Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '08

 
Kategori
Yurtiçi Tatil
 

Tatilcilere önerim

Tatilcilere önerim
 


-Antalya’da yaşıyoruz ya.
-Gören de sanacak bunlar her gün tatil yapıyor.
-Ne gezer.
-En son ne zaman tatil yaptığımı bile hatırlamıyorum.
-Herkes tatil yaparken biz sıkı bir şekilde çalışıyoruz.
-Sokaklar cıvıl cıvılken.
-Antalya sokaklarında eğlence tavan yapıyorken.
-Plajlar tıklım tıklımken, biz masa başında, hesabın içine gömülüyoruz.
-Yani anlayacağınız dostlar.
-Antalya’da yaşam, dışarıdan göründüğü gibi değil.
-Bir düşünün bakalım.
-Herkes tatil yapıyor.
-Gülüyor ve eğleniyor.
-Denizin tadını doyasıya çıkarıyor.
-Biz turizm çalışanları ise nem ve rutubet ortamında, klimanın altında, tatilcilerin hesaplarını izliyoruz.
-Otelcilerle kavga ediyoruz.
-Turcularla çekişiyoruz.
-Hak mıdır bu şimdi?

-Pardon!
-Birden hatırladım en son ne zaman tatil yaptığımı.
-Hani “MB Ölüdeniz Toplantısı” vardı ya.
-En son o zaman tatil yaptım.
-Topu topu iki günlük bir tatildi.
-Benim için önemliydi ama.

-Neyse biraz daha yakınmaya başlarsam, üzüntüm tavan yapacak.

-Önümüzde “Şeker Bayramı” var.
-Dokuz günlük tatil tescillendi.
-Ve iç turizm tavan yapmış durumda.
-Boş otel yok bilesiniz.
-Pansiyonlar rezerv edilmiş.
-Ve tatilin tarihi çok güzel.
-Antalya gibi nem oranının hayli yüksek olduğu bir kentte, Eylül sonu ve Ekim başı nem oranı düşer.
-Ve denizin ve güneşin en güzel olduğu tarihtir.
-Ayrıca turlara çıkmakta ayrıca bir keyif yaratır.
-Güneş yakıcı olmadığından turlar yıpratıcı olmaz.

-O halde bir turizmci olarak Güney’e gelecek olan tatilcilere kimi önerilerde bulunayım.

-Ben hiçbir zaman beş yıldızlı otel tatiline sıcak bakmadım.
-Ver parayı.
-Tatil süresince, bol bol ye ve iç.
-Argo anlamda söylersek şayet.
-Her şey dahil sistem, “tıkınmanın diğer adıdır.
-Ama sıkıcıdır.
-Bir otele kapanıp, tatil süresince, kurulu saat gibi günlerinizi yiyerek ve içerek geçirmek kanımca zamanın çok güzel bir şekilde boşa harcanmasıdır.

-O halde “öneriniz nedir?” derseniz.
-Pansiyon konaklamasını tercih etmenizi öneririm.
-Şayet kendi aracınızla çıkıyorsanız tatile.
-Önce Antalya’ya geleceksiniz.
-Ve Antalya’dan batıya doğru, kıyı şeridinden yola devam edeceksiniz.
-Ve Kemer ilçesinden 10 km sonra Phaselis Koyu’na ulaşırsınız.
-İlk gün için Phaselis Koyu güzel bir tercih olur.
-Aperatif yiyeceklerle karnınızı doyurup, denizin ve doğanın tadını çıkardıktan sonra, akşam saatlerinde batıya doğru yola devam edersiniz.
-Yaklaşık 15 km. kadar sonra, Adrasan Çavuşköy sapağına ulaşırsınız.
-Ve geceyi geçirmek için Adrasan’da bir pansiyona yerleşmeniz tarafımca uygundur.
-Güzel bir duş.
-Akşam yemeği.
-Deniz kenarında ve gün batımının izlencesi.
-Sakın unutmayın.
-İllaki bir kadeh rakınız yanınızda olacak.
-Gece geç saatlerde, uyku için odanıza çekileceksiniz.
-Ve sabah erkenden kalkıp, kahvaltı öncesi denize girip, saat 10 gibi kahvaltıya oturacaksınız.
-Kahvaltı sonrası yola devam.

(Adrasan’da pansiyon konaklaması “Oda+Kahvaltı” şeklindedir ve 70 ytl’dir.)
(Ayrıca akşam yemeği için çok da fahiş olmayan bir ücret ödersiniz.)

-Öğle saatlerinde Kumluca’yı geçmiş olursunuz.
-Ve sonrasında, Kaş’a kadar bir birinden güzel, enfes koylar sizi beklemektedir.
-Canınız nerede istiyorsa durunuz ve denize giriniz.
-Minik minik koylar.
-Tiril tiril.
-Tertemiz.
-Akşama kadar koylarda, denizin keyfini çıkarıp, akşam saatlerinde Kaş ilçesinde olursunuz.
-Kaş son derece güzel bir ilçedir.
-Bir Rum kasabasıdır.
-Kaş’ın nefis bir doğal güzelliği vardır.
-Akşam saatlerinde Kaş’ta bir pansiyona yerleştiken sonra, kısa bir dinlencenin ardından, akşam yemeği için soluğu iskelede alınız.
-Birbirinden güzel restaurantlar vardır iskelede.
-Ve çok da fahiş fiyatlar uygulanmaz.
-Bilesiniz.
-Ve sonrasında eğleneceğiniz güzel bir yer tercih edebilirsiniz Kaş’ta.
-Devrisi günkü program ise yine kahvaltı sonrasında yola devam etmektir.
-Kalkan’a doğru.
-Kaş-Kalkan arası nefis koylar bir biri ardı sıra karşınıza çıkar.
-Canınızın istediği her koyda denize girebilirsiniz.
-Kaştan 10 km kadar sonra Altınkum Plajı vardır.
-Arabanızı yolun kenarına çekin.
-Ve merdivenlerden yaklaşık 100 metre kadar aşağıya ineceksiniz.
-Nefis bir plaj.
-Mutlaka burada denizin tadını çıkarın.
-Sonrasında yola devam edin.
-Akşam saatlerinde Kalkana ulaşırsınız.
-Kalkan son derece güzel bir kasabadır.
-Aynen Kaş gibi.
-Ama Kalkan’da konaklamayın.
-Başka bir yer önereyim.
-“Patara”.
-Lykıa’nın başkenti.
-Kalkan’dan 10 km sonra ulaşırsınız Patara’ya.
-Doğal sit alanıdır.
-Bu sebepten dolayı ilaçlanmaz bilesiniz.
-Halen bu uygulama devam ediyor mu bilmiyorum.
-Ama tatil tarihlerinde sivrisinek olur mu?
-Sanmam.
-Patara’da akşam saatlerinde olacağınız için bir pansiyona yerleşip, akşam yemeğini yedikten sonra dinlenmek en iyisi olacak.
-Çünkü sabah hayli yorulacaksınız.
-Sabah erkenden kalkıp kahvaltı sonrası plaja geçiniz.
-Patara birçok yönden özellikleri olan bir yerdir.
-Bir antik kenttir.
-Ve beton namına tek bir şeye rastlayamazsınız Patara’da.
-Dünyanın en uzun ince kum plajıdır.
-Ve kumu da öyle böyle ince değildir.
-Un gibidir.
-Denizi muhteşemdir.
-Dalgaları bir harikadır.
-Denizin içerisinde iki yüz metre yürüyüp, kendinizi dalgalara bırakın.
-Bir de bakmışsınız, dalgalar sizi kıyıya getirmiş.
-Müthiş bir tad.
-Mutlaka bu tadı yaşayın.
-Ve gününüzü Patara’da geçirin.
-İsterseniz fazladan bir gün daha geçirebilirsiniz Patara’da.
-Sonrasında yola devam.
-Ver elini Ölüdeniz’e.
-Küçük bir otel ve yahut bir pansiyon, en doğru tercihlerden birisidir.
-Ölüdeniz’de mutlaka bir tekne turu yapın.
-Kelebekler Vadisi.
-Akvaryum Koyu.
-Ve daha el değmemiş bir birinden nefis o güzelim koyları gezin, görün.
-Bol bol fotoğraf çekin.
-Kaya Köyüne de gitmeyi ihmal etmeyin.
-Devrisi gün yolunuzun üzerinde bulunan Dalyan’a geçmeyi ihmal etmeyin sakın.
-Ve bir gününüzü ve bir gecenizi mutlaka Dalyan’da geçirin.
-İztuzu plajında denize girmenin tadına varın.
-Biliyorsunuz İztuzu Plajı’nın en önemli özelliği, Caretta Kaplumbağalarının üreme alanı olmasıdır.
-Mutlaka görülmesi gereken bir yerdir.
-Ve yine şirin bir pansiyon en doğru tercihlerden birisi olur.
-Bir gün ve gecenizi Dalyan’da geçirdikten sonra, devrisi gün yola devam edersiniz.

-Ya arkadaşlar unuttum ben şimdi.
-Kaçıncı gündeyiz?

-Neyse.
-Devam edelim.
-Öyle Bodrum’du, Marmaris’ti falan geçelim buraları.
-Bodrum, Marmaris, Kuşadası artık şehir oldu biliyorsunuz.
-Pek de konaklanacak yerler değiller.

-Dalyan’dan sonra, direkt olarak Dikili’ye doğru devam ediniz.
-Gerçi Ege’de bu mevsimlerde denize girmek zordur.
-Ama Dikili’nin dinlencesinden ve bol oksijeninden nasiplenmeyi ihmal etmeyin.
-Bir gecenizi Dikili’de geçirdikten sonra Ayvalık, Altınoluk istikameti güzel bir dinlence olur kanısındayım.

-Kendi aracı ile tatile çıkmayıp, Antalya otellerinde konaklayacak tatilcilere ise önerilerim sonraki bloğumda olacak.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..