Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '14

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Tatil yazısı

Bu hafta tatilimi geçirmek üzere yurt dışı turlardan biri ile İtalya ya gittim. Ülkemizdeki sorunlardan uzak, dünyada olanlardan habersiz rahat ve güzel bir gezi oldu. İtalya da bir çok şehir ve kasaba gördük. Bu arada bir çok şeyi ülkemizle mukayese etme fırsatı buldum.

Öncelikle ilk göze çarpan alçak binalar oldu. İtalya da şehirler göğe doğru uzamıyor. Eski binalar korunuyor. Şehirler yayılıyor. Ancak bu yayılımda yeşil alanların da korunmasına büyük dikkat sarf edildiği anlaşılıyor. Bütün yollar ve şehirler yeşillikler içersinde ve bu yeşillikler çok bakımlı.

İtalya da ikinci dikkatimi çeken unsur, trafik oldu; Şehir girişlerinde büyük otobüs park alanları var ve otobüslerin belli caddeler dışında şehirlere girmesi yasak. Trafik çok düzenli. Yayalara saygı son derece fazla. Her hangi bir kişi kaldırımdan caddeye doğru adımını attığı an bütün trafik duruyor ve yayaya yol veriyor. Park yerlerinin dışında park eden araca pek rastlanmıyor.

Kuzeyden güneye, aynı mallarda fiyatlarda büyük bir fark görmedim. Özel anlaşma yapılan bir marka hariç, dükkan, cadde, sokak isimleri ve başka yerlerde İtalyancadan başka dil kullanılması yasakmış. Bu yasak Musolini zamanından beri süregelen bir yasakmış.

İtalyanlar yavaş hareket eden, sırada beklemesini bilen rahat insanlar. Ülkelerine çok fazla turist çekebilmeyi başarmışlar. Bacasız fabrika adı verilen Turizm sektörü burada hakkını verererek işletiliyor. İtalyanlar kendilerine kızarak iş yapmak isteyenlere ters davranmayı alışkanlık edinmiş. Her bir şeyde baskı yapmadan beklemek gerekiyor.

Yeşillikler ve tarih son derece iyi korunmuş, bunlara bir de temizlik eklenince turistlerin gelmemesi için sebep kalmamış. Avrupanın en pahalı ülkelerinden biri olmasına rağmen çok yoğun turist akımı var. Sorun olduğunda hemen halledilmesi yönüne gidiliyor.

Bütün bunları ister istemez kendi ülkenizle mukayese ediyorsunuz. Sonuçta; ülkemizde yolların ve sokakların çöp içinde olması, tarihi eserlerin birer birer yok edilmesi, yeşil alanların katledilerek yüksek yapılaşmaya gidilmesi ve halkımızın bu konudaki eğitim eksikliği ve az sayıda da olsa gelen turistin kazıklanarak bir daha gelmemek üzere şartlandırılması insanın içini yakıyor.

Bütün bunlara ilaveten yöneticilerimizin bu konuda bilinçsiz ve bilgisiz olması bacasız fabrikaların işlerliğini yok ediyor. Oysa ülkemiz tarih ve tabiat güzelliği bakımından bütün bu yerlerden kat kat üstün. Ancak insan unsuruyla yapılması gerekenler eksik.

Gelir gelmez beş gündür kullanmadığımız cep telefonunun GSM operatörünce kapatıldığını öğrendik. Gerekçe çok komikti; (Belki çalınmıştır gerekçesiyle kapatılmış). Açılmasını talep ettiğimizde tüm sözleşme evraklarını tekrar istediler. Üç gündür telefonum kapalı konuşmaya açılmasını bekliyoruz. Arayan hastalar ve önemli aramalarımız olabilir, para ve zaman kaybı cabası, kimin umurunda. 

Dileriz bu bilinç geç kalınmadan bir gün yerleşir.

 

 
Toplam blog
: 106
: 597
Kayıt tarihi
: 13.02.09
 
 

1953 Denizli doğumlu, evli ve iki çocuk babası. Doktor dişhekimi, şimdiye kadar yayınlanmış yedi ..