Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '07

 
Kategori
Yurtiçi Tatil
 

Tatil hep güzeldir, hep tatilde olsak.

İyi bir tatilin ardından nihayet merhaba dostlarım. Allaha çok şükür kavuşturana. Ben şu an da çok iyiyim. Ya sizler. Ama ne yazık ki İzmirli bir dostum anlayamadığım küçük bir sebepten dolayı Blog yazarlığını bıraktığını üzülerek okumuş bulunmaktayım bugün. Aynı şehirde oturmama rağmen hiç karşılaşmadığım arkadaşımızın bu davranışa karşın bende ne yazacağımı şu an kestiremiyorum.

Her neyse ben size biraz geriye geçmiş zamana götürmek iştiyorum. Tarihler 20 Haziran Çarşamba günü saatlerin 15:30 gösterdiği sıralarda babamın arabası ile birlikte ailecek yola koyulduk. İstikamet Didim Mavişehir. İzmir'den 165 kilometre uzaklıkta bu şirin tatil beldesi Ankara'ya 700 kilometre, İstanbul'a ise 750 kilometre uzaklıktadır. 1977 yılından bu yana tatilimi burada yaparım. Bazı yıllar 4 aya varan bir tatil, bazen hafta sonları gidip gelmeler, bazen de 1 hafta gibi kısa da olsa da bu sene tam 31. kere gitmiş oldum. İşiminde olmamayısı ve kızım Defne'nin de sınıfını her sene olduğu gibi taktir ile geçip tatili hak kazanması sebebiyle tatilimizi uzun tuttuk bu sefer. Amacımız 1 Eylül gibi bir tarihte gelmekti ama ne yazık ki kardeşim Mehmet'in bel fıtığı ameliyatı olması ile birlikte yanımda bizimle beraber yaşayan annemin abisi Hasan dayımın arada sırada Mavişehir'de iyi olmaması dolayısıyla İzmir'e erken dönmek zorunda kaldık. Bütün bu olumsuzluklara karşın tatil yine güzeldi.

Hemen hemen her gün denize girdim diyebilirim. Her sabah öğleye kadar deniz banyomuz vardı. Yanımda götürdüğüm fotoğraf makinası ile birlikte bol bol fotoğraf çektim. Öğlen yemeğinden sonra öğlen uykusu gerçekten iyi geliyordu. Akşam üzerleri de babama gidip benim babamla oynadığımız türden tavla partileri düzenledik. Zarın gelişine göre bazen babam bazende ben kazanıyordum. Akşam yemeğimizi saat sekiz den sonra yer, duruma göre bazen yemekten sonra dışarıya çıkar, bazen de evde balkonumuzda otururduk.

Mavişehir. İzmirliler sanmasın ki Bostanlıda ki o gökdelen şeklinde yapılan gibi değil. Her biri 4 katlı boydan boya ve karşılıklı olarak düşünülmüş bloklar 7 ayrı sokakta her katta 2 daire bulunan 8 dairelik bloklar halinde toplam 142 bloklu bir sitedir. Sitenin arksında da 35 tane villa vardır ve bu villalarda Mavişehir'imize ait olup alışveriş için her olanak bulunmaktadır.

Sitemiz bataklığın üzerinde kurulmuş zamanla kurutularak üzerine inşa edilmiş küçük bir kent görünümündedir. Rivayete göre 1972 yılında temeli atılmış Cumhuriyetimizin 50. yıldönümüne rastlayan 29 Ekim 1973 günü biten dairelerin teslimi ile birlikte buraya insanlar gelmeye ve tatil yapmaya başlamışlar.

Aradan çok uzun yıllar geçti. Bu sene bunu çok iyi anladım. Sanki o duvarlarının dili olsayda anlatsa benim neler yaptıklarımı bir bir söylese. Şimdi kafamı dinliyorum ve para verseler yap deseler bana nerede gençlik işte. Zamanın da iyi ki de yapmışım. Bazı geceler kumsallar da ateş yakardık, arkadaşlarla öylesine oynaşırdık eğlenirdik. Annemde beni balkonda beklerdi. İşte annalık.

Didim Mavişehir her seye rağmen güzel. Bu güzellik herhalde akşam saatlerinde güneşin tam denize doğru buluşmasına sahne olmaktadır. Bütün Mavişehir halkı o gizemli güneşin batısını izlemek için sahile inmekte ve birbirlerini tanıyan insanların aile çay bahçelerinde çaylarını yudumlarken birbirleri ile hoş sohbet etmekteler. Bu da hoş güzel bir görüntü oluşturmaktalar.

Canlı canlı gün batımını izlemek için Didim Mavişehir'i tavsiye etmekteyim.

Her gün pazarımız faaliyet göstermekte, gerek yiyecek gerekse giyecek ihtiyaç sahiplerine hizmet vermektedir. Çevrede bulunan diğer tatil beldesinde ki tatilciler de ihtiyaçlarını karşlamak için bizim pazara uğramadan edemezler. Pazarımız bu konda devamlı hareketlidir.

Market alışvrişini yapmak isteyenler de Didim yolu üzreinde Bim marketine ya da Didim'de bulunan Tanşaş, Migros gibi büyük marketlerden alışveriş yapıp servis araçları ile evlerine geri dönebilme imkanımızda vardır.

Didim'in biraz ilersinde de Altınkum plajı var ki boydan boya olan plaj da insan selinden orada yer bulmak çok zor. Ondan dolayı denize burada girmiyoruz uzun zamandır. Zaten ilk geldiğimiz yıllarda burada hep denize girerdik ama gire gire denizin epey kirlendiğini düşünüyorum. Daha önceleri kirli olarak düşündüğüm Mavişhir'in denizi artık girilecek durumda. Eskiden Mavişehir'in artılkları açıklara dökülürdü ama şimdi çok berrak olmuş Mavişehir'in denizi. İnsan çıkmak istemiyor.

Birde aramızda kalsın Didim İngilizlerin istilasına uğramış. Didim öylesine gelişmiş ki çevresi halen de yazlık ev yapılmaya devam ediliyor. Ve İngilizler buraya akın akın gelip ev sahibi oluyor. Bu bir anda turizmi canlandırıyor ama toprağımız satılıyor diye düşünen kesim de var gibi. Evleri satalım ve onların üzerinden devletin kasasına para da girsin ama topraklarımızı asla...

Tatileden yeni geldim. Çektiğim fotoğrafları yüksek çözünürlülükte çektiğim için istenilen düzeye getirdiğm zaman sizinle ilerde paylaşmayı düşünüyorum. Tatilde olduğum müdddetçe kafamda taşarladığım konularda sizlerle beraberlerim sürecek. Yazın güzeliklerini ve geçmiş yıllar da yaşanmış ve hatıralar da kalan anılarımla sizleri beni okurken en azından hoşça vakit geçireceğinizi düşünüyorum.

Biliyosunuz seçimleri AK Parti kazandı. Cumhuriyeti savunmak adına meydanları doldurduğumuz da hani söz vermiştik birbirlerimize. Halen endişelerim sürüyor. Daha önce ki bloglarım da endişemi belirtmiştim ama beni dinleyen pek olmadı. Tatil den döndüm ve gördüğüm bazı manzaralar karşısında bundan sonra yazacağım bloğun konusunu şimdiden belirteyim. Kadının vücudu.

Evet kadının vücudu sizler adına değiişik biçiminde indirgeyeceğim. Şimdiden sevgi ve saygılarımla.
 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..