Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '06

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Tatile çıkarken plan yapar mısınız?

Tatile çıkarken plan yapar mısınız?
 

Mesela bir seyahat acentesine gidip beş yıldızlı otellerden bütçenize uygun birini seçip ulaşım ve tüm hizmetleri, hatta günlük turları da kapsayan bir paket alıp tatilinizin neredeyse tamamını planlar mısınız? Evet böylesi mantıklı gözüküyor. Böylece hiçbir ayrıntıyı düşünmeden kendinizi seyahat acentesinin güvenli ellerine bırakabilirsiniz.

Farz edelim İstanbul’dan Antalya’ya gidiyorsunuz. Ve sonunda tatile çıkacağınız gün gelip çattığında macera başlar. Neden macera olsun ki, her şey planlandı. Olsun, her tatil bir maceradır. Seyahat acentesinin otobüsleri sizi fazla uğraştırmadan belli bir noktadan alsın. "Aaa, o da ne? Bu otobüsle mi Antalya’ya kadar gideceğiz? Ama bu çok eski bir model!"

Yolun yarısına geldiniz Kütahya’da porselen satış mağazalarından birinde mola verildi. "Bu da ne? Porselen mi yiyeceğiz yemekte?" Hayır, önce alışveriş sonra yemek. Gözleme, ayran, çay, su. Yemeğinizi de yediniz, afiyet olsun!

Akşamüstü saat altı gibi Antalya’ya vardınız. Ama oteliniz Belek’te, sırayla yolcuları otellerine bırakarak yaklaşık iki saat sonra otelinize ulaştınız. Tam da akşam yemeği saati hemen odaya yerleşip yemeğe geçelim derken... Otelde kalan konferans grubu geç çıktığı için odanız henüz hazır değilmiş, biraz lobide bekleyecekmişiz.

Saat 9.30 odadayız. Hemen yemeğe yetişelim derken restauranta girdiğinizde Moğol istilasına uğramış Anadolu kasabası gibi her şeyin talan edildiğini görüyorsunuz. Bu saat her şey dahil otellerde yemek için geç bir saattir. Neyse kalanlarla idare ettiniz diyelim.

"Hadi animasyonu seyredip bir şeyler içelim" dediniz. Plastik bardakta sıcak birayı zor kaptınız kalabalığın arasından. Tam o sırada animatör sizi oyuna katar ve gecenin komiği oluverirsiniz.

"Bu gün erken yatalım yol yorgunluğu" derken, bir de bakmışsınız odanızda klimanın çalışmadığını fark ettiniz. Bir hışımla resepsiyonu arayarak derhal odanızın değiştirilmesini istediniz, değil mi? Tabiî ki, "başka boş odamız yok, yarın açılma olursa değiştiririz" derler; sonra da odanıza bir meyve tabağı gönderirler, sabaha kadar sıcacık yatarsınız.

Kahvaltıyı kaçırmadınız, iyi bir kahvaltı yaptınız, doğru denize ya da havuza gidersiniz ve kapılmamış şezlong ararsınız, o gün bulamazsınız çünkü akşamdan ya da sabahın köründe havlu koymadınız. Fazla uzatmayalım güneş çarpması, midenizin bozulması, havuz kenarında kayıp düşmek gibi şeyler planlanmamıştı herhalde.

Bir haftanın iki günü de tur otobüslerinde oradan oraya sürüklendiniz. Geriye kaldı bir gün işte tek plana uyan şey o son gündür. Artık sistemi çözdünüz kahvaltı, şezlong rezervasyonu tamam, bu gün tur da yok öğleden sonra gölgede kitap okudunuz, akşam da animasyonu izlemektense iskelede ay ışığını seyrettiniz. Ertesi günde yine aynı otobüsle İstanbul. İşte iyi planlanmış her şey dahil güzel bir tatil… En iyisi mi siz bir sonraki tatilinize hiç plan yapmadan çıkın, belki daha az aksilik olur.

Mesela atlayın trene etrafı seyrederek, fotoğraflar çekerek, yemekli vagonda sohbet ederek Denizli’ye varın. Pamukkale’yi gezin, bir gece burada kalın. Sabah erkenden Antalya’ya gelip ucuz yollu bir araba kiralayın. Kemer, Phaselis ve Olympos’ta kısa molalar vererek akşam Kaş’a varın.

Küçük çakılda Meis adası manzaralı küçük bir pansiyonda birkaç günlük temiz bir oda tutun. Gece ister pencereler açık, ister balkonda yıldızların altında serin serin uyuyun. Bir iki gün yakın koylarda denize girip gecede balık yiyip güzel bir barda eğlenin.

Bir gün de Patara’ya gidip muhteşem kumsalı görün. Son gün Antalya’ya dönüp varsa ucuz uçak bileti alın yoksa otobüsle İstanbul’a dönün.

Beş yıldızlı her şey dahil tatil yerine yıldızsız hiçbir şey dahil olmayan bu tatil daha ucuz ve daha unutulmaz olacaktır.

 
Toplam blog
: 5
: 1100
Kayıt tarihi
: 07.08.06
 
 

1968 Yılının Cumhuriyet Bayramında doğdum. Afyonkarahisar, Tekirdağ, Erzincan, İzmit, Gaziantep, Ayd..