Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '07

 
Kategori
Güncel
 

Taşra, İstanbul’un efendisidir

Taşra, İstanbul’un efendisidir
 

Atatürk demiş ki, ‘Köylü milletin efendisidir.’ Neden? Çünkü köylü, kırsalda yaşamaktadır, çifti, çubuğu var, üretendir aynı zamanda, bağı bahçesi var. Kentlinin meyvesi, sebzesi, nohutu, bulguru köyden gelir, köylünün elinden geçer.

Ve halen ülkemizin yüzde elli beşi köylerde yaşamaktadır.

Bana göre, Atatürk bu sözü söylerken, köylünün kentliyi doyurduğunu düşünüp, veren elin, doyuran elin, köylünün eli olduğuna işaret etmek istemiştir.

Çünkü efendi olan her zaman verendir, üretendir, sahip olandır. Köylünün efendiliği bundandır. Okumamış olabilir, cahil olabilir, yoksul olabilir ama bu efendiliğine leke düşürmez. Hor görülmesini gerektirmez..

Kentli, köylüye hiçbir zaman tepeden bakamaz, çünkü efendisidir, doyuranıdır, verenidir…

Bir de ‘Taşra’ var.

Ya, taşra neyin nesi?

İstanbul dışında kalan yerler taşradır. Kime göre? Kentliye göre, yani İstanbulluya göre. Taşra’nın diğer bir adı da Anadolu’dur. Neye göre? İstanbul’a göre.

Çünkü İstanbul fethedildiği zaman sadece Avrupa yakasında kurulu bir kentti. Yani Saray Burnu’ndan Topkapı’ya kadar olan bölüm İstanbul’du. Bu yüzden boğazın bir yakası İstanbul olurken, karşı taraf Anadolu olarak biliniyordu. Anadolu’nun, Avrupa İstanbulu’nda! yaşayan aydın kesimin ağzındaki adı ise Taşra’dır.

Taşra deyimi başka ülkelerde de kullanılmakta ve genellikle geri kalmışlığı simgelemektedir.

Türkiye’nin taşrası ise Anadolu’dur.

Yani İstanbulluya göre, Anadolu geri kalmıştır. Taşradır, burada yaşayan da taşralıdır. Peki İstanbul’da yaşayanlar kim dersiniz? On beş milyonun üzerindeki bir nüfusa sahip İstanbul’da hem de iki yakası bir araya gelip, yarı Avrupalı olan İstanbul’da, taşra denilen Anadolu insanı yaşamaktadır.

Hakkari’den Edirne’ye, Antalya’dan Rize’ye kadar, Ankaralısından, İzmirlisine, Adanalısından Sivaslısına kadar seksen bir vilayetin insanı, iliyle, ilçesiyle, köyüyle beldesiyle İstanbul’da yaşamaktadır.

Bu insanlar İstanbullu mu, yoksa taşralı mı?

Ama İstanbul’a gelen nedense Anadolu’ya hep ‘taşra’ diyor, tepeden bakıyor. En çok da aydın geçinen yazar-çizer takımından bazıları, entel takılan bazı gazeteciler nereden geldiklerini unutup, İstanbul’dan daha modern, sakin, emniyetli ve güzel kentlerin bulunduğu, insani duyguların, yardımseverliğin, dostluğun daha kendini hissettirdiği yaşam yerlerine sahip güzelim Anadolu’ya ve Anadolu insanına tepeden bakıp ‘Taşra’ diyerek hakir görmektedir. Bana göre Atatürk şimdi yaşasaydı, ‘Köylü milletin efendisidir’ sözüne ek yapar ‘Taşra da İstanbul’un efendisidir’ derdi.

Bu nedenle İstanbul’dan Anadolu’ya her ne amaçla giderseniz gidin, Taşralının yanına değil, efendinizin yanına gittiğinizi unutmayın. Ona göre davranın. Almanya’dan Türkiye sınırlarına girince dağıtan, havaya giren Alamancılar gibi davranmayın.

 
Toplam blog
: 121
: 1472
Kayıt tarihi
: 23.08.07
 
 

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü mezunuyum. 28 yıllık g..