Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '20

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

tasarruf!

Geçen gün, Lilacan arkadaşım İnstagramdan soru sormuştu, "su israfını önlemek için neler yapabilir/ yapabiliriz, fikriniz nedir?

 

O gün bugündür aklımda dönüp duran, bu soru sorulamdan önce de kendimce yıllar öncesinden başladığım, maddi boyutundan çok, islamda israf haramdır, manevi yönü ile ilgilenmiş, kendimce kararımca insan olmanın gerektirdiği bir yaşam biçimi olacağına inanarak hep tasarrufu seçmişimdir.

Bunun yanında çok bonkör olduğum konular var o ayrı, başka bir yazı konusu.

Ama öncelikle gelin israf ve tasarruf  kelimesinin anlamını bir okuyalım “gereksiz harcama, gereksiz tüketim, savurganlık, tutumsuzluk.”

Tasarruf kelimesini anlamı da  şaşkınlıklar içerisindeyim ki sebebine gelince tasarruf hep maddi yönden ele alınmış, demekki böyle büyüdüğümüz için bizler tasarrufu akan su, yiyecek, içecek, her türlü sebze-meyve   yanan elektrik, doğalgaz, her türlü doğal kaynaklardan elde edilen, sonsuz olmayan ve insan yaşamının idame edebilmesi için ihtiyaç olarak görmemişiz.

Bunun yanında idare etmek, idareli kullanmaya da baktığım zaman tasarruf ile aynı anlamlar kullanıldığını gördüm…

Ve, şu bir gerçek ki, her şey son bulacak, er- geç-eninde-sonunda,  vadesi dolan, kaynağı kuruyan her şey bitecek…yok olacak.

Bazı şeyler ise hor kullanılma, çok fazla tüketme, kişisel sorumlu olduğu yaşamsal kaynakları sorumsuzca, bencilce, cahilce, imkan denen şeyin sadece kendine mahsus olduğunu düşünen her varlıkça çabuk tüketilerek, diğer canlılarında sonunu hazırlayacak yaşamsal ihtiyaçların sonunu getirecek.

Başladı aslında,

Kuraklık! En başta, en önemlisi, en fecisi… yağmazda su yok, bitki yok, un yok, ekmek yok, yiyecek yok, sebze yok, meyve yok…ilaç dahi yok.!

Konu çok uzun ben kısa geçeceğim.çok yazabilirim, ama okunmaz!

Ağacı kesen, yerine fidan dikmedi, suyu açan kısmadı, daha çok para  hırsı diyen doymadı doğayı katletmeye…

Sonumuz çok çok çok kötü… Aralık 22 olmuş, hava ne güzel oh günlük güneşlik diyenlerin ağzına kürekle vurasım geliyor…yağmur olmalıydı, kar olmalıydı… toprak su depolamalıydı! Hiçbir şey yok… bu ara yağmurlara da bir şey oldu, usul usul nazlı nazlı yağmur…sebep mi? Ağaç yok ağaç yok!!! Herkes ağaç dikmeli, çoluğu çocuğu, torunu torbası su içsin, nefes alsın diye…

Aslında vicdani, ve fıtrati bir iştir idareli kullanma, diğer canlıları düşünme…

Bir gün, cami avlusunda bizzat şahit olduğum, yaşı seksenin üzerinde amcanın, her avucuna doldurduğu sudan sonra suyu kapatmaya özen göstermesi ve onunla abdest almasıydı…

Yılan bile toprağı tarta tarta yer denilirken, hep aklımıza para geldi yahu.

Başa döneyim, çenem düştü bu konuda, daha önceleri de blogda yazmıştım yine…

Gözlemlediğim en basit, en dikkat çekici israfın üç sebebini yazıyorum;

1_Kamu kurumlarında çalışan herkes ama her kademedeki herkes, lavabodaki suyu kıssa, işi bitince kapatsa, klozette boşa akan  gider suyunu kapatıp çıksa…

2_ Kamu Kurumlarında, doğalgaz yanarken, klima çalışırken, kapıyı kapatsa, pencereyi açık bırakmasa, açık bırakıp çıkıp gitmese…

3_ Kamu Kurumlarında, elektriği boşa açmasa, açık bırakıp gitmese, işi bitince  kapatsa…

Sadece şu üçü pastada o kadar büyük pay ki…Kamu kurumlarında çalışanların bu üç ögeyi sınırsız kullanmkayı kendilerine bir hak olarak gördükleri kanısındayım, sebebi basit…cahillik!

Verilen cevaplar hep klişe…”Ben tasarruf ediyorum, millet malı götürüyor, ooooo neler neler benim ışığı kapatmamala mı devlet tasarruf edecek, ooooo başkalarını görmüyormusun şatafatlı yaşamlar, şatafatlı makamlar.” Alacağımız cevapların yüzde yüzü bu anlamda…

Halbuki herkes kendinden sorumlu, herkes kendi fıtratına göre yaşar.

Her sorumlu insan gibi kamu çalışanları,  evlerinde gösterdiği, gösterebildiği itinayı, çalıştığı yerde de devletin malına gösterse, emin olun çok şey ifade eder…

Bunun yanında kullanılan malzemelere girmiyorum bile…

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..