zalim-mazlum ayrımı...Ne zordur objektif değerlendirme...
Hele bir de, taraflıysanız...
Hele bir de, ön yargılıysanız...
Hele bir taraf, hassas olduğunuz bir konuyu savunuyorsa...(Tuttuğunuz takım için kavga etmişse).
Yani kısaca, içinde tamamen bulunmadığınız bir olayda, hareket etme zorunluluğunuz varsa...O zaman ilk yapılacak iş, her iki tarafla aynı anda konuşmaktır. Eğer sorunu gerçekten çözmek istiyorsanız, taraflı davranmadan objektif bir değerlendirmeyle ‘’niyete’’ inebilmektir aslolan. Eğer sizin de niyetiniz, yıkmak değil de yapıcı bir tavırla olaya son noktayı koyabilmekse...

Ve sıkılan yumrukların tarafları...
Eğer siz de iyi niyetle başladığınız ve bir şekilde yanlış anlamaya kayan bir tartışmanın içindeyseniz, ya da bir oyuna kurban gidiyorsanız; tavrınız belirler başladığınız noktayı. Atılan taşa karşılık verme şeklinizdir, sizin niyetinizi ortaya koyan...
Ya da saldırıya başlayan tarafsanız, başka çözüm yollarını gerçekten deneyip denemediğiniz sorulacaktır size... Yanıtınız ve saldırı şekliniz de belirleyecektir sizin başlangıç anınızı...
Bazen de tarafsız bir saldırı vardır, bir anlaşmazlığın ardından. Bir taraf dönüp arkasını çoktan gitmiştir de, hala arkadan da olsa taşlar devam ediyordur ki...Dönüp o taşa taşla karşılık vermek midir haklılığını ispat ediş, yoksa bir gül fırlatıp karşındakine yoluna devam etmek midir; insanı insan yapan değer.
Zordur bunu yapmak, mertlik lazımdır bunun için, mangal gibi bir yürek ve kendine güvenmek her şeye rağmen ve sabır gereklidir... Adam gibi adam olabilmek yani...

Oysa, bir taşa bir gül ne güzel bir cevaptır ki, anlayabilene...
Oysa, taraf değilken savaş başlatmak ki; hem de o gülü veren ele...

 
Toplam blog
: 240
: 1628
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Zamandan şikayet ederken, ne kadar hızlı aktığını fark edemeden geçmiş yıllar. Kırklı yıllar, kır..