Tatil gezi kültür nostalji - 2 (Göreme)

Göreme gezisini Uçhisar'ın doğusunda ki vadi çevresinde yaparak, Göreme'ye Nevşehir yolu girişiye birlikte yeniden geliyoruz. Bu giriş çevreside, "Peri Bacaları" içinde peri masallarında olduğu hissini duyar insan.

Umulmayan yerlerden giriş çıkışları olan oyuntu Cafeler, hediyelik eşya büfeleri, pansiyon odaları beyazlar içinde sanki çadırlar içinde ama bunlar toprak. Denemek için el ile yoklamak geliyor düşüncemize.

Bu çevre ve bu meydan, karşıda görülen peribacalı semtlerin gece görüntüsü az sonra başlamak üzere. Gece daha hayali manzara çıkıyor ortaya. İster mehtap'da dolunayın beyaz peribacalarını yansıttığı geceler olsun, ister zifiri karanlık günlerdeki yanan oyuntular veya ışıklandırmayla görülen manzaralar. Hepsi değişik ve ayrı zamanlar da hepsinin ayrı görünüş manzarasını görmeye değer.

Tabii güneşin akşam gurup ışığı beyaz tüf tepecikleri ve peri bacalarını batana kadar renkten renge boyuyor.

Turizm bölgesi olunca, gece de herkesin isteğine uygun eğlence mekanları bulmak mümkün. Yok eğer bir yerde kapanıp kalmam, eğlenceyi heryerde bulurum ben gece de bölge manzarasını görmek isterim derseniz. Kapadakya merkezindeki; Çavuşin, Zelve, Periler vadisi, Ürgüp, Ortahisar, Uçhisar'ı gece araba gezisi yaparak muhtelif açılardan ve mesafelerden görebilirsiniz.

Göremede geceleri ışık yoğun alanlar olduğu gibi ışığın etkisinden kurtulmak da çok kolaydır. Bu kadar girintili ve engebeli topoğrafik mahalde istenirse gecenin karanlık sessizliğine gömülürsünüz. Bu ya bir oyma motel odası ya da bir peri bacası içi veya bir periler vadisi olabilir.

Işık kirliliğinden veya peri bacalarında ki güzel yansımasından sıyrılıp köşe kapmaca vari peribacalarının arka tarafını dolanınca, Varacağınız karanlıktan iç anadolunun berrak gök yüzünde yıldızların zenginliği görülür.

Kapadokya öyle bir hafta sonu tatili ile gezilip bitirilemez. Ama yine de zamanı en iyi şekide değerlendirmek için güne erken başlamakta yarar var.

İkinci gün Hotelde kahvaltıyı yapıp çıkınca Avcılar'ın (Göreme) kent merkezine Milli Park danışma yerine doğru gelirken cadde kenarında ki acenta ve tur büroları ve antika halı kilim mağazalarını gezebilir, İndigo'da halı-kilim tamirine tanık olup sergilerini gezebiliriz.

Bu danışma merkezi köşesinde kiralık motosikletler isteyene hazır bekliyor. meydan ortasında ve bodrumunda dükkan ve küçük tanıtım anfisi de var. Guruplar burada genel tanıtım konuşmalarını yapabilirler.

Güneye doğru derenin iki tarafında sıralanan dükkan ve pansiyonlar önünde gezerek caddenin sağındaki Belediye binası ve çay ocakları önünde yürürken karşıda roma tapınağı peri bacası göze çarpıyor. Sağ taraf zaten az ilerde köprüden öte mahalli halkın normal yaşam mahallerine varıyor.

Karşı taraf dağ dibine kadar ama izinli ama davalı genel olarak restore edilmiş aile pansiyonları ile dolu. Herbirinin bir değişik yapı veya galeri giriş ve dehlizleri var. Yola yakın yerlerde iç içe girmiş halı dükkanları na bir girdiniz mi nereden çıkacağınızı veya nereden girdiğinizi şaşıracaksınız. Önlerinde de dinlenmek için kafe-kafeterya hediyelik satan dükkanlar var.

Halıcıların özel bölmelerinde çalışan mahalli kızlar bayanlar örnek ve normal halı, kilim dokuması yapıyorlar. Bunlar çok kere büyük mağazalarda olduğu gibi guruplar ve ziyaretçilere açık olabiliyor.

Buradan yolu bulub da meydandan geçen dere kenarında ki ana caddeye geldiyseniz doğuya doğru yine turistik işyerleri önünden uygun gördüklerinizi gezerken yol sizi kiliseler vadisine götürebilir!

Ama oraya araba ile gidilse ara da yorulmaya gerek kalmaz gerçi yaya yürümek çevre tanıma açısından güzeldir, fakat herkes arabasıyla gidiyor.


Nariçi : 07.11.07

Bu konuda ki 1.Blog.
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=73812

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=75202